Bu ülkede Kürt düşmanlığı olmadığını belirten Soylu, "Bu aziz millette Kürt düşmanlığı yok. Kimin paravanı, taşeronu olduğunu bildiğimiz ve 40 yıldır emperyalizmin oyuncağı olarak bu ülkeye kan kusturmaya çalışan bir PKK karşıtlığı ve PKK düşmanlığı var." diye konuştu.
Kürtler ve Alevilerin, ülkenin asli unsuru olduğunu vurgulayan Soylu, "İstismarlarınızı bu Gazi Meclis çatısı altında yapmanıza müsaade etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.
Soylu, HDP'yi kastederek, "(Kürdistan'a özgürlük) derken neyi söylediğiniz apaçık ortada ve nasıl bir iş birliği içindesiniz ki sizinle ilgili oylamada, CHP de 'Kürdistan'a özgürlük' diyene herhangi bir ceza verilmesine taraftar olmadı." görüşünü paylaştı.
İçişleri Bakanı olarak yaklaşık 5 yıldır ülkede huzur, kardeşlik, birlik ve beraberliğin olması için çaba sarf ettiğini dile getiren Soylu, "CHP Grubu'na şu soruyu sorma hakkım var; bütçeyi konuştunuz, Türkiye, 40 yıldır terörle mücadele ediyor. Hiç terörden bahsettiniz mi? Hayır. Evlatlarımız bizim için, çocuklarımız okula rahat gitsin diye şehit, gazi oldular ve anneler evlatsız kaldı. Biriniz cümleye acaba Rahmetirahman'la, onlara medyunuşükranla başladınız mı? Elbette ki hayır. Onu yapmayan elbette 'Kürdistan'ın özgürlüğü'ne burada ses çıkarmayacaktır. Bunun sağlaması da buradadır." değerlendirmesini yaptı.
Devlet olarak suçluların peşinde olduklarının altını çizen Soylu, "Suçluların iftirasını, yalanlarını ve ortaya koyduğu dedikoduları Gazi Meclisin çatısı altına getirdiniz. Devleti töhmet altında bıraktınız, devlete iftira ettiniz. Burada bu milletin evladı olarak söylüyorum, vallahi size devlete iftira ettirmem, billahi size devlete iftira ettirmem." dedi.
Pandora'nın kutusunun açıldığı günlerin yaşandığını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Bugün belki bu görüşmeler bitmeden Rusya ve Ukrayna arasında hesap edemeyeceğimiz krizler olacak. Elbette bilemeyiz ama Allah korusun, tatsız bir gelişme söz konusu olursa en son mağlubiyetini Afganistan'dan kalkan uçak görüntüsünde gördüğünüz ve bugün Balkanlara yerleşmeye çalışan ABD, belki Karadeniz'de bizim de bugün hesap edemediğimiz bambaşka bir tablonun içinde olacak. Bunun gibi daha pek çok konu, belki bütçe görüşmeleri sonlanmadan dünyanın başına bir dert, yeni bir kriz alanı olarak oluşacak."
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 4 Aralık'ta eski AK Parti İlçe Başkanı Cihan Güven'in kardeşi Tahir Güven'in katledildiği saldırıyı hatırlatan Soylu, "Bu katliam aynen Ahmet Budak, Aydın Ahi ve Aydın Muştu'nun katliamı gibiydi. Bizim İlçe Başkanımızın kardeşi olan, oranın kanaat önderlerinden Tahir Güven gece yarısı bir komployla öldürüldü. Peki kim öldürdü ve niye öldürdü? Gecenin bir yarısı, onu bir yere çağırıp pusu kurdular. Pusu kuran Mehmet Miraç Dinç'i, HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın evinde yakaladık." açıklamasını yaptı.
"PKK'nın oyuncağı ve uşağısınız"
Mehmet Miraç Dinç'in, YPS'li bir terörist olduğunu ve terör örgütü PKK tarafından atandığını bildiren Soylu, terör örgütü PKK'nın, katliamın talimatını, Suriye'den verdiğini açıkladı.
Mehmet Miraç Dinç ile HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, HDP Şırnak Milletvekilleri Nuran İmir, Hüseyin Kaçmaz ve Hasan Özgüneş'in yer aldığı fotoğrafı milletvekillerine gösteren Soylu, "Bu katliamların hesabını vereceksiniz. Burada demokrasi güzellemeleri anlatmakla bu milleti aldatamayacaksınız, hesabını vereceksiniz. Siz insanları, çocukları anasız babasız bıraktınız. PKK'nın oyuncağı ve uşağısınız. Hepiniz, Kürt kardeşlerimize çektirdiklerinizin hesabını vereceksiniz, kaçamayacaksınız. Kürtler sizden nefret ediyor." diye konuştu.
"Ülkeyi bölmek isteyenlerin gözünü oyduk"
Soylu, Türkiye'nin, asimetrik saldırılara asimetrik cevap üretebilme kabiliyetini ortaya koyan bir ülke olduğunu ve bütün asimetrik saldırıları tek tek boşa düşürdüğünü ifade etti.
Terör örgütü PKK/PYD'nin, ABD ve Avrupa'nın, Türkiye'nin güney sınırında istediği terör koridoru ve terör devletine karşı, asimetrik saldırıya asimetrik cevap verildiğini belirten Soylu, "Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı harekatını yaptık, Pençe-Kaplan harekatlarını yaptık ve bu ülkeyi bölmek isteyenlerin gözünü oyduk. İçeride terör üzerinden oluşturulmak istenen vesayet tablosuna Kıran, Kapan, Yıldırım ve Eren operasyonlarıyla kimseye nefes aldırmadık. Yalnızca terörle değil terörizm ile de mücadele ettik." dedi.
"Narkoterörü çökerttik"
Soylu, uyuşturucuyla mücadelede kimseye teslim olmadıklarını, Türkiye'nin, küresel uyuşturucu rotalarının ortasında olmasına rağmen tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarını yaptığını belirtti.
Yakalanan miktarlarda Cumhuriyet tarihinin rekorlarının kırıldığını söyleyen Soylu, "2015'te uyuşturucuda 65 bin operasyon yapıyorduk, yıl 2021, şu ana kadar 195 bin yani üç katı kadar operasyon yaptık. Uluslararası sularda bile uluslararası iş birliği ile birçok operasyonu gerçekleştiren ve yüzünün akıyla çıkan bir Türkiye var. Narkoterörü çökerttik. İki yılda 185 milyon kök yani 50 milyar liralık keneviri bizim aslanlarımız, kaplanlarımız yakaladı, PKK'ya gitmesini engelledi. Bağırmanız ondandır." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye'yi "narko devlet" olarak tanımladığını aktaran Soylu, şöyle konuştu:
"Bir ülkede ana muhalefet partisi Genel Başkanı kendi ülkesini 'narko devlet' olarak tarif etmez, bu ayıptır, günahtır, yazıktır. 5 yılda 574 uyuşturucu organize suç şebekesini yani uyuşturucu baronlarını çökerttik. 15 Temmuz'dan sonra uyuşturucudan 36 bin tutuklu vardı, bugün kaç biliyor musunuz? Benim o polis kardeşlerime, jandarma kardeşlerime olan inancımla beraber bugün 98 bin kişi. Çocuklarımızı zehirleyemiyorlar. O kızdığınız metruk binaları saydırdık. İlk önce 40, daha sonra 60, daha sonra 80 bin çıktı. En son 105 bine kadar geldik; 70 binini yıktık, 15 binini rehabilite ettik. Patlasınız da çatlasınız da mahallelerde metruk bina bırakmayacağız, yıkacağız ve kimsenin çocuklarımızı zehirlemesine fırsat vermeyeceğiz."
Almanya ve Belçika'da 2021'in başında toplam 26 ton kokain yakalandığını anımsatan Soylu, "Almanya ve Belçika devletini, kendi milletvekilleri, muhalefeti ve basını bir 'narko devlet' olarak tanımladı mı yoksa alkışladı mı? Cumhuriyet tarihinin en büyük yakalamalarını yapan ve şu anda Avrupa'ya parmak ısırtan Türkiye'deki güvenlik kuvvetlerimizi ben de Almanya'da olduğu gibi ayakta alkışlıyorum." ifadesini kullandı.
"108 ByLock'çu milletvekilini açıklamayan namerttir"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, daha önce AK Parti milletvekillerine iftira attığını, "AK Parti içinde 108 ByLock'çu var, 6 bakan var." dediğini dile getiren Soylu, "Bu iftiradan sonra yok oldu. 108 ByLock'çu milletvekilini açıklamayan namerttir. İşiniz gücünüz iftira." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin içeride ve dışarıda terörle mücadele verdiğini vurgulayan Soylu, "Türkiye'de terörist sayısı 160'ın altına düştü. Şu anda beş metre, on metre kar var, evlatlarımız oradan çıkmıyorlar. Tam 5 yılda 2 bin 80 kişi teslim oldu. Hiç merak etmeyin, Doğu ve Güney Doğu'da huzur var." değerlendirmesini yaptı.
Soylu, HDP milletvekillerinin laf atması üzerine, "Hiç konuşmayın Diyarbakır Anneleri'nin ahı sizi bitirecek." karşılığını verdi.
Bu arada Soylu'nun konuşması sırasında bazı HDP milletvekilleri, "mafya iltisaklı bakan", "suç işleri bakanı", "pudra şekeri bakanı" yazılı dövizler açtı.
Özgür Özel'i mahkemeye vereceğim
Genel Kurul'da, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun hitabından sonra Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, birleşime ara verdi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, aranın ardından söz alarak Bakan Soylu'ya yönelik eleştirilerde bulundu. Özel'in, "(Şehit ailelerini, kahraman Mehmetçiği, kahraman polisi ayakta alkışlar mısınız?) deyip, kendi ayakta alkışlanıyormuş çakallığını yapana alet olmayın." demesi üzerine AK Parti'li milletvekilleri ve Soylu, Özel'e tepki gösterdi.
Bilgiç de Özel'den, bu ifadesini geri almasını istedi. Gerginliğin büyümesi üzerine Bilgiç, birleşime ara verdi. Her iki partinin milletvekilleri arasında çıkan kavga, bu sırada da devam etti.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, aranın ardından söz alarak, Soylu'nun doğruları söylemediğini iddia etti.
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç ise kendilerinin de bu ülkenin sahibi olduğunu ve ülkeye demokrasi, barış, adalet gelsin diye mücadele ettiklerini söyledi.
HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz da yerinden söz alarak, Bakan Soylu'nun, konuşmasında şahsına yönelik sözlerinin gerçeği yansıtmadığını ve kendisine dava açacağını belirtti.
Öte yandan tekrar söz isteyen Süleyman Soylu, kürsüye çıkarak yaptığı konuşmada, "Bana, şahsıma hakaret eden Özgür Özel'i mahkemeye vereceğim. İnşallah hakim cezai ehliyet verir de ceza alabilme imkanı olur. Hiç endişe etmeyin. Allaha şükür Recep Tayyip Erdoğan, Dr. Devlet Bahçeli. Size bir şey söyleyeyim, geliyor gelmekte olan." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özel de Soylu'nun kendisine dava açacağı sözlerine karşılık olarak kendisinin de zaman aşımına uğramayan hakaretleri için Bakan Soylu'ya dava açacağını dile getirdi.
Soylu, milletvekillerinin sorularını yanıtladı
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Süleyman Soylu, Türkiye'de trafik kazalarındaki yüz binde 13,4 olan ölüm oranının, havalimanlarının sayısının artması, duble yol, otoban ve otoyolların yapılması, hastanelerin ve acil yardımların artması, polis ve jandarmanın hassasiyetleri sayesinde yüz binde 5,8'e düştüğünü belirtti.
Türkiye'nin 20 Mart 2021'de İstanbul Sözleşmesi'nden çıkacağını deklare ettiğini anımsatan Soylu, bundan sonra kadınların korumasız kalacağı ve kadın cinayetlerinin artacağının iddia edildiğini söyledi. Soylu, kadına yönelik ve aile içi şiddete karşı mücadele kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı öncülüğünde, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile 75 maddelik bir eylem planının 2019'un başında hazırlandığını hatırlattı.
Süleyman Soylu, 2 yıl önce 3 bin kadın polis memuru aldıklarını ve her polis merkezi amirliğinde kadın polis bulunduğunu dile getirdi.
KADES isimli bir uygulamanın hazırlandığını ve bu uygulama sonrasında güvenlik güçlerinin 4 dakika gibi bir sürede olay yerine ulaştığını bildiren Soylu, 309 bin polis memurunun kadın ve aile içi şiddetle mücadele konusunda eğitildiğini, 1005 polis merkezi amirliği ve 100 civarındaki jandarma komutanlığında aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetle mücadele kapsamında büro kurulduğunu aktardı.
Soylu, bin kadar elektronik kelepçe kullanıldığını ve adım adım izleme yapıldığını dile getirerek, bunun kadına karşı şiddet konusundaki en önemli adımlardan biri olduğunu vurguladı. Hep birlikte başarı sağlanacağını belirten Soylu, "Türkiye'de bir tek kadının cinayetine, öldürülmesine hiçbirimiz müsaade etmeyeceğiz." dedi.
"İstanbul'da 24 değil 34 dosya var"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir önceki dönemine ilişkin dosyalarla ilgili bir soru üzerine Soylu, "İstanbul'da 34 dosya var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kendisinden önceki 34 dosyanın 3 ihale dosyasında, 16 gayrimenkul alım dosyasında, 1 sivil toplum kuruluşlarına yardım dosyasında, 1 kentsel dönüşüm projesi olmak üzere toplam 21 dosya ile ilgili olarak hukuka aykırılığa rastlanmadığı için araştırma raporu düzenlenmemiştir. Şirketlerin denetimi Ticaret Bakanlığı'na ait olduğundan dolayı şirket denetimi ile ilgili dosya Ticaret Bakanlığımıza gönderilmiştir." dedi. Bakan Soylu, 6 dosya ile ilgili ön inceleme taleplerini onayladığını belirtti.
Soylu, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri ile ilgili 11 bin 415 ihalenin, yüzde 14'ünün açık ihale usulü ile geri kalan yüzde 86'lık kesimindeki 9 bin 791 ihalenin de doğrudan temin ve pazarlık usulüyle yapıldığı aktardı.
Bakan Soylu, "Bize de gelen iddia çerçevesinde 2 milyar tutan bir işin 730 milyonluk bölümünün, üzerinde, bunun fazla ödendiği ve bu ihalelerin yanlış yapıldığı hususunda bir, mülkiye müfettişlerince; iki, MASAK; üç, vergi dairesi, Vergi Denetim Kurulunca bir şey başlatıldı." dedi.
Soylu, başka bir soruyu yanıtlarken, şunları söyledi:
"Seçimden önce terör örgütü ile iltisaklı kişilerin belediye ile iltisaklı yerlere girebileceğini söylemiştim. Evet doğru söyledim. Şu anda onların önemli bölümü içeride, bir büyük bölümü de mahkemelerde yargılanıyor. İstanbul'a yaklaşık 33 bin kişi alındı, 33 bin kişiden 12 bin kişiye ancak bakıldı. 455 tanesinin PKK, KCK kaydı var. 82 DHKP-C kaydı var. 20'sinin MLKP kaydı var. 2'sinin TKP kaydı var. Diğerlerine kayıtlarına bakıyoruz."
Öte yandan Meclis Başkanvekili Bilgiç'in, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş'ın, görüşmeler sırasında söylediği "Kürdistan'a özgürlük demek sadece idari aykırılık olarak asla algılanmaz, yani yapıya aykırı olarak algılanmaz" sözleri doğru olmadığı için oylamaya sunduğu "Meclis dışında tekrarlanmaması" hususu kabul edildi.
Konuşmaların tamamlanmasının ardından İçişleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumların 2022 yılı bütçeleri de kabul edildi.
Bilgiç, birleşimi saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
