En başta söylemek gerekirse maç olmasın birer puan paylaşalım teklifi geçerli olsa hemen kabul edilsin derdim. Bu galibiyet mükemmel oldu tabiiki.
Maç Karabük takımı için sezonun en önemli bir maçıydı. Ligde kalmak adına muhakkak kazanılması gereken maçtı. Kazanmaları ligde kalamalarını sağlamayacaktı ama kaybetmeleri ligden düşmelerine sebep olacak bir maçtı. Matematik şanslarının olduğunu söylüyor fakat mantık artık Karabük takımı ligden düştü diyor. Kendi dertleri, sorunları diyelim.
Varıyla yoğuyla saldıracak bir Karabük bekliyordum. Öyle de oldu aslında… Fakat buna kazanma zorunluluğunun, sondan ikinci sırada olmanın getirdiği stres ekleninice şuursuzca saldıran, şuursuzluğun yanına telaşı da ekleyip sonuç alacak futbolun uzağında mücadele eden Karabük vardı. Son on dakika baskı kurmanın dışında çok da etkili olamadılar.
İstatistiklere bakıldığında Karabük topla 40.36 dakika, Torku Konyaspor ise 18.41 dakika oynamış. Karabük takımı iki katından fazla topa sahip olmuş. Oyun içersinde etkili atak geliştirmeyi başaramadılar. Hatta ilk yarı bittiğinde Karabük takımının attığı tek şut yoktu. Bunda Torku Konyasporlu futbolcuların rakiplerini dar alanda oynamaya mecbur bırakmaları etkili oldu.
Karabük takımı çareyi ceza sahamıza yaptığı ortalarda aradı. Ceza sahamıza 41 tane orta yapmışlar. Bunda da Vukoviç ve Ali Turan tüm kafa toplarında üstünlük sağlayarak tüm girişimlerini sonuçsuz bıraktılar. Ceza sahamıza gelen ortaları karşılamada ve kafa toplarında sezonun en başarılı maçıydı. Kaya’yı da eklemek gerek tabiiki… Son haftalarda yükselen performansı ile kaleyi sağlamlaştırmıştı. Bu maçta Kaya adına gördüğüm farklılık toplara çekinmeden ve hatasız çıkışlarıydı. Cesurca, rakiplerinden önce davranarak, çekinmeden atlayarak yaptığı müdahelerle gol yenmemesindeki en büyük pay sahiplerindendi. Sağ ve sol beklerimizde diğer maçlara göre daha iyi olunca gol yememe kurgusu başarıya ulaşıyordu.
Rakibine göre maça daha rahat çıkan Torku Konyaspor’un kurgusu gol yememek üzerineydi. Üç haftadır oynanan ve başarı sağlanan defansif oyun anlayışı bu maçata biraz daha abartılarak sergilendi. Bu anlayışın sigortası ise çok daha fazla mücadele etmekti. Top rakibe teslim ediliyordu. Fakat buna karşılık fazlası ile koşuluyor etkili futbolcuları daha fazla futbolcu ile karşılanarak üretken olmaları engelleniyordu. Rakibin %68’e %32 ile topa sahip olmadaki üstünlüğü daha çok koşarak ve mücadele ederek kapatılıyordu.
Karabük çok fazla paslaşma imkanı da buldu. 603 pas yaparken 525’inde başarılı gözüküyordu istatistiklerde. Fakat bu kadar pas bolluğunun içinde gole gidecek tek pas oluşturamadılar. Genelde paslar kendi sahalarında ve atak hazırlıklarında idi. En çok pas kullanan futbolcunun Mabila’nın olması da bundan kaynaklanıyordu. İleri uçta yaptıkları pasların başarıya ulaşmasında Torku Konyaspor defansının etkisini ifade etmek gerek…
Karabük takımının bu pas bolluğuna karşılık Torku Konyaspor pas kısırlığı içindeydi. 215 pas kullanırken 144’ün de başarılıydı. Bu paslar ise daha çok rakip saha da geniş alan buldukları zamanlarda idi. Rakibin bırakacağı geniş alandan yararlanarak gol bulma düşüncesi içinde hareket ederken bazı pozisyonlar gereği gibi oynansa idi daha çok gol atma fırsatlarının oluşması içten bile değildi. Geniş boşluklardan dolayı daha dikine oynayan ve rakip kaleye cepheden ataklar düzenlenen bir oyun tarzı vardı. Öyle ki Karabük’ün ceza sahamıza 41 top göndermesine karşılık bizim ise sadece üçte kaldı.
Eğer bu maçta gol olduysa, Torku Konyaspor galip geldiyse en büyük pay goldeki pasından dolayı Uğur İnceman’a aittir. Djalma’ya verdiği duvar pasında topu öyle güzel gönderdiki top az ileri veya az geri düşse gol olmazdı. Topu kullanırken mükemmel bir sertlik ayarı ile pas verdi. Djalma’ya çok rahat bir şekilde dokunmak kaldı. Ayrıca Uğur hem ileri uca kadar giderek ve hem ceza sahamıza kadar geri gelerek en çok uzun mesafede mücadele eden futbolcumuzdu. Ayrıca atakları yönlendiren en etkili futbolcumuz olması açısından Torku Konyaspor adına oynadığı en iyi maçtı…
80. dakikada ceza sahamızda Vukoviç’in eline temas eden topu çıktığımızda sahada bu sezon gördüğüm en iyi hakem yönetimi vardı. Vukoviç’in pozisyonu ile geçen hafta kazandığımız penaltı pozisyonu çok benziyor. O pozisyon içinde söylemiştim bizim alayhimize verilseydi çok ağır bulurdum diye… Bu pozisyona penaltı verseydi yine aynı duyguları hissederdim. Çok zoruma giderdi… Verseydi de ne diyebilirdik ki… Keşke tüm maçların hakemleri bu maçta ki kadar kaliteli yönetim sergilese…
Maç zevksiz ve kalitesi oldukça düşüktü. Gol yememe kurgusu ile puan alma amacı ile çıkılan maçta araya sıkıştırılan bir golle beklenen puanın üç katı alındı. Olsun fazla puan göz çıkarmaz. Bu üç puan oldukça rahatlattı ama Torku Konyaspor fazla rahatlamadan maçlarını kazanmaya devam etmeli…
Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM