​EDEP YAHU İLLEDE EDEP ..

Avrupa yolunda emin adımlarla ilerleyen Torku Konyaspor, belkide en zor maçlarından birini cumartesi günü Torku Arena’da oynadı.

Bir yanda, kulüp tarihinde peş peşe rekorlar kıran, sezonun ikinci yarısında hiç mağlup olmayan, son 11 maçta kalesinde sadece 4 gol gören, Avrupa takımları ile yenilmezlik ünvanı konusunda Türkiye’de yarışan tek takım olma özelliği taşıyan, en yakın rakibi Başakşehir ile arasında 8 puan fark bulunan,nbsp; Avrupa hayaline ilk kez bu kadar yaklaşan, taraftarı ve stadı ulusal gündemden hiç düşmeyen, son olarak şampiyonluk iddiası taşıyan ve mutlak favori gösterilen Fenerbahçe’yi devirerek bu başarının tesadüf olmadığını kanıtlayan Torku Konyaspor, diğer yandan, köklü bir kulüp olan, her sene şampiyonluğun en güçlü adayı olan Fenerbahçe.

İşte bu Fenerbahçe lig şampiyonluğu konusunda yarıştığı Beşiktaş ile mücadelesini sürdürürken, geçen hafta sahasında yaşadığı puan kaybı nedeniyle Konya’ya bilenerek ve aşırı motiveyle geldiler. Ancak karşılarında hiçte ummadığı bir Torku Konyaspor mağlubiyetinin ardından, oyuncuların soyunma odalarından tutun, Fenerbahçe taraftarının güzelim Torku Arena’ya vermiş olduğu zarar hiçte kabul edilebilir bir durum değil. Aynı taşkınlığı ve zararı önce Beşiktaş’ın çarşı gurubu, sonra Antalya taraftarı yapmıştı. Ama Fenerbahçe taraftarının vermiş oldukları zarar inanın içimi acıttı. İki hafta sonra yine Konya’ya bukez kupa mücadelesi için gelecekler, ancak hangi yüzle gelecekler diyeceğim ama bunlarda yüz yok diyesim geliyor. Edep yahu, illede edep.

Fenerbahçe lig maçını unuttuk artık. Ancak maçtan önceki atmosfer benim için çok daha değerli oldu.

Maçın skoru tabiî ki önemli, çok güzel bir galibiyet Torku Konyaspor için, ancak ben maçtan değil, yaşadığım duygu yüklü bir olaydan bahsetmek istiyorum.

Öyle bir maç atmosferi vardıki cumartesi günü, maçtan önce her şey çok güzeldi. Ancak en güzeli bana göre, Poljak’ın bu maça canlı olarak tanıklık etmesiydi. Yüreğinde her zaman Konya olan Konyaspor olan Brinamir Poljak, sahada tur atarken, benim gözlerim doldu ve tam önümden geçerken artık bende duygularımı saklayamadım. Taaa Norveç’ten gelen, Poljak’a en güzel hediye ise atılan goller oldu. Kendisine armağan edilen bu gollerin anonsunu yapan Mustafa Durmuş’u ayrıca tebrik ediyorum. Konya’dan ayrılan Poljak’a, Allah sağlık, mutluluk ve uzun ömürler versin inşallah.

Poljak’ı Konya’ya getirmek için vesile olan, başta Ebubekir Akça kardeşime ve kulüp yönetimine, gelmesinde çok önemli rol üstlenen ve masraflarını karşılayarak misafir eden Sayın Ali Karaçayır’a, Poljak’ı bağrına basıp, pankartlar hazırlayan büyük Konyaspor taraftarına, şahsım adına teşekkür ediyorum. İşte bu, dediğimiz güzel bir organizasyonun ardından ise Fenerbahçe kulübüne ve taraftarına bir kez daha sesleniyorum.

Edep yahu illede edep.

Kalın sağlıcakla.