Son Dakika Haberler
Koskoca bir sezonun daha sonuna geldik sayılır. Artık dört haftalık bir süre kaldı. Sporda şiddet, küfür gibi olayların önüne geçmek için yapılan uygulamanın ne kadar doğru olduğu, böyle bir uygulamanın zamanlaması tartışılır. Artık dört haftalık bir periyot kalmış. Bir çok takım Avrupa için ya da küme düşmemek için mücadele ediyor. Çok önemli maçları oynayacakları bir aylık süreçte seyircisinden yoksun kalması inanılır gibi değil. Bir hayli önem arzeden derbi karşılaşması öncesi veya küme düşmemek adına birbirleriyle karşılaşan takımların maçlarını izlemek, takımlarını desteklemek için E-Bilet veya passolig kartı mecburiyetinin uygulamaya konulması ve bu uygulamanın bir çok taraftar tarafından nasıl olacağı konusunda bilgilendirilmemesi adına birçok takım neredeyse seyircisiz maç oynamak zorunda kalıyor. Alt yapısı bile doğru düzgün olmayan uygulama tam anlamıyla evlere şenlik. Turnikelere gelen seyirciler passolig kartı yerine İstanbul kart’ını okutturup turnikeden geçebiliyorsa, bu komedinin sorumlusu TFF'den başkası olamaz. Sporda şiddet olmaması adına çıkarılan yasa ne kadar doğruysa, yapılan uygulama o kadar yanlış.
Bir kart sahibi olacaksınız. Bu kartın içerisinde kişisel bilgileriniz olacak, iyi güzel. Ancak maçlarda her hangi bir olumsuzluk olduğu zaman bu kişiyi tespit etmek adına böyle bir sistemin uygulamaya konulmasının yanlışlığını bu hafta gördük. Hem uygulamada eksiklik hemde zamanlama adına büyük bir yanlışlık yapıldığı aşikâr. Eğer kişi tespiti açısından böyle bir uygulama getirildiyse, bütün stadlarda onlarca kamera mevcut ve zaten bir kişinin olumsuz davrandığı bir karşılaşmada bu kişi veya kişiler hemen tesbit edilebiliyor. Sonuçta bu kişi anında ifade veriyor ve serbest kalıyor. Sizce bu sistemde bir yanlışlık yok mu? Diyeceğim o ki passolig, kişi tespiti için yapıldıysa yanlış bir uygulama. Çünkü kişinin tespiti zaten yapılıyor. Yok başka amaçlar için yapılıyorsa, zamanlaması yanlış. 15 – 20 bin seyirciye oynayan bazı Anadolu takımlarının bu hafta kaç kişiye oynadığını hepimiz izledik. Son derece önemli bir derbi karşılaşmasında 70 – 80 bin seyirci beklenirken sadece böyle bir uygulama nedeniyle 3-5 bin kişiyle sınırlı kaldı. Kulüplerin gelirleri ne olacak ? Taraftarlar maç izlemek için böyle bir zorunluluğa neden mahkûm kalıyor, anlamak mümkün değil... Yukarıda belirttiğim gibi, yasalaşması gayet doğru, ama sistemin yanlışlığı herkese zarar vermiş durumda. Kısacası kulüpler seyircisiz, seyirci olmayınca gelirsiz, gelir olmayınca iştahsız, iştah olmayınca keyifsiz bir hafta sonu geçirdik.
Bir de önemli bir konuyu açmak istiyorum. Bu passolig veya e-bilet’in amacı nedir? Bunu TFF çıkıp açıklamalı. Zaten adı üstünde bir sistem. E-Bilet. Peki bu e-bilet, neden kredi kartı niteliği taşıyor. TFF ticari amaçla bir uygulama getirdiyse skandal, bunu kimseyi mağdur etmemek adına ve asıl amacına uygun nitelikte yapmalı diye düşünüyorum. Tek bir kart edinerek bu sistemi uygulamak gayet basit. Hem kombinen olacak, hem biletin olacak, hemde passolig kartın olacak. Bu nasıl bir zorunluluktur. Sonra E-bilet sistemi sezon bitiminde uygulamaya konulsa ne olurdu?
1- Birçok kişi passolig kartı yerine İstanbul kartla turnikeden geçmezdi,
2- Birçok takımın seyircisi, yeterince bilgi sahibi olmadığı için maç izlemekten mahrum olmazdı.
3- Sistemin alt yapısını sağlam olarak oturtmak için zaman kazanılmış olurdu
4- Birçok takım sanki seyircisiz oynama cezası verilmişcesine maçlara çıkmazdı.
Hemen ilk aklıma gelenler bunlar. Daha irdeledikçe altından ince ince olumsuzlukların çıkacağı bir passolig sistemi ve bu sistemi ağzına yüzüne bulaştıran bir TFF’nin esiri olan taraftarlar.
Yani insanın sinir olmaması içten değil. E-bilet değil EEEEEEE-Bilet derler ve maça gitmezler.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar