​Diriliş Konyaspor

İki hafta öncesinden Osmanlıspor maçından daha zor gördüğüm, çekindiğim bir maçtı. Çekinmemin nedeni mutlak galibiyet isteğiyle önde şuursuzca baskı yapıp arkada geniş boşluk bırakarak oynarsak Sivasspor’un rakip kaleye en hızlı giden takım olarak arka boşlukları çok iyi değerlendiren takım olmasıydı.
 
Müthiş galibiyet oldu. Maça başlandığında Konyaspor’un hücumu fazlası ile düşünen ama arkada boşluk bırakmadan, dengeli, hücum atraksiyonlarını yaparken oluşabilecek olumsuzluklarda defansif kurguya nasıl geçileceğinin doğru tespitlerle geriye düşmenin önlemlerinin alınarak bir oyun tarzının benimsendiği kurgu korkuların yersizliğini ortaya koydu ve bizleri maçın ilk dakikalarından itibaren rahatlattı.
 
Sahada oyunu hem ofans olarak hem defans olarak gereklerini doğru şekilde yerine getiren ve oyunun her iki yönünü de oldukça verimli oynayan Konyaspor vardı.
 
Başta galibiyetin mimarı Sergen Yalçın’dır. Hem kendi oyuncularının yapabileceklerine uygun stratejiyi belirlemesi hem Sivasspor’u doğru analiz ederek doğru önlemler alması Sergen Yalçın’ın başarısındaki etkendi. Kanatlardan Bifouma ve Erman’ın getireceği hızlı topları içerde golcüleri ile topu buluşturmasının önüne geçti bu oyunculara yaptığı baskı, ikili ve üçlü sıkıştırmalarla. Sadece bir etkili pozisyon oluşturabildiler onu da Kone çok uygun pozisyonda kafa vuruşunda isabet kaydedemedi. Bu oyunculara alınan önlemlerle hem bu futbolcular hem içeride top bekleyen oyucuların oyuna etkileri yok ediliyordu.
 
Maçta Konyaspor’un oyunun her iki yönünü de iyi oynamasını sağlayan isim Jönson’du. Aldığı görevle defans ve orta saha arasındaki bağlantıyı sağlaması, defansta oyunu yönlendirmeyi doğru yapması ve defansa yaptığı yardım ile en stratejik görevleri doğru ve etkili şekilde yerine getirmesi ile galibiyette en iyi katkıyı yapan gizli kahramandı.
 
Konyaspor’un en önemli sorunlarından biri ikinci bölgeden üçüncü bölgeye geçerken hızlı ve etkili geçemeyişiydi. Bu maçta bu olumsuzluk yaşanmadı. Bunda Jönson’un aldığı görevi başarı ile uygulamasının etkisi ve geçişlerde yapılan ilk pasın doğru ve etkili yere yapılmasının etkisini belirtmek mümkün. Hatta bu pasları en doğru yapan isim Selim’di. Koşu yollarına ve açığa yapılan paslar etkiliydi. Böylesine farklı galibiyetin alınmasındaki en önemli etken de buydu.
 
Zaman zaman gelişememesini eleştirdiğimiz Selim Ay bu maçta çok iyi performans sergiledi. Sadece bu maç değil, Filipoviç sakatlandığından beri oynadığı maçlarda oldukça etkili performans sergiliyor. Filipoviç’in sakatlığı defansta oluşacak sorunlar açısından korkutmuştu ama Selim bu korkuları boşa çıkaran değerli oyunlar oynadı.
 
Bütün oyuncular çok iyi performans sergiledi. Pek çok oyuncuyu maçın yıldızı göstermek mümkün. Ben maçın yıldızı olarak Konyaspor’da bu sezon yapılmış en kötü transfer olarak gördüğüm Eto’o’yu görüyorum. Konyaspor’a geldiğinden beri ilk defa daha koşarak, daha mücadele ederek oynadı. Bu arzusunun diğer oyuncuların da mücadele isteğini artırdığını düşünüyorum. Yaptığı mücadele ile sahaya zekasını ve yeteneklerini daha rahat yansıtan ve iş bitiren futbolcuya dönüştü. İlk golden önceki attığı şut ile gole verdiği katkı, attığı iki gol ve mücadele azmi ile maçın yıldızıydı.
 
Bu maç, önceki maçlarda Konyasporlu futbolcuların verime dönüşmeyen özelliklerinin sahada sergilendiği maçtı. Mehdi’nin uzaktan şut ile denemelerine rağmen atamadığı golü bu maçın ikinci golü olarak atıp takımı rahatlatması değerli bir katkıydı.
 
Skubiç, Mehdi, ve Volkan Şen’in birer golü ve Eto’o’nun iki golü ile kazanılan beş farklı galibiyet pek beklenen bir durun değildi. Zor maçın kolaya dönüştüğü bir maç oldu. Fakat iş bitmedi. Antalyaspor maçını çok ciddiye almak gerek… Diğer maçlara da en üst düzeyde ehemmiyet verilmeli. Hatta Karabük maçı peşin kazanılmış görülmeyerek çok daha dikkate alınan maç olmalı…
 
Konyaspor bu maçla puan tablosunda şartları eşitlemiş olacak. Tabî ki rakiplerin maçları beklendiği gibi biterse. Avantajı ise rakiplerin zor fikstüre sahip olması olacak. Konyaspor kendi kazanması gereken maçları kazanarak rakiplerini düşünmeden gerekli puanları kazanabileceği fikstüre sahip. Bunu da değerlendirebilecek gücü olduğunu bu maçta gösterdi. Yeter ki gevşemeden mücadeleye en üst noktada devam edilsin…
 
Sosyal medyadan tanıdığım Mesut Öztaş’ın evladı Alperen’in geçirdiği trafik kazasından sonra yoğun bakımdan çıkamayıp vefat etmesi tüm Konyasporlularda büyük üzüntüye neden oldu. Biliyoruz ki Alperen fani dünyadan cennet nurunun süsleyeceği  ebedi hayata, asıl dirilişe erişti. Mesut Öztaş, metanet sahibi biri olarak evlat acısının sabrını hakkıyla gösterecektir. Bu sabırda Allah’tan kolaylık dilerim… Rabbim Alperen yavrumuza rahmet eylesin…
 
Selam ve dua ile…