Son Dakika Haberler
Türkiye günlerdir Diyarbakır’da yaşanan cinayeti konuşuyor. Henüz 8 yaşında olan bir kızımız Narin’in vahşice cinayeti sonrası aklımızı, vicdanımızı, insanlığımızı bir kez daha sorguladık. Birilerinin günahını, hırsını, utancını küçücük bir yavrucak canıyla ödedi. Bu cinayet henüz aydınlanmış değil. Her gün yeni detaylar, yeni bilgiler geliyor. Birileri saklıyor, saklanıyor. Bu sırrı çözmek elbette kolay olmayacak. Bu süreçte maalesef basın olarak iyi bir sınav vermiyoruz. Koca koca gazetecilerin bu cinayete magazinsel bakması ne kadar acı. Bu küçümsenecek, basite alınacak yada gizlenecek bir olay değil. Bahsetmiş olduğum bu olayın ülke üzerinde oluşturduğu travma. Biz çocuklarımızı bu olaydan uzaklaştıramıyoruz. Narin'in mezarı başında sosyal medya fenomenlerinin fotoğraf yarışına girdiği bu günlerde olayın sulandırılmasına, gündüz kadın programlarında, akşam haber programlarında tüm detaylarıyla verilmesi ne kadar doğru? Daha olay netleşmeden aile içi ilişlerin senaryolaştırılması yok artık dedirtiyor. Narin üzerinden reyting kazansanız ne olur insanlık öldükten sonra. Medya kuruluşlarının etik değerlerinin kalmadığını, sosyal medya ile bir yarışa girildiğini görmek gerçekten çok acı. Geleneksel medyanın bir ağırlığı, bir saygınlığı vardı. Onu da kaybettik. Eyvallah…
Yorumlar