Konuşmasına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek başlayan Oktay, metal ve elektronik sanayi alanındaki üretimleriyle Türkiye'de istihdamın ve ihracatın öncüsü MESS ailesiyle dijital ortamda birlikte olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu fırsatlarla toplumsal ihtiyaçların hızla dönüşmeye başladığı aktaran Oktay, "Teknolojik gelişmelere bağlı olarak gerçekleşen dijitalleşme ile tarım, sağlık, iletişim, eğitim, haberleşme, finans ve ulaştırma gibi pek çok alanda oluşan yeni normaller, kurumları ve işletmeleri çok daha etkin faaliyetler sunmaya yönlendirmiştir." dedi.
Yaşanan dönüşümün hem kamu hem de özel sektörün verimini yükseltmek, kullanıcı/müşteri deneyimini artırmak ve insan kaynaklarından mümkün olan en iyi şekilde faydalanmak için dijitalleşme sürecini benimsemeye yönelttiğini belirten Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Worldwide Digital Transformation Spending Guide tarafından yayınlanan araştırmaya göre, dijital dönüşümü mümkün kılan teknolojilere ve hizmetlere dünya çapında yapılan harcamaların 2023'te 2,3 trilyon dolara ulaşacağı öngörülmektedir. Geçtiğimiz yıl salgının oluşturduğu etkilerle insan yaşamı ve iş süreçlerinde köklü dönüşümlerin yaşandığı bir yıl oldu. Hala etkileri süren salgın süreci, ülkemizdeki imalat sanayinin dijital dönüşüm ihtiyaçlarını karşılayacak ulusal teknoloji tedarikçilerinin önemini, dışa bağımlılığın azaltılmasının ve dijital teknoloji üreten yerli işletmelerin sayısının artmasının kıymetini hepimize bir kez daha hatırlatmıştır.
Bugün hem üretim süreçlerinde hem de kamunun eylem ve işlemlerinde 'dijitalleşme', süreçleri kolaylaştıran bir seçenek değil, devamlılığı sağlayan bir zorunluluk haline gelmiştir. Elbette iş sadece ticari faaliyetleri ya da bazı işlemleri, süreçleri dijital ortama taşımakla bitmiyor. Yarının teknolojisi bugün, burada diyebilmek için dijital düşünerek dijital olgunluğu konuşuyor olmalıyız. Dijital dönüşümde vites yükseltmeyi Cumhurbaşkanımız liderliğinde kamu-özel sektör ahengiyle sağladığımız tüm başarılar gibi yine siz babayiğit sanayicilerimizle, mühendislerimizin, yazılımcılarımızın akıl teriyle ve kamu özel sektör iş birliği ile başaracağız."
- "Türkiye'de iş yapma kolaylığını artırmaya odaklandık"
Kamu boyutunda dijital Türkiye çalışmalarının vatandaş odaklı bir yaklaşımla, kamu hizmetlerinin en kolay, en hızlı ve en kaliteli şekilde sunulması hedefiyle ilerlediğini ifade eden Oktay, "Vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran dijital uygulamaları hayata geçirmenin yanı sıra özellikle iş dünyasına yönelik bürokrasinin azaltılmasına ve dijital kamu uygulamaları yoluyla Türkiye'de iş yapma kolaylığını artırmaya odaklandık." dedi.
Oktay, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) kapsamında ele alınan bir işletmenin, kuruluş aşamasından tasfiye aşamasına kadarki süreç kalitesini ölçen "Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksinde" geçmiş dönemde sağlanan başarıyı ivmelendirmek için önemli çalışmalar yürütüldüğü söyledi.
Yerli-uluslararası yatırımcılar dahil tüm girişimcilerin kamuyla olan işlerini kolaylaştıracak adımlar kapsamında, konkordato ile vergi ve harç ödeme süreçlerinin hızlandırılmasını temin etmek üzere bir kanun taslağı hazırladıklarını ve Meclise sunduklarını bildiren Oktay, şöyle devam etti:
"Böylece işletmelerin parça parça yerine bir bütün halinde satılması ve işletme sahiplerinin ekonomik kayıplarının en aza indirgenmesi sağlanabilecek. Ayrıca özellikle vergi ve harç ödeme noktasında vatandaşın tek bir kurumla muhatap olması ve bazı işlemlerin resen yapılması gibi önemli yenilikler de gelmiş olacak. Aldığımız iyileştirme kararlarının uygulamaya geçmesiyle hem işletmelerimiz için bürokrasiyi daha da azaltacak hem de İş Yapma Kolaylığı Endeksindeki başarımızı yeniden ivmelendireceğiz."
- "Küresel rekabette asla geride kalmıyoruz"
Diğer taraftan başta sanayi olmak üzere üretim süreçlerinde dijitalleşmeyi teşvik etmeye dönük makro hedeflerinin de olduğunu belirten Oktay, "Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili kurumlarımızla dünyadaki dijital dönüşüm trendlerini yakından takip ediyor, küresel rekabette asla geride kalmıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin, güçlü sanayi altyapısını dijital dönüşümle daha rekabetçi bir hale getirmenin temel önceliklerinden birisi olduğunu dile getiren Oktay, şunları kaydetti:
"Bu önceliğimize ilişkin stratejilerimiz 11'inci Kalkınma Planından 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimize kadar tüm politika belgelerimizde uyumlu ve tamamlayıcı şekilde yer almış durumdadır ve hedefimiz nettir. Tüm sektörlerde dijital dönüşümü sağlamış, kamuda ve özel sektörde kurumsal kaliteyi artırmış bir Türkiye. Bu hedefimize sizlerle ulaşacağız. Bu hedefimize dinamik genç nüfusumuzla, nitelikli bilgi üreten akademi dünyamızla ulaşacağız. Bu hedefimize salgının oluşturduğu şartları fırsata çevirerek proaktif iş dünyamızla, vizyoner sivil toplum kuruluşlarımızla ve inisiyatif alan meslek örgütleriyle, sendikalarla ulaşacağız."
- "Cumhurbaşkanımız liderliğinde sizlerle birlikte var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz"
İmalat sanayinde dijital dönüşümü teşvik etmek üzere KOSGEB'in özel bir program yürüttüğünü belirten Oktay, "Biz de imalat sanayinde en etkin dijital dönüşümün sağlanması için Cumhurbaşkanımız liderliğinde sizlerle birlikte var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.
Oktay, bu doğrultuda yapılan çalışmalar olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"2020 yılında imalat sanayinde dijital dönüşümü teşvik eden 396 KOSGEB projesine, 158 milyon lira katkıda bulunulmuştur. Diğer taraftan yine geçen yıl milli araştırma kurumumuz TÜBİTAK, bugüne kadar dijitalleşme alanında 5 binden fazla projeye 3,5 milyar lira destek vermiştir. Aynı zamanda Teknoloji Geliştirme Bölgeleriyle dijital teknoloji tabanlı girişimciler 'yakın temas ve sürekli takip' ile desteklenmektedir. AB ile yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı ile yaklaşık 5 milyon avroluk Akıllı Teknolojiler Tasarım, Geliştirme ve Prototipleme Merkezi Projesi, 9,9 milyon avroluk Endüstriyel Yetkinlik Merkezi projesi ve 10,5 milyon avroluk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün Dijital Dönüşümü Projesiyle sanayide dijitalleşmeyi alternatif kaynaklarla da beslemekteyiz."
Fuat Oktay, Ankara, Bursa ve Kayseri'de kurulan model fabrikalar aracılığıyla işletmelerin, "yaparak öğrenme" metoduyla dijital altyapı kurmalarına ve dijital yeteneklerini geliştirmelerine de öncülük etiklerini aktararak, model fabrikalarda uygulanan öğren-dönüş eğitimleri neticesinde üretim süreçlerinde ciddi verimlilik artışlarının olduğunu, iyileştirmelerin etkisini gösterdiğini belirtti.
- "Çığır açan teknolojilerde biz söz sahibi olmak zorundayız"
Bunun yanında dijital dönüşüm odaklı pek çok hibe ve destek programıyla firmaların finansman ihtiyaçlarına cevap verdiklerini belirten Oktay, şunları kaydetti:
"Bir yandan mevcut iş gücümüzü geleceğin mesleklerine yönlendirecek çalışmalar yaparken diğer yandan insan kaynağımızın, gençlerimizin teknolojik bilgi ve donanımına yönelik projeler yürütüyoruz. Dijital Türkiye gençlerin şaheseri olacak, genç mühendislerin, yazılımcıların, tasarımcıların omuzlarında yükselecek. Biz buna inanıyoruz.
Tüm Türkiye'de kurduğumuz DENEYAP atölyeleri, Bilim ve Teknoloji Odaklı Gençlik Kampları, Yazılım Okulları ve '81 ilde 81 Siber Kahraman' gibi gençlerimize yönelik projelerle geleceğin teknoloji liderlerini yetiştiriyoruz. Dijital teknolojiler alanında 19 üniversitenin 27 farklı sanayi firması ile yaptığı 31 proje, Sanayi Doktora Programı kapsamında halihazırda desteklenmektedir. Bu projeler kapsamında 123 doktora öğrencisi yetişiyor ve doktora öğrenimleri sonrasında istihdam imkanları da hazır olacak. Diğer taraftan BTK Akademi öncülüğünde başlattığımız '1 milyon yazılımcı seferberliği' ve YÖK tarafından yürütülen 'Geleceğin Meslekleri' gençlerimizin geleceğine yatırım yapmak için atılan adımların diğer birkaç örneğidir. Biz sadece bugünün değil geleceğin teknolojilerini konuşmak zorundayız. Açığımız asıl orada. Yani çığır açan teknolojilerde biz söz sahibi olmak zorundayız. Geleceğin dünyasında var olmak istiyorsak."
- "Türkiye'yi küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline dönüştürmekte kararlıyız"
"Biz üç kıtanın merkezi olan Türkiye'yi küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline dönüştürmekte kararlıyız." diyen Oktay, salgın döneminde tedbir ödemeleri ve ertelenen gelirle yaklaşık 600 milyarı aşkın desteği vatandaşına sunan, kısa çalışma ödeneğiyle, vergi indirimleriyle, sübvansiyonlu kredilerle üreticisinin yanında olan bir Türkiye olduğunun altını çizdi.
Fuat Oktay, şöyle devam etti:
"Biz milli teknoloji hamlemizle tam yol ileri giderken, birileri çıkıp 'Türkiye'nin teknoloji açığı var' diyordu. Biz ihracatta kırdığımız rekorlarla gururlanırken, birileri 'ekonomi tökezlesin' diye bekliyordu. Şimdi de biz yapay zeka, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti diyoruz. Birileri daha dijital medyayı yeni keşfediyor. Karşılıklı mention atıp icraattan sayıyor. Sanayiye, sanayiciye, yerli milli üretime adeta takoz olacak çevrelerin salgın sonrası döneme uyum sağlayabileceğine, salgın sonrası koşulların yapısına uygun politika üretebileceğine de açıkçası inanmıyorum. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 1.2 puan artarak yüzde 75.9 seviyesine ulaşan, G20 ülkeleri arasında Çin'den sonra yıllık sanayi üretimini en çok artıran bir Türkiye var. Her zaman söylüyoruz. Bu başarı hepimizindir.
200 milyon liralık bir yatırımla MESS Teknoloji Merkezi gibi gurur vesilesi bir merkezi ülkemize kazandıran, istihdama, üretime ve kalkınmaya salgın şartlarında bile kesintisiz sahip çıkan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası üyesi, öncü sanayicilerimize güveniyor, birlikte daha çok başarı hikayesi yazacağımıza inanıyorum. Gençlerimiz için dijital dönüşüm odaklı yapacağımız en büyük yatırım, Türkiye'nin potansiyeline inanarak birlikte attığımız temeller ve dönüşüme yönelik ortaya koyduğumuz seferberlik ruhu olacaktır."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.