Son Dakika Haberler
2024 yılının Haziran ayı itibariyle enflasyonun duracağı ve aşağı şekilde ivme kazanacağı, bu düşüşün hızlı olacağı ve 2025 yılında %50 olan enflasyonun tek hanelere düşeceği söyleniyor. Bu açıklamalar hem hükümetin ekonomi kurmayları hem de uluslararası kuruluşlardan yapılıyor. Pandemi ile başlayan ve sonrasında yaşadığımız ekonomik zorluklar hepimizin malumu. Ekonomide daha çok üretim ve istihdam odaklı bir politika izlenince üretim yapan firmalar bir anlamada altın çağını yaşıyor. Hükümet bu ağır enflasyona rağmen yine de memur ve işçisini ezdirmemek için maaşlara elinden gelen iyileştirmeyi yaptı. Bu sürecin ağır yükünü emekliler ve asgari ücret alan kesim yaşadı ve halen yaşamaya devam ediyor. Bu zorlu süreçte belki bir çok alanda kemer sıkma politikası uygulayabiliriz. Sosyal hayatımızdan taviz verebiliriz. Varsa araçlarımızı park edip artık daha çok toplu ulaşım kullanabiliriz. Bu süreçte sigarayı bırakıp haftalık oturmalarımızı ayda bir yapabiliriz. Tabi herkes kendince bir tasarruf yapar. Ancak bu tasarrufu sadece vatandaş mı yapmalı? Ev kiralarını nereye koyacağız? Önleyemediğimiz gıda fiyatlarına karşı nasıl tasarruf yapacağız? Ete gelen anlamsız zamların önüne nasıl geçeceğiz? Evet Haziran ayını dört gözle bekliyoruz ama gerçekten endişeliyiz. Bu ekonomik tablo dar gelirliler için sürdürülebilir bir durum değil. Şayet bu senenin sonunda ciddi bir enflasyonu ateşi düşmezse daha vahim bir tablo ortaya çıkar. Diğer taraftan fahiş fiyattan söz ediliyor. Kim yapıyor? Nasıl bir organizasyon var? Bunlar ortaya çıkarılmalı ve sorumlulara öyle cezalar verilmeli ki piyasadan çekilecek hale getirilmeli. Çünkü bu ulusal güvenlik meselesi haline geldi. Sonuç olarak hükümet her şeyden önce önceliği ekonomiye vererek devlette ki tasarrufu en üst düzeye çıkarmalıdır. Gereksiz yatırımları bir kenara bırakmalı, sosyal devlet anlayışına öncelik vermeli. Muhalefette iç siyasette gereksiz çıkışlar yapmayarak siyasi kaostan uzak durmalıdır. Peki tüm bunları yaparsak enflasyon düşer mi? Bunu yapacak güç ve kudret bizde var. Yeter ki kendi kendimizin ayağına sıkmayalım. Eyvallah…
Yorumlar