​Bekle Bizi Avrupa

Siparişi verilmiş ZTK finalini belirleyecek maçlardan ilkinde aldığı sonuçla üzülen Torku Konyaspor lige döndü. Puan sıralamasında kendine rakip olan takımların puan kaybetmesiyle maça daha rahat çıktı.

Tribünlere baktığımızda futbol ile ilgili disiplin kurullarının zaferi yansımıştı. Torku Konyaspor’a sahasında sezonunu en az seyircili maçını oynatabilme başarısının zevkini rahatça yaşayabilirler. Çünkü bunu başardılar. PFDK’ya sevk edilmelerin garipsendiği, dudak büküldüğü, anlaşılamadığı nedenlerle 14.000 taraftara verilen ceza ile tribünlerin boş kalması sağlandı. Haydi diyelim ki haklı nedenler onlarca kişinin cezası 14.000’lere kesildi. Öyleyse bu e-bilet ne işe yarar? Sorusu akıllara geliyor bu noktada.

Maç düşme hattından uzaklaşmak isteyen rakip Rizespor adına daha önemliydi. İki tarafta kazanmak istiyordu. Rizespor ise daha temkinli ve oyunu biraz daha sahasında kabul ederek oynadı ilk yarı boyunca.

Her iki takımda rakip kalelere hızla gelmeye çalışıyor fakat etkili pozisyonlar oluşturamıyorlardı. Çünkü defanslarda oldukça hızlı dönüyordu. Torku Konyaspor, ilk yarıda topa daha çok sahip oldu ve pas serileri oluşturdu. Yapılan bu pas serileri rakip kalede tehlike oluşturmaktan ziyade kendi sahasında ve boş alanlardaydı.

Her iki takımında akan oyun ile oluşturdukları tek pozisyon bile yoktu. Bireysel zorlamalar oldu fakat defanslar tarafından kolayca etkisizleştirildi. Atılan goller de penaltı ve korner kullanımından geldi. Halil İbrahim’in kafa golü ve Sylvestre’nin penaltı golü ile ilk yarı 1 – 1 sona erdi.

İkinci yarının başında yapılan Halil İbrahim ve Volkan’ın yerine Rangelov ve Holmen değişiklikleri Torku Konyaspor’u daha etkili hale getirdi. Rakip ceza sahasına daha çok ve daha etkili  girmeye başlayan Torku Konyaspor rakibi baskı altına aldı. Rizespor bu etkili atakları genellikle topu kornere atarak savuştururken Ömer Ali’nin kullandığı kornerde Vukoviç’in kafası Torku Konyaspor’u tekrar öne geçirdi.

Yine pas serileri oluşturmaya başlayan Torku Konyaspor oyunun baskın aktörü olmuştu. Yine topun ileriye yapılan paslar, geriye döndürülüp tekrar ileriye yapılan paslarla rakibin dengesi bozulurken Rangelov oldukça şık bir gol attı. Gelen bu üçüncü golde dikkatimi çeken topun sahanın tüm bölümünde gezdirilerek yapılan uzun bir pas serisinden sonra gelmesiydi. Bu golü gelecek sezon oynanacak oyunun referansı olarak algıladığımı belirtmek isterim.

Traore’nin rakip ceza sahası içinde yarı röveşata, yarı şeklinde attığı şut gol olsaydı çok güzel bir gol izlemiş olacaktık. Sadece hareketi izlemek bile zevkliydi. 

Torku Konyaspor adına bu maçta en beğendiğim Ömer ali idi. Rakip sahaya topla hızla geçmesi, fizik gücü oldukça iyiydi. Rakibin dengesini bozuyordu. Ömer Ali çok daha değerli olmaya aday. Gözlemlediğim sahayı geniş görmemesi buna engel. Dağınık oynuyor. Biraz daha bilerek, sahayı daha geniş görerek ve rakip kaleye en kısa ve etkili yoldan gitmesini yapabilmeli. Bunları yapabildiğinde Arda Turan kadar etkili futbol sergileyebileceğine inanıyorum.

Torku Konyaspor üçüncülüğü neredeyse garantiledi. Ama bu rehavet oluşturmamalı. Kalan tüm maçları kazanmak hedef olmalı. Kalan maçlarda gelecek sezonda oynanması gereken özellikle ofanstaki oyunların provası yapılmalı ve buna göre en baştan önlemler alınmaya çalışılmalı diye düşünüyorum…

Halis Özkahya geçen sezonlarda çok eleştirdiğim bir hakemdi. Bu maçta kritik kararlarında kabul edilebilir bir maç yönetti. Penaltı pozisyonunda Ali Turan elini kaçırmaya çalışırken yakalansa da verdiği kararı saygıyla karşılarım. En bariz hatası Ahmet İlhan’ın eliyle çeldiği toptaki kararı idi… Yinede geçen sezona göre oldukça iyi maç yönetti.

Selam ve dua ile…

Mehmet YILDIRIM

mhmt_yldrm_42@hotmail.com