Son Dakika Haberler
Önce B ligine akabinde C ligine düşen Türk futbolunun utanç yolculuğu Mehmet BÜYÜKEKŞİ’den öncesine dayanır. TFF deki süregelen yanlış yapılanma, Türkiye profesyonel liglerdeki hiçbir kulübü memnun etmezken, kendilerine yakın olanlara kapıları ardına kadar açarak, Türk futbolunun acı hikâyesi yazıldı. maddi anlamda hatırı sayılır gelire sahip olan TFF, fazlasına sahip olabilmek için yanlışların üzerine yanlışları eklemeye devam ediyor. Milli takımı düşünen kim ? Sürekli hakem hatalarıyla gündemde kalan Türk futbolu, bir zamanlar var olan kariyer ve kalitesini kaybettiği gibi, dün akşam oynanan Karadağ hezimetine varıncaya kadar, Karadağ’ın zemini gibi rezilleri oynadı. Milli takımın şu anki vizyonu Karadağ’la oynayacak kadar diplerde. Geçmişte neler olup bittiğini hepimiz biliyoruz onun için ben dün akşama dönmek istiyorum.
KARADAĞ FACİASI
Dün akşam 22:45 e kadar bütün kozlar millilerimizin elindeyken en kötü senaryo ile A ligine mola vermek zorunda kaldık. Neydi en kötü senaryo ? Millilerimizin kaybetmesi yetmediği gibi Galler’in İzlanda’yı üç farklı mağlup etmesiydi. Maalesef senaryo gerçekleşti. Dakikalar ilerledikçe zemin kötüleşti, zemin kötüleştikçe millilerimiz daha da kötüleşti, millilerimiz kötüleştikçede değişiklik yanlışları, Montella’nın ilk onbir yanlışının önüne geçti.
Öyleki, milli takım kariyerinde bir ilki yaşayan Nikola Krstovıc’in Hat-Trick yapması, inanın Faroe adalarına mağlup olmaktan daha acıydı. Sonuçta elimizdeki A ligi biletini ben yoruldum biraz mola vereceğim benim yerime sen git der gibi Galler’e verdik. Birde şunu belirteyim. Tamam Galler’e kaptırdık. Karalara bağlamaya gerek yok. Sadece bu yolda mola verdik diyerek hatalarımızın farkına vardığımız dersimizi çalıştığımız ama sonrasında da Milli düzeyde çok daha ciddi, çok daha arzulu bir takım kurarak, A ligini kaldırabileceğimiz, Dünya kupalarında adımızdan söz ettirebileceğimiz önümüzdeki 2 yılı değerlendirerek beyaz bir sayfa açmak, birazda pozitif düşünmektede yarar var.
A’YA TERFİ EDERSEK
Şimdi mart ayında oynanacak olan Play-Off karşılaşmalarına odaklandık. Millilerimiz İskoçya, Macaristan, Belçika yada Sırbistan gibi birbirinden zorlu rakiplerden biriyle A ligine terfi yada B liginde kalalım tercihini kullanacak. A ligine yükselirsek Dünya kupası için önümüzde 2 yıllık bir süreç var. Bu süreçte neler yapabilirizi masaya yatırmak gerekiyor. A ligine çıkılırsa rakiplerimiz Galler gibi, Karadağ gibi, vasat olmayacak. İspanya, İtalya, Almanya, Fransa, Brezilya gibi çok daha ciddi ve kaliteli takımlarla mücadele edeceğiz. İşte bu tercih, birlik beraberlik içerisinde o eski günlerdeki gibi eyvah Türk’ler geliyor korkusunu yaşatacak bir ortama dönüştürmek için, TFF nezninde kulüp başkanlarıyla atışmak yerine, MHK başta olmak üzere tüm yanlışların üzerine gidilerek, doğru işlerle tamamen yapılanmadan geçiyor bana göre. Tabiki gönlümüz Konya’da İzlanda’yı Selçuk İnan’ın 89 da attığı gol gibi, yine Konya’da Hollanda’yı farklı mağlup etmenin sevincini yaşadığımız günlere dönmek gibi, güzel günlerin yaşandığı dönemi yine yeniden yaşamaktan yana. Umarım son cümledeki ince mesajı yetkililer almıştır.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar