​CAN SUYU

Konyaspor hayati öneme sahip karşılaşmadan üç puan alarak son dört haftaya girilirken az da olsa nefes aldı. İlerleyen haftalarda her ne kadar fisktür dezavantajı olsa da rakiplerine psikolojik olarak da üstünlük kurmuş oldu.

Bu saatten sonra Konyaspor nasıl oynadı, sahada nasıl dizildi, taktik neydi diye konuşmanın bir anlamı be mantığı yok. Bu saatten sonra Konyaspor nasıl kümede kalır onlar konuşulmalı onlar ele alınmalı.

Sezonun buralara gelmesi doğal olarak tüm şehirde olumsuz bir hava yaratıyor. Özellikle herkesin inatla gördüğü bu yetersiz kadroyu yönetim nasıl göremez herkes bunu dillendiriyor.
Bunun üzerine birde devre arasından sonra, transfer sezonu kapamışken mevcut hoca kadrosunu kurmuşken hoca değiştirmek gerçekten çok mantıklı bir hareket değildi. Takım da
3 sol bek varken dördüncüsünün alınmasını istendiği zaman bazı şeyler dank etmeliydi. Nitekim gelen hocanın bu kadroya taktik ya da bir oyun şablonu hazırlaması çok zor olacaktı.
Bu yüzden takımın başına Fatih Terim ekolünden gelen, takıma pes etmemeyi ve sahada varını yoğunu sergileyi kendisine düstur edinen Bülent Korkmaz’ın gelmesi uygun görüldü. Zaten
Bülent hoca da takımı taktiksel olarak çok değiştiremedi, eldeki kadro buna müsaade etmedi. Ama saha da 90 dakika varını yoğunu ortaya koyan bir takım yaratmaya çalıştı. Belki de bu gün
kazanılan penaltı bunun meyvesiydi. Ama bir şey net olarak tekrardan görüldü ki Konyaspor ligin oyuncu kalitesi en vasat takımı konumunda.

Şimdi ne yapılması gerek. Kalan dört hafta ve orta da 12 puan var. Özellikle Trabzonspor ve Başakşehir maçları belirleyici maçlar olacak. Hem Konyaspor’un kaderi açısından hem de ligin şampiyonunu belirlemesi açısından.

Son olarak yıllardır bu takımın ekmeğini yiyen ancak yok adelem çekiyor, yok kasığım attıyor deyip antremana dahi çıkmayan, Konyaspor formasını sözde üzerinde taşıyan bir takım sözde profesyonel oyuncu arkadaşlar var. Size tek sözüm YAZIK…

Saygılarımla…