Merkez Müdürü Selahattin Çağır, geçmişini unutanların geleceğini kuramayacağını vurgulayarak "Bu sanat Osmanlı'da çok revaçtaydı. Şimdi unutulmaya yüz tutmaya başlamış ve biz bunu canlandırmaya çalışıyoruz. Kursiyerlerimiz burada hem sanatı hem de geçmişlerini öğreniyorlar." dedi.
Kurs eğitmeni Rabia Akçan sanatın aşamalarına ilişkin, "Önce resimleri seçiyoruz ve boyutlandırıyoruz, nasıl çalışma yapacağımıza karar veriyoruz. Resme göre camın boyutunu ayarlıyoruz. Cam ile resmi üst üste koyarak onun üzerinden resmi yapmaya başlıyoruz. Tersten cama resim yapıyoruz ve ön yüze yansıtmaya çalışıyoruz, tabii ki bu yaptığımız işlemler kolay bir iş değil, zor zanaattır. Kaybolan sanatımızı tekrar canlandırmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
"Benim için terapi gibi"
Kursiyerlerden Hikmet Gedikli, belli bir yaştan sonra bu sanatın kendileri için hediye gibi bir şey olduğunu, çalışmalardan çok memnun kaldıklarını dile getirdi.
Hocalarının kendilerini çok iyi yetiştirdiğini anlatan Gedikli, "Bizler de bu işi iyi, bilinçli yapıyoruz. İstediğimiz resimleri yapıyoruz. Yaptığım işler ilk başta zor geliyordu ama şimdi işi iyice öğrendim ve zevkle yapıyorum. Yaptığımız bu resimler satılıyor ve bütçemize katkı oluyor." şeklinde konuştu.
Çalışmaları 3 yıldır severek yaptığını anlatan Birsen Yılmaz da "Burada çalışmak benim için terapi gibi. Emekli bayan olarak büyük boşluğa düşmüştüm ama kursa geldiğimden beri çok çok mutluyum. Üretmenin farkına varıyoruz. Kursta yaptığımız ürünleri satarak aile ekonomisine katkı sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.