İş Kazası Nedir?
İş kazası, çalışma ortamında ya da işin icrası sırasında meydana gelen, çalışanın vefatına veya fiziksel bütünlüğün bozulmasına sebep olan hadisedir. Çalışanın vefatı veya yaralanması sonucu ortaya çıkan iş kazaları nedeniyle işverenler üzerindeki tazminat yükümlülüğü ortaya çıkar. Bu durumda, çalışanlar yaşadıkları maddi ve manevi kayıpların tazminatını işverenden, iş kazası tazminatı davası aracılığıyla isteyebilirler.
İş kazası yaşayan işçi statüsündeki kişiler bedeni ve maddi olarak çok ciddi zararlar yaşayabilmektedir. Bu zararların mümkün olduğunca tazmin edilebilmesi için, yürütülecek hukuki süreçlerde bir İstanbul iş mahkemesi avukatından destek almak önem arzetmektedir.
İş Kazası Tazminat Davası
İşveren, çalışanının güvenliğini sağlama ve gözetim altında tutma yükümlülüğüne sahiptir. İş yerinde alınması gereken güvenlik önlemlerinin yetersiz kalması sonucu gerçekleşen iş kazaları sonucunda, çalışanın yaralanması veya ölümü durumunda, işveren ve ilgili diğer şahıslar hakkında ceza davaları açılabilir. Bununla birlikte, maddi ve manevi zararların giderilmesi amacıyla iş kazası tazminat davası da söz konusu olabilir. İş kazası sonucunda çalışanın karşılaştığı zararların tazmin edilme esasları Türk Borçlar Kanunu'nun 417/3. maddesinde belirlenmiştir. İşverenin yasal yükümlülüklere uymama sonucu oluşan ve çalışanın vefatına ya da fiziksel bütünlüğün zarar görmesine neden olan iş kazalarında, zarara uğrayan çalışan veya vefat edenin yakınları, işverenden iş kazası davası aracılığıyla zararın tazminini isteyebilirler. Tabii ki, çalışanın yaralanması veya vefatı durumunda, sözleşmeye aykırılık yanında bu durum haksız fiil olarak da değerlendirilebileceğinden, iş kazası davasında haksız fiil hükümlerine de başvurulabilir.
İşverenin Hukuki Sorumluluğu
İş kazası nedeniyle işverenin hukuki sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için, iş yerinde yeterli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması gibi kusurlu bir davranışın bulunması, bu durumun iş kazasına yol açması, kazanın işin yapımıyla doğrudan bir ilişkisi olması ve kazanın sonucunda çalışanın yaralanması veya vefatı gibi bir zararın meydana gelmiş olması gerekmektedir. İş kazası sonucu meydana gelen zararların bir kısmı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmaktadır; dolayısıyla işverene, SGK tarafından karşılanmayan kısım için iş kazası davası açılabilir.
İş Kazası Davasında Maddi Tazminat
İşveren, kusuru sonucu meydana gelen iş kazası neticesinde oluşan zararı tazmin etmekle mükelleftir. İş kazası nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunulduğunda, Türk Borçlar Kanunu'nun haksız fiile ilişkin tazminat hükümleri devreye girer. Ölüm veya bedensel zarar durumlarında, çalışan veya çalışanın yakınları tarafından iş kazası tazminat davasında istenebilecek maddi tazminat kalemleri TBK'nın 53 ve 54. maddeleri kapsamında düzenlenmiştir.
Çalışanın iş kazası sonucu bedensel zarara uğraması durumunda, aşağıdaki zarar kalemleri maddi tazminat olarak talep edilebilir:
- Tedavi masrafları
- Geçici süreyle çalışamama durumunda kaybedilen kazanç
- İş kazası sonucu kalıcı iş göremezlik durumunda yaşanan kayıplar
- Ekonomik gelecek üzerindeki olumsuz etkiler
Çalışanın iş kazası sonucu vefatı durumunda, yakınları tarafından aşağıda belirtilen zarar kalemleri maddi tazminat olarak istenebilir:
- Cenaze masrafları
- Eğer ölüm hemen gerçekleşmemişse, tedavi masrafları ve çalışma gücünün kaybından doğan zararlar.
- Vefat edenin desteğini kaybeden yakınlarının uğradığı zararlar
İş Kazası Tazminat Hesaplaması
İş kazası davasında maddi tazminatın hesaplanması, uzman bilirkişiler tarafından gerçekleştirilir. Maddi tazminat hesaplaması yapılırken, kaza geçiren çalışanın yaşı, aldığı ücret, olası yaşam süresi, maluliyet derecesi, tarafların iş kazasındaki kusur durumları gibi birçok faktör göz önünde bulundurulur. Böylece iş kazası tazminatı hesaplamaları kişiye özel olup, sonuçta farklı tazminat miktarları belirlenir.
İş Kazası Davasında Manevi Tazminat
Manevi zarar, kişinin kişilik haklarına yönelik saldırı sonucu yaşadığı duygusal ve/veya fiziksel acılar olarak ifade edilir. İş kazası neticesinde çalışan ya da yakınlarının
maddi zararların yanı sıra manevi zarara da maruz kalması mümkündür. İş kazası sonucu çalışan veya vefatı halinde yakınlarının manevi zararları, SGK tarafından karşılanmamaktadır. Bu nedenle, koşullar varsa, iş kazası mağduru çalışan ve yakınları, işverenden manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Bu talep, iş kazası davasında maddi tazminat talebiyle birlikte sunulabilir.
İş kazası sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören çalışan, yaşadığı acı ve üzüntü nedeniyle manevi zararının tazmin edilmesini talep edebilir. Kaza nedeniyle malul kalmış olma zorunluluğu olmaksızın, malul kalmamış bir çalışanın da manevi zararlarının bulunduğu kabul edilir. İş kazası davasında manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, zarar görenin tedavi süreci, zararın ağırlığı ve kalıcılığı gibi faktörler göz önünde bulundurulur ve malul kalmamış çalışan lehine de manevi tazminata karar verilebilir.
İşçinin Yakınları Manevi Tazminat Talep Edebilir mi?
Çalışanın iş kazası sonucu ağır bedensel zarara uğraması veya vefat etmesi durumunda, çalışanın yakınlarının da iş kazası davası aracılığıyla manevi tazminat talebinde bulunma hakları bulunur. TBK m.56/f.2'ye göre; "Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarara uğrayanın veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesi kararlaştırılabilir." Bu bağlamda, ağır beden bütünlüğü ihlallerinde zarar görenin yakınlarının manevi zararının tazmin edilebilmesi için, hukuka aykırılık, bir sorumluluk sebebinin varlığı, illiyet bağı, manevi zarar ve talepte bulunan kişinin yakınlık sıfatına sahip olması gibi genel şartların bir arada bulunması gerekmektedir.
Yakınlık kavramı, doğrudan aile bağları ile sınırlı olmamakla birlikte, uygulamada iş kazası geçiren çalışanın ebeveynleri, eşi, çocukları gibi yakınlarının yakınlık sıfatı genellikle kabul edilir ve bu kişiler lehine iş kazası davasında manevi tazminata hükmedilir.
Kaynak: Haber Merkezi