​Bırakın onlar düşünsün

Euro 2024 finallerinde 2. nci olarak gruptan çıkan Türkiye, istikrarsız oyun yapısıyla Avusturya’nın rakibi oldu. İstikrarsız oyun yapısı diyorum çünkü ilk Gürcistan maçında ne oynadığını ne yaptığını bilen bir takım, birkaç gün sonra Portekiz karşısında ne oynadığını ne yaptığını bilmeyen bir takım görüntüsü verdi. Dünkü maçta ise Çekya biraz becerikli olsa, kendi yazılı basınlarında bir haftadır intikam manşetlerini doğrulayan bir skor ortaya çıkabilirdi. Şansın yanımızda olduğu bir maçı neyseki 2-1 kazanarak 2 Temmuz’u beklemeye geçtik. Geçtik de bizim çocukların daha doğrusu oyun sisteminin istikrar çizgisi düz olmadığı için tedirginim açıkçası. Milli takımımız Avusturya’yı rahat yenebilir diyemiyorum, hatta duygularımın Türkiye daha fazla ileriye gidemez tarafı sanki biraz daha ağır basıyor. Ama bir bakıyorum bizim üçlediğimiz Gürcistan, Portekiz gibi iddialı bir takımı rahat geçebiliyor. Biz kendimize bakacağız. Avusturya, Çekya’dan da, Portekiz’den de daha teknik ve fiziğini iyi kullanan bir takım. Açıkçası gurupta oynadığımız üç maçın üçündende psikolojik farkı olan bir 90 dakika bizi bekliyor. Enerjisini, sinerjisini, konsantrasyonunu, sabırını, hırsını, becerisini  doğru kullanan takım maçı alır. Bu paranın yazı tarafı. Tura tarafında ise Türkiye’nin kolay teslim olmayacağını dünya alem biliyor. “Eyvah yine Türkler” dedirten bir duygusal yapıya sahip olan millilerimiz, yediğinin fazlasını atabilecek kapasiteye ve güce sahip. Yeterki futbol akıcılığını kullanabilsin ve milli ruhumuzu sahaya yansıtabilelim. Birde futbol şansı yanımızda olursa, yukarıda belirttiğim olumsuz tablo yerini güllük gülistanlık ortama çevirir. 

2 Temmuz gecesi dikkat etmemiz gereken Schmıd, Baumgartner, Arnautovıc, Sabıtzer gibi hızlı ve teknik oyuncular karşısında defans dörtlümüzün ve kanatlarımızın sıfır hata ile oynaması gerekiyor ki, geçişleri iyi organize eden bir rakip karşısında istediğimiz oyunu oynayabilelim. O zaman boş alan bulabilecek Ferdi, Arda, Barış Alper, Kerem gibi oyuncularımız pozisyon zenginliğini artıracaklardır. Hava toplarında üstünlük Avusturya’da olacağını düşünürsek duran top şansını vermememiz gereken bir rakipten bahsediyorum. Kısa bir anektod koyarak yazımı şimdilik sonlandırıyorum.  Oyunun gidişatına göre ve hem Avusturya’nın hemde bizim defansımızın agressifliğine göz atacak olursak bu maçta sanki her iki takım içinde penaltı olabilecek bir 90 bizi bekliyor olabilir. Olursada umarım lehimize olur. Bu arada sürpriz golcümüzüde    (Abdülkerim ) bırakın onlar düşünsün. Salı gününü bekleyip görelim. Kalın sağlıcakla.