​Kader haftasında bari yapmayın!

Takımların kaderleri bir düdük yada iletişim mi ? Sezonun sonuna geldik. Şampiyon kim olacak, 1. lige düşen 4. takım hangisi olacak bu soruların cevabını hafta sonu oynanacak olan sezonun son maçları belirleyecek. Tabiiki Türk futbolunun doğasındaki kirli oyunların devreye girmesiyle çokta temiz olmayan süper ligimiz, eğer tescillenirse 2023-2024 dosyası tozlu raflarda yerini alacak.

Bütün bu kirli oyunları yabancı VAR getirerek çözüleceğini zanneden Türk Futbolunun en tepesindekiler, virüsün tamamen yayıldığı ve yuva yaptığı makamlarda otururken, atı alan üsküdar'ı geçti. Bunları bilen TFF başkanının bile bu kirli oyunlara ortak olduğu ve  TFF MHK işbirliği ile  malûm hemşehrisi olduğu takımı son iki haftada tehlikeden  uzaklaştırdığını, futbola ilgisi olan herkes biliyor. Sizce sezon boyunca bir maçta  2 den fazla gol atamamış bir takımın son iki haftada 9 gol atıp 2 yemesi normal mi ? üstelik biri deplasman olan maçta A.Demir gibi bir takıma karşı 6 atması, olası genel averaj sağlamak için olabilir mi ?

Neyse biz kendimize bakalım diyeceğim ama onu  bile diyemiyorum. Çünkü bu " neyse " ler her defasında önümüze çıkacağı için ötelemenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Ben yinede diyorum ki kendimize baktığımız zaman dönüp dolaşıp sahada değil de masada oynanan oyunla karşı karşıya geldiğimizi görüyorum. Hani Avrupa futboluna ayak  uyduracaktık ya, hani futbol teknolojisini Avrupa ile birlikte kullanacaktık ya, ne derseniz deyin ben külâhımı ortaya koydum. Güya yabancı VAR hakemlerini getirerek bir nebze gerginliğin önüne geçmekti amaç. E hani her defasında çıkıp ben hakemlerimize sonuna kadar güveniyorum, onların daima arkasındayım diyen TFF, sicili zaten düzgün olmayan Halil Umut Meler ile VAR  hakemi Serkan Tokat'ın sadece 1 maçta bir takımın kaderiyle nasıl oynadığını gördük izledik. Sadece hakemler değil TFF v e MHK' nunda içinde bulunduğu kişilerde koskoca bir sezonun ekmeğini yedikleri bir mesleğe nasıl ihanet ettiklerini görüyoruz. Şimdi bu  kurumlara ve kurumların başındakilere soruyorum. Nerede sözünü ettiğiniz Avrupa teknolojisi ? Nerede yarı otomatik ofsayt belirleme çizgisi, o meşhur Riva merkezindekiler önlerindeki monitörleri hizmet etmek için değil de egolarını geliştirmek için mi orada bulunuyorlar ? Örnek mi Kayserispor Konyaspor maçındaki önemli pozisyonlar ve özellikle Konyaspor'un attığı  gol öncesi kokusu bile  olmayan  ofsayt  çizgisini sözüm ona otomatik ofsayt belirleme sistemi neden çizmedi ya da birçok pozisyonu tekrar tekrar gösteren yayıncı  kuruluş bu çizgiyi neden göstermedi ? Alakası bile olmayan Penaltı pozisyonunda VAR hakemi Serkan Tokat, Halil Umut Meler'i neden izlemeye davet etmediler ? Tüm bu soruların içini dolduracak kişi, kurum ve kuruluşlar bu nefret ve pislik kokan oyunun içinde olduklarını bile bile alet olmalarının farkında değillermi ? adım  gibi biliyorum ki farkındalar ama korkularından ve art  niyetlerinden ötürü  ceplerini dolduruyorlar. Milli takıma kadar sıçrayan bu kirli oyunların sorumluları bellidir.

Geçtik daha bu konularla yazılacak çizilecek çok  şey var ama yeri ve zamanı değil diyerek Konyaspor'a dönelim. Yaklaşık 1 aydır 6 puan diye bas  bas bağırıyorum. Fenerbahçe'den 1  Samsun'dan 3 Kayseri'den yine 1 ettimi 5 puan ? yettimi 5 puan ? maalesef yetmediği gibi artık hesap kitap defter kalem derken ikili, üçlü hatta dörtlü averaja dönüştü. Ancak ne  olursa olsun derby'de en yakın rakibine sahasında mağlup olan ve şampiyonluğu son haftaya sarkıtan Galatasaray'dan alınabilecek o 6 puanın son 1 i, Konyaspor'un kaderini belirleyecek. Ya averaj hesapları yada en kötü 1 puan. Zor mu ? oldukça. Kolaymı ? seyirci desteği ve saha avantajı ikilemindeyim. Ha birde çoğu zaman Yok olan ama sözde VAR olan şahıslar ile saha içerisindeki hakemleri de göz ardı etmemeli. Hani çoğu zaman çocuk hikâyelerinin başlama cümlesi. Bir VAR mış bir Yok muş gibi. Tabiiki bu pembe tablo. Tablonun diğer yüzünde ise hiç  istemeyeyiz ama bir gözümüz Konya- Galatasaray maçında, diğer gözümüzde elimizde bulunan cep  telefonlarındaki diğer maçlarda olacak. Pazar günü saat 20:45 de şenlik mi olur yoksa Allah korusun dilim varmıyor ama hüzün mü ? bekleyip göreceğiz. Artık ne olur pazar günü 20 - 25 değilde 42.000 olalım. Sözün  özü takımların kaderiyle oynayanlar değil, düşmesi muhtemel rakipler için kader haftası. Takımların kaderiyle son hafta bari oynamayın. Kalın sağlıcakla.