“Et ve süt üretimi için ot sorununu ortadan kaldırmalıyız”
Küresel iklim değişikliği, yağış oranlarının düşmesi, kuraklık ve üretim maliyetlerindeki artışlar nedeniyle verimli ve sürdürülebilir hayvancılık yapmakta zorlanan üreticilerin, rekabet olanaklarını kuvvetlendirmek için güçlü mera alanlarına ihtiyaç duyduğunu kaydeden Başkan Karakoyunlu, “Et ve süt sorunun temelinde ot sorunu geliyor, kapalı ahırlarda yapılan büyükbaş hayvancılığa nazaran mera odaklı yapılan küçükbaş hayvancılık, katma değer açısından çok daha avantajlı olmaktadır. Bu sebeple küçük baş hayvancılığın desteklenmesini önemli buluyoruz.” Dedi. Çeşitli nedenlerle büyük ölçüde tahribata uğrayan mera alanları, bugünkü hayvan varlığı dikkat alındığında, ihtiyacı karşılayacak ölçüde değildir. Bugün için KOP Bölgesindeki mera arazileri, hayvan varlığının ancak yarısını karşılayabilecek bir üretkenliğe sahiptir. Bu sebeple Başkanlığımız, 2018 yılından beridir mera arazileri ile ilgili etkin bir çalışma yürütmektedir” diye konuştu.
Enstitü ile birlikte yürütülen çalışmaların önemine vurgu yapan Karakoyunlu, “Küçükbaş hayvancılık üretimi bölgemiz için çok önemlidir. Bu alanda hizmet veren üreticilerimiz, ülkemiz için önemli bir hizmet gerçekleştirmektedir. Bizim de görevimiz, konunun paydaşı olan Kamu otoriteleri ile birlikte, üreticilerimizin önündeki engelleri kaldırmaktır” dedi.
“Sürdürülebilir hayvancılık için destekler devam edecek”
Enstitü ile birlikte yürütülen projeler hakkında da bilgi veren Karakoyunlu, “Mera arazileri vazgeçilmezimizdir. Bu sebeple Enstitümüzün yetkilileri ile birlikte mera arazilerinde kuraklığa dayalı ve küçükbaş hayvan beslenmesine uygun bitkileri belirleyerek bu arazilerde yaygınlaştırılmasını planladık. Bu anlamda Toprak, Su ve Çölleşme ile Mücadele Enstitü Müdürlüğümüz bünyesinde yarı çalımsı bitkilerden Tuz Çalısı ve Bozkır otu olarak ta bilinen Atriplex ve Kochia tarzı bitkilerin ekimini gerçekleştiriyoruz. Bu amaçla ilk olarak Enstitümüzde mera bitkileri üretimi ve tıbbi aromatik bitki fidesi üretimi amacıyla sera kurulumunu sağladık. Bu seralarda kurak ve çöl iklimine yakın koşullarda dahi başarı ile yetişebilen yem çalıları üreterek, bölgemizde belirlenen noktalara ekimi sağlıyoruz. Tuz Çalısı ve Bozkır otu olarak ta bilinen bitkilerinin, bölgemizin en kurak alanı olarak kabul edilen Karapınar’daki uygulamasında çok güzel sonuçlar elde edildi. Demo alanla yapılan ıslah çalışmalarında mera veriminin çok yüksek düzeyde olduğu gözlemlendi. İkinci aşamada proje çerçevesinde belirlenen tüm noktalarda ilgili bitkilerin ekimi ve yayımını sağladık. Sonuçlarını almaya başlıyoruz” şeklinde konuştu.
Karakoyunlu, 1,1 milyon liralık mali bir destekle elde edilen başarının, enstitü ile sağlanan iş birliğine dayandığını ifade ederek, enstitü müdürü ve ekibine projeye sağladıkları destek için teşekkür etti. Enstitü Müdürü Dr. Cihan Uzun ve uzman personel ile projenin demo ekim sahalarını gezen Başkan Karakoyunlu, yeni proje öneri hakkında da görüş alışverişinde bulundu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.