Milletvekilleriyle gruplar halinde gerçekleştirdikleri kahvaltılı değerlendirme toplantılarını, Brüksel ve Bakü’ye yapacağı ziyaretlerin ardından 24 Haziran'da yeniden başlatacaklarını bildiren Erdoğan, "Milli iradenin tecelligahı olan bu çatı altında ortaya konan her gayret, elde edilen her netice, ülkemizi hedeflerine bir adım daha yaklaştırmaktadır." dedi.
Milletvekillerine "Millete hizmet bayrağının bugünkü temsilcileri olan sizler, artık çok daha büyük bir sorumlulukla karşı karşıyasınız." diye seslenen Erdoğan, "Cumhuriyet tarihindeki en kapsamlı ve iddialı vizyon programı olan 2023 hedefleriyle ülkemizi buluşturma misyonunun sahiplerinin en başında, yasama boyutuyla Meclis'te, siyaset boyutuyla şehirlerinizde sizler geliyorsunuz." diye konuştu.
Biri İstiklal Harbi'nde, biri 15 Temmuz'da olmak üzere iki defa 'Gazi'lik unvanıyla şereflenen Meclisin, her dönemde zorlu imtihanlardan geçtiğini belirten Erdoğan, vatanın dört bir yandan işgale uğradığı bir dönemde Ankara’da toplanıp "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyerek İstiklal Harbi'ni başlatan ve zafere ulaştıranın bu Meclis olduğunu söyledi.
Çok partili siyasi hayata geçişte, tek parti faşizminin baskılarına ve kötü mirasına rağmen Türkiye’yi demokrasiyle ve milli iradenin üstünlüğüyle yine bu Meclisin tanıştırdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Darbeler ve muhtıralar yanında vesayetin sinsi oyunlarıyla sürekli tökezletilen Meclisimiz, her seferinde milletimizden aldığı güçle ülkemizi yeniden demokrasi rayına oturtmayı başarmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"7 Haziran 2015 seçimlerinin asla unutulmaması gerekiyor"
Son dönemde de Meclisin birbiri ardına yine önemli imtihanları alnının akıyla verdiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlardan biri de önceki gün 6. yıl dönümünü geride bıraktığımız 7 Haziran 2015 seçimleridir. Türkiye, 2013’teki Gezi olaylarıyla başlayan karanlık senaryonun Meclis veçhesiyle 7 Haziran 2015 seçimlerinde karşılaşmıştır. Ülkemizin üzerine belirsizlik kara bulutlarının çöktürülmeye, eski Türkiye özlemlerinin tekrar canlandırılmaya çalışıldığı, terör örgütleri eliyle siyasetin dizayn edilmeye kalkışıldığı 7 Haziran 2015 seçimlerinin asla unutulmaması gerekiyor."
Erdoğan, bu seçimin ardından Türkiye'nin, Kasım 2015’te bir yenileme seçimi, 15 Temmuz 2016'da darbe girişimi, Nisan 2017'de yeni yönetim sistemiyle ilgili halk oylaması, Haziran 2018'de erken seçim, Mart 2019'da da mahalli seçim yaşadığını belirtti.
Bu dönemde, çukur eylemleriyle vatanın bütünlüğüne, çeşitli terör örgütleri kullanılarak milletin güvenliğine, Suriye'deki karmaşa fırsat bilinerek ülke sınırlarının dokunulmazlığına ve ekonomiye saldırıldığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Allah'a şükür milletimizle birlikte yürek yüreğe, omuz omuza vererek, ülkeyi kaosa ve çöküşe sürükleme oyununu bozduk. Milletimiz, her seçimde bize verdiği güçlü destekle milli iradenin yanından arkasından dolaşarak ülkenin geleceğini karartmaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmıştır. Türkiye, halen devam eden harekatlarla, güney sınırlarını güvence altına almıştır, Doğu Akdeniz'den Libya'ya kadar pek çok hamleyle ülkemizi sahillerine hapsetme girişimlerine en etkili cevapları vermiştir, yönetim sistemini değiştirerek, tarihinin en önemli reformlarından birini suhuletle hayata geçirmiştir. "
Erdoğan, tüm dünyayla birlikte Türkiye'yi de Mart 2020'den beri etkisi altına alan salgın sürecinin, bu yoğun dönemi yeni bir seviyeye taşıdığını vurguladı.
Türkiye'nin, siyasetten güvenliğe, ekonomiden sağlığa kadar uzanan tüm bu sıkıntıların üstesinden gelerek, 84 milyon vatandaşının her birinin hakkına, hukukuna, geleceğine sahip çıktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz de milletimizden aldığımız yetkiyle; demokrasimizin işlerliğini ispatladık. Milli iradenin üstünlüğüne olan inancımızı tekrar tekrar tazeledik. En kapsamlı reformları dahi hayata geçirebilme kabiliyetimizi gösterdik. Bağımsızlığımızdan taviz vermeyeceğimizi cümle aleme ilan ettik. Terörle mücadeledeki samimiyetimizi ortaya koyduk. Halkımızın işini, aşını, hayat standardını koruma hususundaki azmimizi sergiledik. Velhasıl her alanda sorumluluklarımızın gereğini yerine getirerek, eser ve hizmet siyasetimizin gücünü sergiledik. Verdiğimiz mücadelelerin hiçbirinde, ülkemizin onurunu ve itibarını yere düşürmedik, milletimizin başını yere eğdirmedik. Bunu yaparken asla Türkiye’nin gündemini karanlık mahfillerde kurgulanan senaryolara teslim etmedik. Ülkemize ne şu veya bu dış gücün ne onların piyon olarak kullandığı örgütlerin ne de içeride bu kirli senaryoya gönüllü figüran yazılanların istikamet çizmesine izin verdik."
"Milletten umudunu kesenler şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumda"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Lağım çukuru) diye ifade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir." dedi.
"Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki, şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar." diyen Erdoğan, "Bugün dünyada ülkemize uluslararası alanda iftira atan, suç yamamaya çalışan kesimlere baktığımızda, arkalarında üç-dört örgütün bulunduğunu görürüz." şeklinde konuştu.
Biz terör örgütleriyle, suç örgütleriyle mücadelemizi, sınırlarımıza yönelen tehditleri, egemenliğimizi hedef alan saldırıları, birilerinin yardımıyla değil, milletimizle birlikte göğüsledik ve akamete uğrattık."
Erdoğan, "Türkiye’nin geleceği adına en küçük bir projelerini, programlarını, gayretlerini, hatta hayallerini duymadıklarımızın, örgütler üzerinden tedavüle sokulan senaryoların üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz. dedi.
"Marmara'yı temizleyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Marmara Denizi'nin tamamını Koruma Alanı ilan ederek, atık su arıtma sistemlerimizi en ileri teknolojiye taşıyarak Marmara'yı temizleyeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, "Müsilaj meselesine kalıcı çözüm getirme hususundaki yol haritamızı içeren Stratejik Planımızı da üç ay içerisinde inşallah tamamlıyoruz." ifadesini kullandı.
Kaynak: