Özellikle "töre" ve "namus" saikiyle işlenen cinayetlerin sonlandırılmasıyla ilgili çalışma yapacaklarını, 2002'deki seçim beyannamesinde anlattıklarını hatırlatan Keşir, "Hemen o ilk kurulan hükümetle beraber 2004'te Türk Ceza Kanunu'nda yapılan köklü bir değişiklikle töre cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin aslında bana göre en ağır türlerinden biri, ağırlaştırılmış suç kapsamına alınmasıyla ilgili yasal düzenlemeyi yaptık ve bugün, neredeyse 'yok' denecek kadar azdır töre cinayetleri. Ondan sonraki süreçte de hem Ceza Kanunu'nda hem Medeni Kanun'da hem Anayasa'da yaptığımız pek çok değişiklikle aslında biz İstanbul Sözleşmesi'nden çok önce iç hukukumuzda yasal düzenlemeleri gerçekleştirdik." diye konuştu.
Keşir, kadına yönelik şiddetle ilgili suçların "şahsa bağlı suçlar kavramı" içine alındığını, cinsel istismar ve tecavüz kavramlarının kanunlarda netleştirildiğini ve cezaların arttırıldığını vurguladı.
İstanbul Sözleşmesi'nin 2012'de imzalandığını anımsatan Keşir, daha önce dört maddeden oluşan 4320 sayılı yasanın uygulamada pek çok aksak yönlerinin olduğuna dikkati çekti.
Ayşe Keşir, İstanbul Sözleşmesi imzalanmadan önce bu 4 maddelik 4320 sayılı yasa yeterli gelmediği için yeni yasa çalışmalarına başlandığını, 2012'de 6284 sayılı "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi" yasasının uygulamaya geçtiğini anlattı.
Bu yasanın 28 maddelik köklü bir yasa olduğunu belirten Keşir, şunları kaydetti:
"İstanbul Sözleşmesi'nden mart ayında çıkacağımızı beyan ettikten sonra temmuz ayında ayrıldık. Kadına yönelik şiddetle mücadele çok komplikedir. Bunun içinde kolluğun görevleri vardır, sağlığın, eğitimin pek çok iş birliği gerektiren komplike bir mücadele alanıdır kadına yönelik şiddet. Bizim en son çıkardığımız yargı paketinde, 4. yargı paketinde biz boşanmış eşe karşı işlenmiş şiddetin nikahlı eşe karşı işlenen şiddet seviyesine getirdik, cezaları arttırdık. Bu konuda bir tek kadının dahi canı yanmayana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlıyız. Bu mücadele, AK Parti'nin kadın politikalarının başında geliyor."
- "KADES kadına güvence veriyor"
Kadın Destek Uygulamasının (KADES) ve elektronik kelepçenin hayata geçirdikleri en önemli uygulamalardan biri olduğunu vurgulayan Keşir, KADES'in 2 milyon 700 binden fazla kadın tarafından indirildiğini aktardı.
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Keşir, şöyle devam etti: "Sadece evin içinde şiddet oluyor, bu 2 milyon 700 bin kadın şiddete uğruyor olarak anlaşılmasın. Mesaiden döner geç vakitte kadın, geç saatte sokaktadır, tedbiren, kendini güvende hissetmek için uygulamayı indirir. Bu şu demek 'KADES sizde varsa tuşa bastığınız andan itibaren en kısa sürede (5-6 dakika ortalaması bunun) kolluk sizin yanınızda olacak' demektir. Bu böyle bir güvence veriyor kadınlara. Şu an hiçbir riski olmasa bile kadın bir ihtimale karşı da bunu tedbiren indiriyor."
Koruma ve uzaklaştırma kararı verildiğinde elektronik kelepçe uygulamasının İçişleri Bakanlığında bir merkezden izlendiğini anlatan Keşir, mağdur ve failin mesafesinin sürekli denetlendiğini söyledi.
Keşir, "Özellikle 2002'den bu yana kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın politikalarımızda en önemli kalemlerimizden biri. Bununla beraber kadının eğitimde fırsat eşitliğini yakalaması, kadının iş gücü piyasasına katılması, kadının güçlenmesi öncelikli politikalarımız arasında." ifadesini kullandı.
Kaynak: