Bahçeli, 77 yıllık çok partili siyasi hayatın en mühim seçimleri için geri sayımın başladığını, 14 Mayıs Pazar günü istikbal haklar ile ilkel hezeyanlar arasında bir tercih yapılacağını söyledi.
Türk milletinin sandık başında Cumhuriyetin yeni yüzyılını oylayacağını belirten Bahçeli, Ordu'nun derelerinin pazar günü bir başka güzel akacağına, Karadeniz'in daha da şahlanacağına inandığını dile getirdi.
Bahçeli, 14 Mayıs 2023'te hem 13. Cumhurbaşkanının belirleneceğini hem de 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nin yapılacağını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Son günlerde 14 Mayıs'ı kundaklamak için karanlık eller devrededir. Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları iş başındadır. Küresel medya, dış güçler, emperyalizme ruhunu satmış iç odaklar, sosyal medya teröristleri, ajan provokatörler, bölücü çevreler, azgınlaşmış Türk düşmanları 14 Mayıs'ta Cumhur İttifakı'nın mukadder zaferini gölgelemek amacıyla alçakça kurgu ve kumpas peşindedir. Ancak ne yapsalar boş, hangi iftirayı atsalar boşuna, milletin iradesine ket vuramayacaklar, Türkiye'nin hızını kesemeyecekler, Türk milletinin zaferini önleyemeyecekler. Kavga arayanlara sabır ve sebatla muamele edeceğiz. Kaos arzulayanlara sarsılmaz duruşumuzla engel olacağız. Demokrasi kültürümüzü baltalamak, istikrarımızı budamak, ülkemizi bunalıma sokmak isteyenlere iman ve irademizle direneceğiz."
Türkiye'yi çok sevdiklerini vurgulayan Bahçeli, "Aziz vatanımızı canımızdan aziz biliyoruz. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefine de mutlaka ulaşma kararındayız." dedi.
Alandakilere, "14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri'ne hazır mısınız? Sandığa gidecek misiniz? Millet ve vatan düşmanlarına, yerli ve yabancı bozgunculara ders verecek misiniz? Milliyetçi Hareket Partisi'nin Ordu milletvekili adaylarını TBMM'ye gönderecek misiniz? Cumhur İttifakı'nın yanında mısınız? Cumhurbaşkanı'mız ve cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı çok yüksek bir destekle yeniden seçecek misiniz? Söz mü? Sandıklardan taşıyor muyuz? Vatana sahip çıkıyor muyuz? Bayrağa sahip çıkıyor muyuz?" sorularını yönelten Bahçeli, aldığı "Evet" yanıtı üzerine, teşekkür etti.
Bahçeli, artık sıranın aziz millette olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Ordulu kardeşlerim sıra alayınızda. Devlet ve milletiyle, hep birlikte ve her şeyden önce Türkiye. Çağrımız birliğe, dirliğe, kardeşliğe ve huzuradır. Çağrımız dik baş, tok karın, mutlu yarınadır. Çağrımız yükselen ve süper güç mertebesine çıkacak Türkiye'yedir. Komşusu açken tok yatmayacak yüksek vicdanların, Fırat kenarında otlayan kuzunun vebalini duyacak tertemiz gönüllerin, 'Aç iken doyurdum, çıplak iken giydirdim, aziz milleti çok kıldım' diyenlerin bulunacağı ve buluşacağı ahlaklı, adaletli, inançlı, erdemli, hakça paylaşımı esas alan bir geleceğe çağrıdır bizim çağrımız. Çağrımız, Türk tarihinin çağrısıdır. Çağrımız, kutlu ceddimizin çağrısıdır. Çağrımız, cumhurun çağrısıdır. Çağrımız, çiftçimizin, emeklimizin, esnafımızın, memurumuzun, işçimizin, yetimlerimizin, şehit analarımızın, şehit yavrularımızın, tüm mazlumların çağrısıdır. Çağrımız, al bayrak altında toplanıp istikbale el ele, omuz omuza, tek nefes halinde yürüyüş çağrısıdır. 'Ne mutlu Türk'üm diyene' haykırışı etrafında kenetlenme çağrısıdır bizim çağrımız. Ve bizim çağrımız, içinde bulunduğumuz çağın akışını değiştirmeye sonuna kadar taliptir."
"Bu görev tarihidir, tehiri ve tevzisi düşünülemez"
MHP ve Cumhur İttifakı'nın milletin bekası, ülkenin bağımsız geleceği için dünden daha önemli bir görevle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Bu görev tarihidir, tehiri ve tevzisi düşünülemez. Maruz kaldığımız stratejik tehditler küresel senaryoların bölgemizde gösterime sokulan bugünkü sahnesinden başka bir şey değildir. Milli birliğimizi, milli güvenliğimizi, milli çıkarlarımızı, milli varlığımızı, milli gelecek projelerimizi sömürge hesaplarına, lord planlarına, egemen güçlerin inisiyatifine teslim etmek isteyenler ayan beyan ortadadır. Bunlar zillet ittifakında yuvalanmışlardır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Bahçeli, "Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu teröristlerle yol yürümektedir. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu zalimlerin kontrolündedir. Bu nedenle paravan adaydır, kumandalı adaydır, kukla adaydır, 7+2 formatlı kumar masasının icazetli adayıdır. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına yakayı kaptırmıştır. Onların dümen suyuna girmiştir. Maalesef CHP artık tanınmaz ve tanımlanamaz haldedir. Aziz Atatürk'ün kurduğu parti, HDP ile tek yumurta ikizine dönüşmüştür. Mehmetlerimizin katilleri Kılıçdaroğlu için çalışmaktadır. PKK ve FETÖ, Kılıçdaroğlu lehine propaganda yapmaktadır." dedi.
Erzurum'da yaşanan olaylara ilişkin de Bahçeli, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yol açtığı Erzurum provokasyonun altından da bölücüler ve FETÖ'cüler çıkmıştır. Karşımızdaki güruh, demokrasi katilidir. Karşımızdaki ittifak terör ve ihanet ittifakıdır." şeklinde konuştu.
Bahçeli, CHP'li ve İYİ Parti'li seçmenlere de seslenerek, şunları söyledi: "Ordu'da CHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, gelin Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümüne birlikte sahip çıkalım. Gelin aziz Atatürk'ün eserlerine ve emanetlerine beraberce destek olalım. İYİ Parti'ye oy veren kardeşlerim, gelin bu şerefe siz de dahil olun. CHP ve İYİ Parti yönetimleri yoldan çıkmıştır. Bu iki parti Türkiye muhalefetinde söz kesmiştir. Yanlarına da Kandil ile Pensilvanya'yı alarak zehir ve zillet saçmaktadırlar. Oyun büyüktür, senaryo karanlıktır. Tehlike zillet ittifakında düğümlenmiş haldedir. Geride kalan iki haftalık süre zarfında cereyan eden provokasyonların iç yüzüne bakıldığında Kılıçdaroğlu'nun, iç ve dış ihanet cephesinin Türkiye'yi mahvetmek için her fırsatı ganimet gördüğü anlaşılmaktadır."
Millet İttifakı'nı eleştiren Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:"Allah'ın bir lütfu neticesinde, Gabar Dağı'da bulunan petrol rezervi zillet ittifakının uykularını kaçırmaktadır. Karadeniz'den çıkarılan doğal gaz zillet ittifakını rahatsız etmektedir. Kılıçdaroğlu'nun ittifak ortağı HDP, milli muharip uçağımız KAAN'dan, İHA'larımızdan, SİHA'larımızdan korkuya kapılmıştır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Bundan böyle teröristlerin saklanacak, sığınacak, kaçacak güvenli bir yeri olamayacaktır. Terör neredeyse, meşru hedefimiz orasıdır. Hainler nerede fitne saçıyorsa oralar temizlenecektir. Cumhuriyetin yeni yüzyılında terör musibetinden Allah'ın izniyle kurtulacağız. Kanlı ve kalleş döngüye son vereceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız. Hem aşımıza, işimize, emeğimize, ekmeğimize ve egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız hem de insanlığın yüz karası bölücü terör örgütünü yıkıp geçeceğiz."
"Türkiye'de bölücülerin hukuku değil, milletin hukuku egemendir"
Bahçeli, cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 6 Mayıs 2023'te Adana'da yaptığı konuşmada, "Her hakkı teslim edeceğim, her hukuku uygulayacağım." dediğini aktararak, "Sayın Kılıçdaroğlu, sana göre hak nedir? Her hakkı teslim edeceğim derken muhatapların kimlerdir? Uygulamak istediği hukukun muhtevası nelerden oluşmaktadır? Türkiye'de hakkı yenmiş, hakları çiğnenmiş hiç kimse yoktur. Eğer çıkarsa onların haklarını iade etmek de namus borcumuzdur." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun her hukuku uygulamaktan bahsetmesinin maksatlı olduğunu belirten Bahçeli, "Türkiye'de hukuk tektir. Elbette hukukun üstünlüğü hakim ve havidir. Kılıçdaroğlu için hak ve hukukun konusu teröristler midir? Terörist Demirtaş'ı bırakmak hangi hakkın, hangi hukukun gereğidir? Türkiye'de bölücülerin hukuku değil, milletin hukuku egemendir. Bu gerçeği hiç kimse değiştiremez, değiştirmeye de gücü yetmez, yetemez. Teröristler için adalet ve hukuk isteyen CHP zihniyeti, esasen kahramanları mahcup ve mahkum etmeninin, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmanın peşindedir." dedi.
Bahçeli, İYİ Parti'nin de aynı melanet yolun yolcusu olduğunu savunarak, "Afrin'i geri alacağız" diyen bölücü teröristlere anladıkları dilden mesaj verdiklerini söyledi.
Bu konuya ilişkin cevabın, İYİ Parti Genel Başkanı'ndan geldiğini söyleyen Bahçeli, "Demek ki attığımız taş aynı daldaki iki kuşa birden isabet etti. İYİ Parti Başkanı'nın PKK'ya avukatlık yapması rezalettir. Ancak iradesini ve itibarını kaybetmiş bir siyasetçi bu içler acısı durumlara düşecektir. Bunların alayı zillettedir. Bunların alayı istikametini kaybetmiştir." diye konuştu.
Bahçeli, ilk kez oy kullanacak gençlere, "İlk kez oy verecek genç kardeşlerim, varlığımızı, birliğimizi ve bağımsızlığımızı birlikte müdafaa edelim. Sayıları 5 milyonu aşan genç kardeşim inanıyorum ki 'Elbette öyle, benim ilk oyum MHP'ye' diyeceklerdir. Türk gençliği aldanmaz, aldatılmaz, yalan vaatlere kanmaz. Karadeniz'in incisi Ordu, zillete prim vermez." ifadelerini kullandı.
Mitinge katılan vatandaşlar, Bahçeli'nin, "Bizimle beraber misiniz?, Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü, cumhurun kesif ve kesin zaferiyle süsleyecek miyiz? Milliyetçi Hareket Partisi'ne evet mi? Cumhur İttifakı'na evet mi? Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a evet mi?" sorularına "Evet" yanıtını verdi.
Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve ittifak ortaklarının Türkiye'nin karşısında, kendilerinin ise yanında olduğunu dile getirerek, "Kılıçdaroğlu ve ittifak ortakları doğal gaz ve petrol keşfinin karşısında, biz yanındayız. Kılıçdaroğlu ve ittifak ortakları rant, çıkar ve ikbal amacında, biz önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışındayız. Ordu'nun umutlarını kırmaya çalışanlara karşı birlikte olalım. Ordu'nun talihini kapatmaya çalışanlara karşı birlikte duralım." dedi.
"Cumhuriyetin yeni yüzyılında güçlü devleti hep birlikte ihya ederiz"
"Devlet ve milletiyle her şeyden önce Türkiye. Yeni Türkiye, yeni hayat, hep birlikte kurarız. Milli birlik ve kardeşlikle hep birlikte yaşarız." diyen Bahçeli, "Bugüne istikrar, yarına huzur diyorsak, hep birlikte başarırız. Engelleri, zorlukları hep birlikte aşarız. Devletin gücü, milletin ferasetiyle hep birlikte yaparız. Cumhuriyetin yeni yüzyılında güçlü devleti hep birlikte ihya ederiz. Hep birlikte Türkiye'yiz. Hep birlikte Türk milletiyiz." ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan seçimde destek isteyen Bahçeli, "Bu evetler, 14 Mayıs'ın müjdesidir. Bu evetler, dosta güven, düşmana korku vermektedir. Milletimiz çok yaşasın. Devletimiz dünya durdukça var olsun." dedi.
Bahçeli, dünyanın enerji ve su kaynaklarını kontrol etmek isteyen yeni emperyalizmin, bunlara sahip milletler üzerinde hunhar oyunlar peşinde olduğuna dikkati çekti.
Büyük çoğunluğu din kardeşleri ve soydaşları olan geniş coğrafyalarda kin, nefret ve zulmün devamlı körüklendiğine işaret eden Bahçeli, buralarda petrol, gaz, su ve paylaşacak toprak bitmedikçe savaşların bitmeyeceğini, bu kaynaklar tükenmedikçe gözyaşlarının da sona ermeyeceğini ifade etti.
Bahçeli, Afrika'nın bir ucundan, Asya'nın bir ucuna kadar milyarlarca insanın bir lokma ekmek, bir parça hürriyet, bir nebze olsun haysiyet mücadelesi için canını dişine taktığının altını çizdi.
Kaybedenlerin, nehir gibi kanı dökülenlerin tarihin her devrindeki gibi yine mazlumlar olduğunu vurgulayan Bahçeli, bugün milyarlarca insanın kendi emeğiyle ayakta durmak, ürettiğini satmak, huzur içinde yaşamak, sahip oldukları kaynakları refahı için kullanmak istediğini anlattı.
Bahçeli, bu isteğin haklı ve meşru olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bu masum talepleri sekteye uğratmak maksadıyla adına bazen terörizmi önlemek, bazen barış getirmek, bazen demokrasi kazandırmak denen küresel baskı ve dayatma mekanizması sürekli canlı tutulmaktadır. Terörizm, büyük ve bereketli toprakları sömürmenin, parçalamanın, sınırları değiştirmenin bugünkü bahanesidir. Bunun adı 19'uncu yüzyılda şark meselesiydi. Terörizm, aynı zamanda hedef ülke ya da ülkelerin içişlerine karışmanın, bunları zaman içinde fiilen ele geçirmenin de gerekçesi olarak değerlendirilmiştir. Dün bunun da adı medeniyet götürmekti. Bugün emperyalizmin hedefi Afrika'nın Okyanus kıyısından, Doğu Türkistan havzasına kadar uzanan engin coğrafyalardır. Bu ülkeleri hizaya getirme, direnişlerini kırma, rejimlerini dönüştürme projeleri hız kazanmıştır. Bunun maskesi ise yeni dünya düzenidir. Milletiyle birleşip bu küresel yağmaya direnen, bu vandallığı sorgulayan liderler ve hükümetler gönderilmek, indirilmek istenmektedir."
Bu nedenle The Economist Dergisi'nın, "Erdoğan gitmeli" manşeti attığına işaret eden Bahçeli, "Yine The Economist Dergisi, Recep Tayyip Erdoğan'ın yenilgisinin küresel sonuçları olacağını yazmakla birlikte, her yerdeki demokratlara diktatörlerin yenileceğini göstereceğini şerefsizce iddia etmektedir. Kullanıma müsait, siyasi sömürgeleşmeye yatkın olan Kılıçdaroğlu da desteklenmektedir." diye konuştu.
"Türk milleti böylesi bir saldırıya asla boyun eğmez"
Bahçeli, bu karanlık dönemin perdesinin kapanmakta olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu: "Milli egemenliğe dayanan demokratik yönetimlerin dış müdahalelerle tasfiyesi, terörizmin komplolarıyla, terör örgütlerinin kanlı suikastlarıyla, ajanların provokasyonlarıyla köşeye sıkıştırılması artık modası geçmiş, miadı dolmuş bir emperyalist stratejidir. Geldiğimiz bu aşamada bilhassa Türkiye geri dönülemez bir yoldadır. Doğru zaman, doğru adam, Recep Tayyip Erdoğan'a Allah'ın izniyle diş geçiremezler, belini bükemezler, başını eğemezler. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı buna izin vermez. Türk milleti böylesi bir saldırıya asla boyun eğmez."
Türkiye'de 1918'den 1923'e kadar geçen tarih serüveni ve serencamında neler olmuşsa, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe teşebbüsünden bugüne kadar da üç aşağı, beş yukarı benzerlerinin yaşandığını anlatan Bahçeli, "Zalim hedeflerin ve hıyanet projelerinin emel ve enerjisinde hiçbir değişiklik olmamıştır. Türk milleti bekasını korumak ve kökleştirmek maksadıyla Türk devletleri zincirine Cumhuriyet rejimiyle yeni bir halka eklemiş, bu kapsamda Türklüğün teşkilatçı yapısı İmparatorluğun yıkımından yeni bir Türk devleti çıkarmayı başarmıştır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Cumhuriyetin 100'üncü yıl dönümüne ulaşıldığını belirterek, şöyle devam etti:"16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylamasıyla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, azgın tehlikeler ve artan tehditler mucibince tedbir alması kaçınılmaz bir tarih gerçeği haline gelen Türk milletinin bekası adına yüz yıl içinde başardığı ikinci demokratik atılımı olmuştur. Tarihin her buhranlı devrinde, Türk milleti devletiyle bir ve bütün haline gelmiştir. Şartlar içinden çıkılamaz kadar ağırlaştığı anda devleti milletten, milleti devletten ayırmanın ne kadar boş bir hayal olduğu pek çok tecrübeyle sabittir. Çok şükür mandacılar, kifayetsiz muhterisler, maceraperest milliyetsizler her zaman kaybetmişlerdir. İşbirlikçiler, iradesizler, itibarsızlar, yabancıların güdümüne binbir vaatle giren teslimiyetçi ilkesizler her defasında hüsrana uğramışlardır."
Halk oylamasında Türk milletinin kendi kaderine, geleceğine, egemenliğine aracısız, bağlantısız, fasılasız, kansız ve sarsıntısız sahip çıkma başarısını belgelediğini aktaran Bahçeli, "O günden bugüne Türkiye'ye yönelik tanıdık mütecaviz ve mütehakkim operasyonların seyir ve seviyesinde beklendiği üzere yoğunluk gözlenmiştir. Kuşkusuz milletine mensubiyet onuruyla bağlı her vicdan sahibi insanımız buna şaşırmamıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kabulü ve müteakiben 24 Haziran 2018 seçimleri sonrası yönetim hayatımıza resmen girmesiyle yerli ve yabancı çıkar ortakları tarihten malumu olduğumuz korkuya yeniden ve daha şiddetle kapılmışlardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aradığımız şifadır, nitekim layık olduğumuz istikrarı sağlamıştır." şeklinde konuştu.
Bahçeli, Türkiye'nin 14 Mayıs'tan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci dönemine geçeceğini belirterek, "Sağlam ve emin irade Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın sayfalarını açacaktır. Eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem krizdir, kutuplaşmadır, istikrarsızlıktır. Türkiye geriye değil, ileriye gidecektir. Ümitler solmayacak, milli hedefler silinmeyecektir." dedi.
Güvencenin Türk milleti olduğunu dile getiren Bahçeli, "Güvence, Ordu'dur. O halde aziz milletim Sıra sende, Ordulu kardeşlerim söz, sıra ve yetki hepinizde. Verin oyunuzu, bozun şerefsiz oyunu." diye konuştu.
"Hep birlikte Türkiye inancıyla başaracak olan Cumhur İttifakı'dır"
Bahçeli, 14 Mayıs seçimlerin ardından en acil birinci gündemlerinin, Kahramanmaraş depreminin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek depremzedelere teslim etmek olduğunu söyledi.
İkinci acil gündemin ise sosyal ve ekonomik reformlarla toplumsal refah ve rahatlamayı daha da güçlendirmek, daha da genişletmek ve nihayet her kesime yaymak olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:"Üçüncü acil gündemimiz, terörle mücadeleyi mutlak bir başarıyla sonuçlandırıp milletimizin ve ülkemizin gündeminden tamamıyla çıkarmaktır. Dördüncü acil gündemimiz, yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletimizin beklentilerine uygun, yeni hükümet sisteminin doğasıyla uyumlu, yeniçağı kavrayan, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın hukuki altyapısını kuran bir anayasayı ülkemize kazandırmaktır. Beşinci acil gündemimiz, adaletten sanata, sanayiden eğitime, ulaştırmadan sağlığa, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, çevre ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, diplomasiden turizme, ekonomiden siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan ve aslında devam eden yapısal dönüşüm hamlesini hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe okuyan milli stratejiyi el birliğiyle hedefine ulaştırmaktır. Altıncı acil gündemimiz de çevremizi barış kuşağına alarak komşularla iyi ve dostane ilişkiler geliştirmek, Türk ve İslam dünyasıyla sıkı diyaloglar kurmaktır."
Bahçeli, bunları yapabilecek iradenin Cumhur İttifakı'nda mahfuz olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:"Türkiye'nin yürütme ile yasama yapısı arasında tam bir dengenin tesisiyle birlikte, Cumhuriyetin 110'uncu yıl dönümü olan 2033'te temel meselelerini çözmüş, İstanbul'un fethinin de 600'üncü yıl dönümü olan 2053'de süper güç seviyesine tırmanmış bir Türkiye ortak gayemizdir. Yaparsa Cumhur İttifakı yapacaktır. Hep birlikte Türkiye inancıyla başaracak olan Cumhur İttifakı'dır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin devamının yanı sıra, Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni dönemde de çok güçlü şekilde seçilmesi, Cumhur İttifakı'nın TBMM'de nitelikli çoğunluğa erişmesi yeni yüzyıla Türk ve Türkiye mührünün vurulmasını sağlayacaktır."
Vatandaşlara çeşitli sorular yönelten ve "Evet" cevabı alan Bahçeli, "O halde 14 Mayıs'ta söz sırası sizdedir. Paylaşılacak vatanım, vazgeçilecek insanım yok diyen her vatan evladıyla kaderimiz birdir. 'Biz birlikte Türkiye'yiz' diyen herkes bizim özbeöz kardeşimizdir." dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.