​Allasak da Pullasak da Konyaspor Kötü Oynuyor

Lige ara verilmeden önceki son maç… Alınacak bir galibiyet çok anlamlı olacaktı. Atiker Konyaspor ilk yarılar itibari ile tarihinin en fazla puan toplama fırsatı ile maça çıkmıştı. Verilecek arada ise daha moralli günler yaşanmasına fırsat tanıyacaktı.

İlk yarıda her iki takımda birbirine karşı belirgin bir üstünlük kuramadı. Buna karşılık yakalanan pozisyonlara bakıldığında Atiker Konyaspor’un ilk yarıyı 3 – 1 önde bitirebilme fırsatları vardı. 

Kullanılan faul atışında çok güzel organizasyonla topla en son buluşan Mehmet Uslu oldu fakat ıska geçince çok net bir pozisyon harcanmış oldu.

Ani çıkılan bir pozisyonda rakibi eksik yakalarken çok tehlikeli bir atak geliştiren Atiker Konyaspor’da Ömer Ali rakip kale önünde boştaki arkadaşına pas vermek yerine topu rakip futbolculara nişanlayınca yine bir golden oldu.

Sağdan gelen ortada Bajiç çok az gerisinden gelen topa yine de etkili kafa vurdu ama tam köşeden kaleci Bora çok iyi çıkardı.

Bu dakikaya kadar en az iki farkla  öne geçebilecek Atiker Konyaspor kalesinde çok net bir tehlike yaşadı fakat rakip futbolcunun vuruşu çok kötü olunca gol gerçekleşmedi.

İkinci yarıda 75. dakikaya kadar iki takımda üstünlük kuramazken bu dakikadan sonra Vaz Te’nin oyuna girmesiyle Akhisar takımı üstünlüğü eline geçiriyordu. Daha tehlikeli ve daha gole yönelik ataklar geliştiriyordu. 

82. dakikada kornerden gelen topu Vaz Te kafa ile Atiker Konyaspor ağlarına gönderirken  Atiker Konyaspor gole tepki göstermeye çalışsa da en ufak olumlu, gole yönelik beceri gerçekleştiremedi. Akhisar takımı ise elde ettiği farkı açma fırsatlarını değerlendiremedi.

Kötü oynayarak kazanan ya da berabere kalan Atiker Konyaspor ilk yarıdaki fırsatları değerlendirse yine kötü oynayarak maç kazanabilirdi. Kazanılan puanlar her ne şekilde olursa olsun değerli olurdu. Kötü oynayarak kazanılan maçlar puan tablosunda size kazandırdığı konumla güzel oyunla kazanılan maçlara dönüşmesini de sağlayabilirdi. 

Atiker Konyaspor oyun şekli olarak sahada belirgin bir etkinlik gösteremedi. Hatta kaleci Serkan’ın kilit pasları ile gol bulmaya çalışan bir takım vardı sahada. Öyle ki Serkan da ayakla oyun başlatması kötü olan bir kaleci. Böyle bir oyuncudan kilit pas bekleyip gol atma umudu taşımak Atiker Konyaspor adına yakışmayan ve oldukça geriye gidiş görüntüsüydü. Maçta sıklıkla topun Serkan’a kadar geldiği ve Serkan’ın  topu ileriye şişirdiği  Atiker Konyaspor’un  sahadaki hakim oyun şekliydi.

Atiker Konyaspor adına topu alıp rahat kullanan, oyunun şekline göre topu verimli alanlara yönlendiren ve oyunun Atiker Konyaspor’un lehine gelişmesini sağlayacak oyun lideri yok. Forvetlerimiz ise rakip defanslar tarafından oldukça kolay savunulabilen nitelikte… Diğer maçlarla birlikte gelişen ataklar genelde rakip hatalarından kaynaklı ya da rastlantılara dayalı gelişmekte olduğunu düşününce rakip kaleye tehlikeli ataklar geliştirebilecek Atiker Konyaspor’un yok olduğunu izliyoruz.

Belli bir oyun düzenini daha az yetenekli futbolcularla, rakipten daha çok mücadele ederek ve koşarak başarı ile uygulayarak yakaladığı başarıyı veya yakın başarıyı bu sezon yakalanmak mümkün olur mu şüpheli bir durum. Artık sahada belli bir oyun düzeni ile hareket edebilen Atiker Konyaspor’un kalmadığını iyice görmüş olduk.

Benim beklediğim Atiker Konyaspor Karabük ve Akhisar maçlarını kazanmalıydı. İkisini de kazanamadı ve ikisinde de kötü oynadı. Aykut Kocaman’ın ve futbolcuların iyi niyetinden, mücadele arzusundan şüphem yok… Şu gerçek ki büyük fırsat kaçırıldı. Gelecekte yeni fırsatlar oluşma ihtimalleri de muhakkak var ama bu oyunla ben karamsarım… Sadece Akhisar maçını kastederek değil kazanılan maçlardaki oyunları da düşünerek bu karamsarlığa sahip oluyorum…

Ligde ilk maçımız Galatasaray ile ve bu maç en büyük fırsatı sunuyor aslında. Alınacak bir galibiyet 17. Haftalar sonrasında rekor kırma imkanı sunuyor. Ne diyelim verilen ara buna imkan oluşturmasını dileriz.  Tren kaçmadan ilk fırsatta binmenin çarelerini aramak gibi bir zorunluluğu gerçekleştirmek için önümüzdeki günleri iyi değerlendirmek gerek.

Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
mhmt_yldrm_42@hotmail.com