Doktorlar, "Çocuğunuz olmaz" demesine rağmen, çiftin 7 yaşında Hacer Nisa adında bir çocukları da oldu.
Yaklaşık 17 yıldır böbrek hastası eşi Selda Fındıkçıoğlu'yla 100 kilometre yol katederek gittiği Konya'daki hastanede tedavi gören İsa Fındıkçıoğlu, 3 senedir evde diyaliz tedavisi hizmeti alıyor.
İsa Fındıkçıoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle semt pazarındaki tezgahına haftanın bir günü gittiğini, hastalanmamak için evden çıkmamaya gayret ettiğini söyledi.
Tezgahta tekstil ürünleri satarak evini geçindirmeye çalıştığını aktaran Fındıkçıoğlu, hastalığı nedeniyle çok yorulmasına rağmen yine de bu haline şükrettiğini dile getirdi.
"Bağışçı sayısının artması bizleri hayata bağlayacaktır"
Diyaliz süreci bittikten sonra işe gidemediğini, gücünün ve takatinin kalmadığını anlatan Fındıkçıoğlu, "2011'de, babamdan aldığım böbrek sayesinde böbrek nakli oldum. Ancak 6 yıl sonra çürüyen böbreklerim iflas etti. Tekrar diyaliz makinesine bağlı yaşam sürmeye başladım. Eşim Selda da aynı şekilde diyaliz hastası. Bugüne kadar kimseye muhtaç olmadan yaşamımızı sürdürdük. Ancak, en büyük arzumuz ve isteğimiz, bizim gibi hastaların mağduriyetinin gitmesi için toplumsal bilincin oluşması ve böbrek bağışında bulunulması. Bağışçı sayısının artması bizleri hayata bağlayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Hastalıkta, sağlıkta birbirimizi tamamlıyoruz"
Eşiyle mutlu bir hayat sürdürdüklerini anlatan İsa Fındıkçıoğlu, "İkimiz de diyalize giriyorduk. 'Birbirimizi tamamlayalım' diye anlaştık ve evlenmeye karar verdik. Hastalıkta, sağlıkta birbirimizi tamamlıyoruz. O benim durumumdan anlıyor, ben de onun durumundan anlıyorum. Bir geçim sıkıntımız yok. Eşimle birbirimizi tamamlıyoruz. Sevgi ve saygı içerisindeyiz. Birbirimize saygımız, sevgimiz hiç azalmadı." şeklinde konuştu.
Hayat arkadaşıyla anlaşarak evlendiğine vurgu yapan Selda Fındıkçıoğlu ise şöyle devam etti:
"Bir süre arkadaş kaldık, evlenmeden önce 'Senin hastalığın belli, benim hastalığım belli. Birbirimize destek olacaksak bu iş olsun' dedik. Allah’a şükür hiçbir sıkıntımız olmadı. O bana destek oluyor, ben ona destek oluyorum. Doktorlar, 'Çocuğunuz olamaz. Kesinlikle öyle bir şey düşünmeyin' demişti. Allah tarafından, bir tane de çocuğumuz oldu. Birbirimize olan sevgimiz ve saygımız olmasaydı bu çocuk da olmazdı. Şükür şimdi 7 yaşında. 9 ay boyunca çok sıkıntı çektim ama binlerce şükür o günleri atlattık. Çok mutluyuz. Onun sevgisi bana, benim sevgim ona yetiyor. Bir de çocuğumuz olunca birbirimize ve hayata daha çok bağlandık. Gün gün sevgimiz daha da arttı."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.