TÜSEB olarak son dönemde özellikle TURKOVAC'a yoğunlaştıklarını anlatan Akdoğan, fikirden seri üretim aşamasına kadar aşıya her süreçte verdikleri destekleri sürdürdüklerini dile getirdi.
Akdoğan, Türkiye'nin TURKOVAC üretiminde her alanda ciddi bir iş ve güç birliği yaptığını ifade etti.
Aşının farklı süreçlerinin bulunduğunu aktaran Akdoğan, şöyle devam etti:
"Aşının geliştirilmesi başka bir süreçti, faz çalışmalarıyla beraber ölçek büyütmek ya da seri üretim başka bir süreç. Ölçek büyütme gün gün iyileşen bir süreç ve biz önümüzdeki dönemde çok daha verimli (doz sayısı anlamında) bir biçimde aşımızın üretileceğini ve daha yüksek kapasitelere ulaşacağımızı öngörüyoruz. Biz şu anda bu sene içerisinde 150 bine yakın dozu Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüze teslim ettik."
"TURKOVAC modelini diğer aşılar için yaygınlaştıracağız"
Türkiye'de vatandaşın istediği aşıyı yaptırmakta özgür olduğunu dile getiren Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda ülkemizin herhangi bir aşı problemi bulunmuyor. Bunun yanında TURKOVAC aşımız da devreye girerek bu sürece katkı sağlayacaktır. TURKOVAC aşısıyla ilgili yurt dışından da çeşitli talepler bize ulaşıyor, bu talepleri karşılamak için de gerekli hazırlıklar, planlamalar yapılıyor. Dünyada Kovid-19 aşısı üreten 9 ülkeden bir tanesi Türkiye. TÜSEB olarak önümüzdeki dönemde geliştirdiğimiz bu modeli daha da yaygınlaştırarak diğer aşılarımız için de benzer çalışmaları yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın halkımıza duyurduğu gibi aşı ve biyoteknolojik ürünlerin üretimine ilişkin bir tesisin de Ankara'da yapımına başlanılıyor ve önümüzdeki yıl tamamlanması planlanıyor. Dolayısıyla bu süreçlere TÜSEB olarak bilimsel ve teknolojik anlamda katkımızı sonuna kadar vereceğiz, böylelikle TURKOVAC gibi benzeri aşılarda da çalışmalar yapılmış olacak."
"Milli ve yerli ürünlerin geliştirilmesi önem taşıyor"
Prof. Dr. Akdoğan, dünyada salgın sürecinin başlamasıyla sağlık ve bilim teknolojisinin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.
Aşının bir yerde de ciddi milli güvenlik sorunu olduğuna dikkati çeken Akdoğan, şunları kaydetti:
"Kovid-19 süreci dünyada biyoteknolojinin geliştirilmesi açısından başka bir farkındalığı ortaya çıkarmıştır. Ülkemizde de sağlık, bilim ve teknolojilerinin geliştirilmesi noktasında uzunca bir süreden beri ciddi bir devlet iradesiyle Ar-Ge çalışmaları yapılıyordu ama tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de farklı bir ivme ile bu çalışmaların hızlandığını söyleyebiliriz. Bilindiği gibi salgın sürecinde bir ülkeden kalkan içi maske dolu bir uçak, hedefine inemedi ve başka bir ülkeye indirildi, demek ki bu bir güvenlik sorunudur. Bir milli güvenlik sorunu olarak da ilaç, aşı, tanı kiti, yani medikal teknolojiler açısından da kendi kendine yetebilme çok önemli bir parametre olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada milli ve yerli ürünlerin geliştirilmesi son derece önem taşıyor."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.