Son Dakika Haberler
Cumartesi günü birkez daha alınan yenilginin ardından tükenmeye başlayan ümitlerin zirve yaptığı bir hafta daha geride kaldı. Konyaspor iki haftadır şu 36 rakamını bir türlü değiştiremedi yada değiştirmedi diyelim. Çünkü 17 Nisan 2024 tarihli yazımda alınabilecek 6 puanın öneminden bahsetmiştim. Evet, evimizdeki Alanya ve Sivas deplasmanından getirilecek iki galibiyet çok büyük bir avantaj sağlayacaktı olmadı. Neden olmadı sorusunun cevabını birazdan vereceğim.
Herşey bittimi tabiki hayır, ama sıkıntılı ve stres dolu 4 hafta bizi bekliyor. Kim şampiyon olur, kim Avrupa'ya gider bizi bağlamaz ve ilgilendirmez. Ancak şu varki, kalan dört haftada şampiyonluk için kıyasıya mücadele eden Fenerbahçe ile Galatasaray Konyaspor'un rakipleri olacak. Maç oynanmadan ne olacağı tabiki belli olmaz da, ben bu maçlara şimdiden sıfır çektim bile. Neden ön yargılı davranıyorum, çünkü takımın oyununu ve oynanan mücadele görünen köyün kılavuz istemediğini açıkça ortaya koyuyor. Tekrar ve iddia ediyorum ki alınabilecek 6 puan daha Konyaspor'u ligde tutacaktır. Samsun ve Kayseri maçlarında istediğimizi alamazsak geçmiş olsun birilerine. Hadi kimseyi zan altında bırakmayayım. Geçmiş olsun sayın Özgökçen'e. Şimdi gelelim yukarıdaki bahsettiğim ve cevabı bekleyen soruya. Alanya ve Sivas maçlarındaki alınamayan 6 puanın neden olmadığına.
Artık herşey ortada, herkes herşeyi görüyor ve biliyor. Bu kadar insan sahadaki rezil oyunu ve oyuncuların oynama ruhunu göremeyecek kadar aptal değildir herhalde. Aslında sahada oynanan oyundan mı desem, oynanamayan oyundan mı desem, yoksa sahada oynamayanlar mı desem bilemiyorum. Ama bana sanki sonuncusu daha yakın geliyor.
Şimdi yazacaklarımı sezon sonunda yazmayı düşünüyordum fakat Sivas maçı bardağı taşırdı. Sivas maçındaki sinirimin katsayıları yüksek olduğu için doğrumu düşünüyorum yoksa yanlışmı görüyorum bilemedim. Takım içerisindeki sıkıntının ne olduğunu bilemem yalnız benim gördüğüm şuki bir veya birkaç sıkıntı olduğu kesin. Neden mi ?
Özellikle sivas maçındaki oyun kurgusuna ve oyuncuların isteksiz ve moralsiz oluşumuna dayanarak net bir şekilde belirtmeliyim ki, birileri bu takımı sabote ediyor dersem çok sert olur, en iyisi birileri bu takımın akibetini önemsemiyor diyelim. Sivas'ta oynanan oyunun ilk 70 dakikası hani sevmesemde izlemek zorunda olduğum bir dizi yada film gibi. İzliyorum ama bir taraftanda eziyet çekiyorum. Son 20 dakikadaki oyun ise görmek isteyipte şimdiye kadar göremediğiz Konyaspor bu işte diyebileceğimiz bir takım vardı ortada. Demek ki, oyuncularda,ben yada biz istersek oynarız ve yeneriz ama oynamak istemesekte kusura bakmayın canımız oynamak istemiyor ruhu vardı. Moral motivasyon zaten 4-5 haftadır gözle görülecek kadar bariz. Hani derler ya Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir. Kasımpaşa maçındaki moralsizliğin maç sonrası alınan galibiyete rağmen sürükleye sürükleye taraftarların önüne gelmesi,alınan çok önemli 3 puanın sevincini bile yaşamayacak ve yaşatmayacak ruhsuz bir topluluk gördük. Ne yazıkki Konyaspor'umuzun lige tutunacağı veya düşeceği konusunda sahadaki 11 kişi karar verecek. Anlaşılan bu. Hatta bu oyuncular hafta içi tesislerde güle oynaya günlerini geçiriyorlar desem iddialı olur ama öyle görünüyor.
Bu başlangıç olsun asıl yazacaklarımı sezon sonunda belirteceğim.
Yani işin özeti Konyaspor'un akibetine karar verecek kişiler belli. Ne yönetim, ne taraftar, ne sponsorlar nede basın değil. Tek kelimeyle oyuncular. Bana göre. Sayın başkan Ömer Korkmaz ve ekibinden özür diliyorum kendinede saygı duyuyorum gerçekten. Karar mercii derken bu konuda kendisinin ve yönetimin aciz olduğu gibi bir izlenim, kanaat veya yanlış anlaşılma oluşmasın. Asla böyle bir düşüncede değilim.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar