​Kazanma Zorunluluğu ve Hata Yapma Baskısı

Geçmiş sezonlarda parlak sonuçlar alan fakat bu sezon beklemediği konumda bulunan iki takımın kazanma zorunluluğunun yüksek olduğu bir mücadele olacaktı. Özellikle ev sahibi Alanyaspor'da kazanma baskısı daha fazlaydı.

Trabzonspor'a karşı iyi oyun sergileyen, Kasımpaşa karşısında sekiz hafta sonra galibiyet bulan Konyaspor'da oluşan bu gelişim bu maçta devam edecek miydi? Kazanma ve konumu daha iyileştirme adına elzem ve gerekli durumdu.

Maç boyunca son iki maçtaki Konyaspor performansından uzak bir oyun sergilendi. Her iki takımda durağan bir oyun sergiledi. Oyunda hata yapıp rakibine gol fırsatı vermeme isteği oyunu yavaşlattı ve pozisyon üretme olasılıklarını iyice düşürdü.

Maçta dört gol atılmış gözükse de goller planlanan oyun ve ataktan ziyade hatalar sonucunda oluştu.

Konyaspor'un yediği ilk golde kalecinin hatalı çıkışı etkili olurken ikinci gol tamamen hakem hediyesi, neresinden bakarsan bak bu nasıl penaltı diyeceğimiz tarzda bir penaltı sonrası geldi.

Konyaspor'un attığı ilk golde tamamen defans hediyesiydi. Gelen topa müdahele edilememesinin yanında iki defans oyuncusunun Cicaldau'yu marke edemeyip topa vurdurmaları Konyaspor'a verilmiş bir hediyeydi. 

Konyaspor'un ikinci golü ise Muriç'in kendi tarzına has bir goldü. Bu tarz goller atmasının transferinde çok etkili olduğunu düşündüğüm Muriç, bunu Konyaspor'da ilk kez gerçekleştirdi.

Maçın son bölümleri Alanyaspor hakimiyetinde geçti. Öne geçip maçı kazanma fırsatları da yakaladılar fakat değerlendiremediler.

Kazanma zorunluluğunun yanında hata yapmama baskısını hakim olduğu yine de gollerin hatalar sonucunda oluştuğu, heycansız, durağan geçen mücadele her iki takımında sıralamada aldıkları yeri açıklar nitelikteydi.