“Bugün enerji piyasamız her türlü olumsuzluğa güçlü bir şekilde karşı koyma iradesine sahip”
Pandemi sürecindeki başlıklardan birinin de enerji olduğunu aktaran Bakan Dönmez, “Biliyorsunuz Milli Enerji ve Maden Politikamızı arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasalar olmak üzere 3 ana temel üzerine inşa ettik. Hayata geçirdiğimiz politikalarımız sayesinde bugün enerji piyasamız her türlü olumsuzluğa güçlü bir şekilde karşı koyma iradesine sahip. Daha da sevindirici olan ise böylesi bir dönemde dahi yatırımların hız kesmeden devam etmesi oldu” dedi.
İçinde bulunulan çağın etkili kelimesinin “Dönüşüm” olduğunu aktaran Dönmez, var olan kalıpların çok hızlı bir şekilde değişime uğradığını ve artık zamana ayak uydurmanın değil, zamanın ötesinde düşünmenin hatta öngörmenin önemine vurgu yaptı.
“Milli Enerji ve Maden Politikamız çerçevesinde arz güvenliği sorunumuz olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz”
Dönmez, Milli Enerji ve Maden Politikası çerçevesinde Türkiye’nin arz güvenliğini teminat altına almak için hayata geçirdikleri yatırımların her yıl artarak devam ettiğinin altını çizerek, “Bugün artık elektrik ve doğal gazda arz güvenliği sorunumuz olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz” dedi.
“(YEKA GES-3) 50 yarışmamızın sonunda ortalama fiyat, kilovatsaat başına 22,42 kuruş oldu”
Bu yıl içinde 2 bin megavatı güneş ve 2 bin megavatı rüzgar olmak üzere 4 YEKA yarışması düzenleyeceklerini belirten Dönmez, “Güneş YEKA’sına biliyorsunuz Nisan ayının son haftasında başladık. Kısıtlamalar nedeniyle ara verdiğimiz YEKA GES-3 bu hafta yeniden başladı. Bugüne kadar 650 MW’lık 50 yarışmamızı tamamladık. 50 yarışmamızın sonunda ortalama fiyat, kilovatsaat başına 22,42 kuruş oldu. 350 MW’lık kalan kısmı da birkaç gün içerisinde bitireceğiz inşallah” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye, lisanssız yenilenebilir enerji üretiminde oldukça iyi bir noktaya geldi”
Enerjinin yerinde üretilmesi olan dağıtık enerjinin gündemde öne çıktığını belirten Dönmez, şunları söyledi: “Türkiye, lisanssız yenilenebilir enerji üretiminde oldukça iyi bir noktaya geldi. Lisanssız üretimin artması için verilen teşvikler, yasal düzenlemeler ve ihtiyaç fazlası elektriğin satılmasıyla gelir elde edilmesi gibi pek çok unsur bu alanın yıldızını parlattı. Önümüzdeki dönem yenilenebilir enerji maliyetlerindeki değişime bağlı olarak bu alandaki artışın ne derece olacağını da göreceğiz.”
Türkiye’nin arz güvenliği ile alakalı Ertuğrul Gazi FSRU Gemisi’nin Türkiye’ye girişini hatırlatan Dönmez, “Toplamda 110 milyon metreküp kapasitesi ve günlük 28 milyon metreküp gazlaştırma kapasitesiyle arz güvenliğimize esneklik kazandıracağız. Böylece boru hatlarına bağlı olmadan, farklı kaynak ve spot piyasalardan daha fazla doğal gaz tedarik edebileceğiz” dedi.
Arz güvenliği kadar önem kadar ‘yerlileştirme’ye önem verdiklerini aktaran Dönmez, “Bugün güneş ve rüzgar enerjisinde kullandığımız teknolojinin büyük bir kısmı yerli üretimle karşılanıyor” diye konuştu.
“Bir çırpıda sayabileceğim pek çok teknoloji artık ‘Made In Türkiye’ damgası taşıyor”
Bütün gayretlerinin enerji teknolojilerinin hem yerlileştirilmesi hem de önemli bir ihracat kalemi haline gelmesi olduğunu söyleyen Bakan Dönmez, şunları kaydetti: “Hidroelektrik santrallerimizde kullandığımız elektrik otomasyon sistemleri, yerli türbin, elektrik iletim ve dağıtımında kullanılan ekipmanlar, petrol ve doğal gaz endüstrisinde yerli sondaj kulesi, SCADA sistemi, deniz altı su robotu, maden tarafında yerli lityum üretimi, nadir toprak elementlerinin laboratuvar ortamında üretilmesi gibi bir çırpıda sayabileceğim pek çok teknoloji artık Made In Türkiye damgası taşıyor. Enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesine teknoloji arz güvenliği gözüyle bakıyoruz.”
Öngörülebilir piyasalar açısından iki önemli adım attıklarına dikkati çeken Dönmez bu adımlardan ilkinin 1 Haziran’da devreye girecek Vadeli Elektrik Piyasası (VEP) olduğunu söyledi. VEP’in piyasanın şeffaflığını daha da artırarak katılımcıları fiyat riskinden koruyacaklarını belirten Dönmez, geleceğe yönelik fiyat beklentilerini gören katılımcıların kendilerini konumlandırabileceklerini aktardı.
Öngörülebilir piyasalar açısından attıkları adımlardan bir diğerinin Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEK-G) olduğunu bildiren Dönmez, “Hem üretim hem de tüketim tarafında yenilenebilir enerjinin teşviki için önemli bir adım oldu. Nisan ayında sanal ortamda ilk hidro, rüzgar, güneş, biyokütle ve jeotermal kaynaklara dayalı kontratları açtık. Her bir kaynağa ilişkin ayrı ayrı YEK-G fiyatları oluşturuldu. Tüketiciler gönüllü olarak katılarak, istediği kaynak tüketimini tercih edebilir. Firmalarımız da karbon ayak izinin azaltılmasında belgeleme olarak kullanabilir” diye konuştu.
“(Enerji) Gelecekte Türkiye bu alanda rol model olan ülkelerden biri olacak”
Milli Enerji ve Maden Politikası’nı açıklarken hedeflerini net bir şekilde ortaya koyduklarını işaret eden Dönmez, şunları söyledi: “Bu ülkenin kaynakları bu ülkenin teknolojisi ve insanının emeğiyle işlenecek. Bizim enerjiyi riske atmak gibi bir lüksümüz yok. Mevcut kaynaklarımızı en verimli şekilde değerlendirmek zorundayız. Biz bu nedenle enerji yönetiminde 'yerli ve milli' dedik. Bizler bu anlayışla önemli bir vizyon ortaya koyduk ve gelecekte Türkiye bu alanda rol model olan ülkelerden biri olacak.”
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.