2 gün sürecek kamp programında, AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın yanı sıra Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu yer alıyor.
"AK PARTİ'NİN BAŞARISI TESADÜF DEĞİLDİR"
Yıldırım, burada katılımcalara bir konuşma yaptı.
Kendileri için başarının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bazıları AK Parti’nin başarısını tesadüflerle ölçmeye çalışıyorlarsa onlara diyelim ki ‘Dönün bakın 15 tane seçime. Her seferinde milletin arkamızda olduğunu göreceksiniz.’ Hiçbir şey tesadüf değildir. Bu başarının arkasında milletin duası var. Milletin desteği vardır. Mahalle başkanlarımızın gece gündür demeden, mesai mefhumu gözetmeden çalışması vardır, gayreti vardır." dedi.
"2023'TE YENİ BİR DESTAN YAZACAĞIZ"
Yıldırım, "Kısacası AK Parti ailesinin her kademesinde sorumluluk alan yol arkadaşlarımızın katkısı vardır. Ama en büyük destek millettir. Millet inanırsa, yürüyeceksin diyen bir hareket başlangıcı olan AK Parti, bugünkü dalgalı şartlardan medet umanlara 2023’te yine en büyük cevabı verir. 2023’te yeni bir destan yazacağız. İstanbul olarak bu işin öncülüğünü yapmaya hazırız. Durmak yok, yola devam. Bundan sonra 2023, 2024’e giden seçimdir. 2023 olmadan 2024 olmaz. 2024’te de inşallah İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye genelinde AK Parti’nin yerel siyasetiyle hemşehrilerimizi buluşturacağız. Bugüne kadar başardık, başardıklarımız, başaracaklarımızın teminatıdır” ifadelerini kullandı.
"YAZACAĞIMIZ DESTANIN ALTINDA MAHALLE BAŞKANLARIMIZIN İMZASI OLACAK"
Kamp boyunca bugün mahalle başkanları ile gelecek hafta da belediye başkanları ile yerel yönetimleri masaya yatıracaklarını ifade eden “2 buçuk yıllık geçmişi değerlendireceğiz. 2024’e giden yolda ne gibi işler yapılması gerektiğinin kararlarını vereceğiz. Kısacası AK Parti seçimden seçime değil gece gündüz, 7-24 vatandaşın içinde, vatandaşın kalp atışlarını takip eden kutlu bir yürüyüş ardındadır. 962 mahallemiz var. Ortalaması 50 bin nüfus. Ama şöyle söylemek lazım. Öyle mahallelerimiz var ki bir ilimizin bütün nüfusundan daha büyük. Bunun bize yüklediği sorumluluğun anlamı açık değil mi? Yani o mahallede olup biten, mahallenin sorunları, o mahalledeki hasta olan komşularımız, hemşehrilerimiz devlet dairesi ile sorun yaşayanlar, işleri ile ilgili beklentileri olanlar, bütün bunların müracaat edeceği yer, mahalle başkanımızdır. Biz mahalle başkanlarının ne anlama geldiğini İstanbul seçimlerinde gördük. İstanbul seçimleri mahalle başkanlarının ne kadar önemli olduğunu bize yaşayarak gösteren bir seçim olmuştur. Onun için mahalle başkanlarımızın üstlendiği bu sorumluluğunun önemini biliyoruz. Şunu bilmenizi istiyoruz. 2023’e giden yolda yine yazacağımız destanın altında mahalle başkanlarımızın imzası olacak” diye konuştu.
"ÇOK KRİZLER YÖNETTİK"
AK Parti hükumetiyle 20 yılı geride bıraktıklarını belirten Yıldırım, şunları kaydetti: “Başarının sahibi çoktur. Başarısızlık da sessizliğe mahkumdur. En ufak bir olumsuzlukta sorumlu aramak gibi bir hastalık, bizim davamız için en büyük tehdittir. 2 buçuk yıldır dünyada birçok anormallikler yaşanıyor. Bunun en belirgin şekli de Covid-19’dur. Kriz olur, yönetebilirsiniz. Çok krizler yönettik. 20 yıl geriye dönün bakın hangi krizleri yönettiğimizi en iyi siz bileceksiniz. Elektronik muhtıra, 17-25 Aralık, Gezi Olayları, 15 Temmuz AK Parti’nin Genel Başkanımızın ve bütün teşkilatımızın yüzleştiği çok önemli krizlerdir. Bu krizleri, liderimizin sayesinde liderimizle beraber bir olarak, iri olarak, diri olarak yönettik ve bütün sorunları aşarak buraya geldik. Bu sistem değişikliği niye yapıldı? Bunun arkasında, 20 yıldır yaşanan milli iradenin vermediği gücü kullanmaya kalkan vesayetçiler vardı. Paralel yapı oluşturan örgütler vardı. İşte bu örgütleri ortadan kaldırmak için 100 yıldır ülkemizi kemiren, kalkınmasını geciktiren ve demokrasimizi kademe kademe kesintiye uğratan bu arızalı sisteme son vermek bir zorunluluktu, biz de bunu yaptık.
"AK PARTİ'NİN EN BÜYÜK FARKI GÜVEN VE İSTİKRARDIR"
Biz yaşadık. Geçmiş yılları hatırlayın. 50’de DP iktidara geldi, ezici çoğunlukla geldi, 60’da darbe oldu. Başbakan ve bakanlar lağvedildi. Askeri vesayet 71’e kadar iş başındaydı yine bir muhtıra ne için tekrar millet iradesine tahammülsüzlük. Nihayet 80 ihtilali. Yine kayıp yıllar. 90’a geldik istikrarsız dönem. Bir buçuk yıl iktidar olamayan dönemde bahsediyorum. Bir buçuk yılda hangi temel sorunu giderebilirsiniz. İşte AK Parti’nin yıllarının geçmiş zamandan en büyük farkı güven ve istikrardır. Türkiye’nin 70 yıldır bekleyen işleri teker teker çözülmüştür. Geciken ve başlanmayan projelerin hepsi başarılmıştır.”
"HİZMETTE SİYASET OLMAZ"
Her seçimde halkın kendilerine gerekli desteği verdiğini ifade eden Yıldırım, “Halk arkamızda olmasaydı biz bu projeleri daha çok konuşurduk. Niğde Otoyolu, 1999’da ihale edilmiş. Göreve geldiğimizde daha başlanmamıştı. 1999, 2000, 2001, 2002 ve biz başladık. Biz bitirdik. Şimdi Ankara’dan Mersin’e 3 buçuk saatte gidiyoruz. Hani bu yolları her fırsatta acımasızca eleştiren muhalefet var ya. Kılıçdaroğlu o yolla gitti Mersin’e miting yaptı. İşte bu projeler muhalefete de lazım. Çünkü hizmette siyaset olmaz diyoruz. Ne düşünürseniz düşünün yapılan hizmet halka yapılan hizmet Hakk’ın bize emridir. Biz milletimiz için halka hizmet, Hakk’a hizmettir anlayışı ile çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
"DÜNYA ESKİ DÜNYA DEĞİL"
Çok hızlı olayların değiştiği bir dünyanın olduğunu belirten AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım, “Covid-19 sonrası artık dünya eski dünya değil. Bunu nereden görüyoruz. Bunu bütün dünyada artık fiyatlar kontrol edilemiyor. Enflasyonun ‘E’sini bilmeyen ülkelerin şu an enflasyon en önemli sorunu haline geldi. Avrupa’da yüzde 6’ların üzerine çıkmış. Demek ki bu Covid-19 sürecinde dünyanın düzeni bozuldu. Üretim sistemi çöktü. İhracat, ithalat, nakliyat bütün bunlarda sorun yaşanıyor. Bu sorunlar küresel sorunlar. Küresel sorunların çözümü de yine küresel iş birliği ile olur. küresel istikrarın sağlanması ile olur. Peki biz bunu mu bekleyeceğiz? Tabii ki beklemeyeceğiz.
"DEVLETİN HİZMETKAR OLDUĞU BİR ANLAYIŞ İLE ÇALIŞIYORUZ"
Onun için ilk baştan beri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’nın başkanlığında bu yorucu, bu yıkıcı sürecin en az zararla atlatılması için tedbirleri tek tek tek aldık. Asgari ücretin hatırı sayılır bir şekilde artırılması, vergi yükünün azaltılması, işten çıkarma yasağının getirilmesi ve toplam sektörün ihtiyacı 800 milyar liranın kullanıma sunulması alınan tedbirlerden sadece birkaçıdır. Tabii daha fazlasını da vereceğiz. Çünkü biz milletin efendi olduğu, devletin onun hizmetkarı olduğu bir anlayış ile çalışıyoruz. Eskiden vesayet çok baskın olduğu için millet devletin emrindeydi. Yani devlet patron, milleti de onun emir ve talimatlarını yerine getiren bir kesim olarak görülüyordu. Ama bu alışkanlığı, bu yanlış anlayışı değiştirmek de bize nasip oldu. İnsanı yücelt ki devlet de yücelsin. İnsan merkezli siyaseti Türkiye gündemine taşıyan parti AK Parti’dir” ifadelerini kullandı.
"HEPİMİZ BİR ZİNCİRİN HALKALARIYIZ"
AK Parti’nin gücünü milletten aldığına vurgu yapan Yıldırım, “Ta mahalleden başlayıp genel başkana giden yolda hepimiz biz zincirin halkaları gibiyiz. Eğer bu halkalardan biri zayıfsa diğerlerinin güçlü olmasının hiçbir anlamı yok. O gemiyi taşıyan, koca zincir kopabilir. O yüzden mahalle başkanları teşkilatımız için de partimiz için de en önemli dilimimizdir. Bu çok açıktır. Sandıklarda kimler oy kullanacak, hangi listeler var. Hangi ilden hangi seçim çevresinde bütün anketlerde en ince detayına kadar bilen sizlersiniz. Başarı, detayda gizlidir. Detay da dosyanın içine girmek ve tek tek parametreleri gözden geçirmek, zayıf yanlarımızı tespit etmek, avantajlı kısımlarımızı ortaya çıkarma ve tespit etmekten geçiyor. İşte bu analizler doğru yapılırsa yukarıdaki kararlar o kadar isabetli olur. Üstünkörü kağıt üzerinde her şey mükemmel gibi gösterilirse o zaman çıkacak sonuçtan da kimsenin üzülmemesi lazım” dedi.
Yıldırım konuşmasının ardından, kamp programı, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin konuşması ile devam etti.
Kaynak: