Yukarıdaki resmi görünce aklıma, yılların eskitemediği Orhan Baba’nın şarkısı geldi. Hatta öyle ki, nakarat dörtlüğündeki cümleler T.Konyaspor ve taraftarına yazılmış gibi.
Bu resime bakarak oyuncuların ve taraftarın nasıl bir duygu yaşadığını çok net görebiliyoruz.
Hani ilkokul öncesi çocukların hikâye kitabı veya boyama kitabı olur, ve o kitaptaki resimlere bakarak minik yavrular hayâl kurar, yada o resime göre kendine göre senaryolar üretir ya, bu resim İŞTE ÖYLE BİR ŞEY. ( Böyle galibiyetler adama şiirde yazdırıyor, şarkıda söylettiriyor. )
Sezon başında yepyeni mabedinde bütün Konya’nın beklentisi yüksekti. Yaşanan gelişmeler bu beklentilerin aşağısında kaldı ve bu fotoğraftaki sevincin ne kadar değerli olduğunu anladık.
Özlemişiz böyle sevinmeyi, 20. Haftaya kadar deplasmandan üç puanı getiremeyen yeşil beyazlıların, aldığı ilk deplasman galibiyetinin benim açımdan çok farklı anlamları var. Bir türlü seri yakalayamayan T.Konyaspor’un istikrarsız görünümü sonucunda Balıkesir deplasmanı, takımımız adına ya çok daha iyi günlerin başlangıcı, ya da kara kara düşüneceğimiz günlerin başlangıcı olacaktı.
Son haftalarda istikrarlı bir çıkış yakalayan ve puan sıralamasının dibinden düzlüğe çıkmak isteyen Balıkesir ve karşısında istikrarı olmayan ama her maç için üç ihtimalli bir sonuca açık oynayan T.Konyaspor. Dolayısıyla, Balıkesir deplasmandan getirilen ve değeri 6 olan, üç puan’ın sevinci de büyük oluyor. Uğur’un, attığı golden sonraki gurur ve sevincini, vukoviç’in hırslı sevincini, Kabze’nin, daha bitime 13 dk. kaldığını bile düşünmeden Uğur’u yakalayıp kucaklamak isteyişinin sevincini, birde ne kadar uzakta olursa olsun kalesinin önünde duran ve sadece galibiyeti düşünen Kaya’nın haykırışını aynı karede görebiliyoruz.
Ya tribündekiler ve ekran başındakiler ? Atılan bu golün mutluluğunu taaaa ciğerlerine kadar hissettiler. Ancak daha 13 dk. kalmış bir maçta yaşanan bu sevincin yanı sıra bir korku, bir tedirginlik de vardı. Ya geriye yaslanıp gol yersek ne olacak düşüncesi beynimizi tırmalıyordu. Balkes geçen hafta deplasmanda Akhisar karşısında geri dönüp attığı iki golle bir puanı kopardığı gibi burdada iki gol bulursa diye kafamızda kocaman bir soru işareti hakimdi. İşte bu sevinci yaşarken, kaya’nın haykırdığı gibi bizlerde haykırırken, kafamızın bir tarafına saplanmış olan tedirginliği, barış Şimşek’in verdiği yada vermediği kararlara olan takıntımızı, silebilmek için kalan 13 dk. yeşil beyazlılara gönül verenlere 130 dk. gibi geldi. Ancak maç bitiminde çalınan düdüğü, haftalardır, aylardır deplasmandan gelen üç puanı inanın bende özledim.
İnşallah, bu sevinç, seriye dönüşür artık.
Gelelim bu Pazar gününe. Pazar günü Torku Arena’da, kendi rakiplerimizden biriyle, mücadele edeceğiz. Sergen Yalçın’lı Sivas, son haftalarda çıkış içerisinde. Tehlike hattından uzaklaşıp rahatlamak isteyen kırmızı beyazlılar, Z.T.Kupası’nda Trabzonsporu eleyerek dikkatleri üzerine topladılar. Hızlı oynayan, özellikle orta alanı iyi kullanıp gol yollarında etkili görünen sivasspor, en büyük sorununu defansta yaşıyor. Ancak unutmamalı ki, Sergen’in gelişinden itibaren gol veya golleri kalesinde gören yiğidolar, gol atmakta da başarılı bir grafiğe sahip. Skor anlamında geri dönüşü başaracak kapasiteye sahipler.
Bu yüzden T.Konyaspor, Pazar günü ne yapıp edip, bu takıma gol atmalı, ancak attıktan sonra kesinlikle ikinciyi hatta üçüncüyü bulabilmeli. Kısacası rahat bir maç olmayacağını düşünüyorum. Kolay teslim olmayan Sivasspor’un direncini ya bol gol bularak, ya da maçın son dakikalarında atılacak bir golle kırmak gerekiyor. Eneramo, Aatıf Chahechoue, ve Manuel da costa, John Utaka, Mehdi Tewfik Taouıl gibi etkili oyuncuları olan Sivasspor’da, özellikle duran toplarda dikkat edilmesi gereken bir oyuncu da İbrahim toraman. Beşiktaş formasıyla birçok gol atan Toraman’a, duran toplarda kesinlikle izin vermemeli.
T.Konyaspor, maçı aldığı takdirde, tam anlamıyla rahatlamasa bile derin bir nefes alacaktır. Sivas ise kaybettiği takdirde, tehlike sınırında bulunan takımların kazanması durumunda aynı puana gelmesi büyük bir olasılık. Kısacası Sivas, Konya’ya puan değil üç puan için gelecek. Böylesine ciddi bir hafta içerisinde Torku Konyaspor’un dezavantajı kupa yorgunu olacağı. Sivas dinlenme fırsatını Pazar gününe kadar yakalamış durumda. Yeşil beyazlılar ise iki gün aralıkla maça çıkacak. Anca Kesinlikle
Ziraat Türkiye Kupası’nı kenara bırakmamalı, nasıl olsa rakip Galatasaray diye gözümüzde büyütmememiz gereken bir haftayı yaşayacağız. Sivas nasıl trabzonu yenip dikkatleri üzerine çektiyse, Torku Konyaspor’da Galatasarayı kupa dışında bırakarak öz güvene sahip olacaktır. Olmalıdır. İşte o zaman Balıkesir deplasmanından getirilen üç puanın, ve yukarıdaki sevinç fotoğrafının bir anlamı olur.
Neden olmasın, Geçtiğimiz sezon Konya’da oynanan final maçını hatırlarsınız. Neden yeşil beyazlılar
Böyle bir takım olmasın. İşte haftalar önce bahsettiğim gibi Avrupa’nın en kestirme yolu budur. Ligi ortalarda bitirip Avrupa’ya gitmek ve kulübün kasasına para girmesi iyi bir şey değilmidir. İnanın deplasman galibiyeti gibi Kupa’da da ilerlemeyi BENDE ÖZLEDİM BENDE.
Kalın sağlıcakla.