7. ve 8. Haftalarda tarihinin en fazla puanlarını toplayarak kendi rekorlarını oluşturan Torku Konyaspor kendi adına yeni bir rekorun eşiğindeydi. Üst üste 4 maç kazanmaya tek maç kalmıştı. Ümitsiz de değildik. Niye olmasın ki düşünceleri içersinde lige kötü başlayan ama oyunuıa düzeltmeye başlamış Başakşehir karşısında bunun kolay olmayacağı da gözükmüyor değildi.
Maçın üç ihtimalli olduğunu söylemek yanlış olmazdı. Her türlü sonuç sürpriz olmazdı. Torku Konyaspor da kazanmaya adaydı. Gerçekleşen sonucun dışında oluşan skor sürpriz oldu. Dahası Torku Konyaspor’un çok etkisiz bir performans sergilemesi beklenilebilecek bir durum değildi.
Rakip kaleye tek bir şut atmadan maçı tamamlaması Torku Konyaspor’un performansını en iyi anlatacak bir durum. Uzaktan veya yakından çekilen, kaleyi tutmasa bile kalenin çok uzağından dahi geçecek bir şutun çekilememiş olması hiç beklenilecek bir durum değildi.
Torku Konyaspor’da tüm futbolcular kötü performans sergiledi. Vasat dahi diyeceğimiz tek futbolcu yoktu. Birinci golden devreye kadar olan 15 dakikalık bölüm haricinde maçın tamamıyla hakimi, istediklerini yapan ve rakibinin bütün girişimlerini etkisiz kılan Başakşehir takımıydı.
Torku Konyaspor kötü performans sergilemesinin sebebi olarak Başakşehirli futbolcuların futbolcularımızın yapmak istediklerine karşı aldıkları önlemler olarak söyleyebilirim. Ayağında top olan futbolculara yaptıkları ikili, üçlü sıkıştırmalar, pas yollarının kapatılması ve hiçbir zaman geniş alan bırakmamaları Torku Konyaspor’un etkisizliğinin sebepleriydi. Oysa Torku Konyaspor buldukları geniş alanları iyi değerlendirip rakip arakasına sarkarak goller atabilirken, buna önlem almış Başakşehir karşısında hiçbir varlık gösterememiş oldu.
Deplasmanda ev sahibi takımın taraftarından daha çok olmayı başaran, her türlü övgüyü hak eden taraftarlarımız ise bu maç için bahsedebileceğimiz tek güzellikti. Maçın her bölümünde pozitif tezahürat yapabilen ve maçın sonunda takımı çağırıp alkışlayabilen taraftarlarımız tartışmasız bir şekilde önümüzdeki haftalara dair en büyük ümit kaynağı…
Her türlü mağlubiyet üzücü… Çok kötü bir oyun ile alınan farklı mağlubiyet daha da üzücü elbette… Önemli olan bu mağlubiyete takılıp kalmamak. En erken vakitte, Gençlerbirliği maçı ile bunun düzeltmesini yapabilmek çok daha önemli olsa gerek. Maça hazırlanması ile, rakibin analizi ile ve maçta sergilenecek kazanma arzusu ile bunu başarabilecek bir takıma sahibiz. Bu ağır mağlubiyetin altından haftaya kalkacağımıza inanıyorum.
Konyaspor sevgisi sıradan değildir. Kıymetlidir. Her ne olursa olsun kalp kırılsa da sever… Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
mhmt_yldrm_42@hotmail.com