Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

"Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon Hepatit B virüs taşıyıcısı var"

KLİMİK Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Aygen: "Bölgesel ve yaşa bağlı farklar olsa da genel anlamda Hepatit B virüsü taşıyanların oranı yüzde 2,7-5,3 arasında bulunuyor. Bu enfeksiyonun görülme oranı risk gruplarında yüksek olup, yüzde 20'lere kadar yükselmektedir. Ülkemizde yaygın aşılamaya paralel olarak Hepatit B virüs enfeksiyonunun sıklığı çocukluk döneminde azalmış olmakla beraber, genç erişkin ve erişkin yaş grubunda aynı durum söz konusu değil" "Dünyanın kronik Hepatit C'de

Anadolu Ajansı haberine göre;
İSTANBUL (AA) - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bilgehan Aygen, Türkiye'de genel anlamda Hepatit B virüsü taşıyanların oranının yüzde 2,7-5,3 arasında bulunduğunu kaydederek, yaygın aşılamaya paralel olarak Hepatit B virüs enfeksiyonunun sıklığı çocukluk döneminde azaldığını, ancak genç erişkin ve erişkin yaş grubunda aynı durumun söz konusu olmadığını belirtti.

Aygen, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, basit tanımıyla karaciğerin iltihabı olan Hepatit'in daha çok viral infeksiyonlar nedeniyle ortaya çıktığını ve viral hepatitlere sebep olan farklı virüs tipleri (A,B,C,D ve E) bulunduğunu anlattı.
Dünyada her yıl 1,4 milyon insanın söz konusu virüs tiplerine bağlı hastalıklardan öldüğünün tahmin edildiğine değinen Aygen, Hepatit B ve Hepatit C virüslerinin uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrıca öneme sahip olduğunu ifade etti.

Aygen, bu virüslerle oluşan kronik hepatitlerde, hastalık son aşamaya varana kadar önemli bir bulgu ortaya çıkmadığına ve hastaların hepatit olduklarının farkına varmadığına işaret ederek, bunun da hastalığın tedavi edilmesini önlerken, toplumda yayılımını kolaylaştırdığını belirtti.

Prof. Dr. Aygen, Hepatit B ve C virüslerinin önde gelen bulaşma yollarını, "kontrol edilmemiş kan transfüzyonu ya da kan ürünlerinin kullanımı", "sterilize edilmemiş araçlarla tıbbi ya da diş girişimleri", "anneden bebeğe doğum sırasında", "kullanılmış enjektör paylaşımı", "tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların ortak kullanımı", "sterilize edilmemiş araçlarla dövme ya da vücut takıları uygulanması" ve "güvenli olmayan cinsel ilişki" şeklinde sıraladı.

Hepatit B virüsünden korunmanın en etkili yolunun aşılanmak olduğunun altını çizen Aygen, şu bilgileri paylaştı:

"Hepatit D virüsü sadece Hepatit B virüs enfeksiyonu olan kişilerde hepatite yol açar. Bulaşma yolları Hepatit B ile benzer olup kronik hastalığa yol açabilmesi açısından önem taşımaktadır. Hepatit B virüsünden korunma hepatit D virüsünden de korunmak anlamına gelir. Hepatit C enfeksiyonundan korunmak için etkin bir aşı henüz mevcut olmadığı için bulaşma yollarının iyi kontrolü ve hastaların bulunarak tedavi edilmesi son derece önemlidir. Hepatit B virüs enfeksiyonunda olduğu gibi Hepatit A virüs enfeksiyonundan da aşı ile korunmak mümkündür."

Aygen, Hepatit A ve E'nin kontamine su ve besinlerle salgınlara yol açabilen, kötü hijyenik koşullar varlığında kolaylıkla bulaşabilen virüsler olduğunu belirterek, etkenlerin bulaşma zincirinin kırılmasında altyapı düzenlemelerinin yanı sıra kişisel hijyenik önlemlerin alınmasının önemine dikkati çekti.

- "Erişkin yaş grubunun yüzde 88-100'ü Hepatit A virüs enfeksiyonu geçiriyor"

Araştırmaların, erişkin yaş grubunun yüzde 88-100'ünün Hepatit A virüs enfeksiyonu geçirdiği gösterdiğine dikkati çeken Aygen, şunları aktardı:

"Virüsle karşılaşma yaşı batı bölgelerimizde ve sosyoekonomik düzeyi yüksek bölgelerimizde adolesan ve genç erişkin döneme doğru kaymaktadır. Bölgesel ve yaşa bağlı farklar olsa da genel anlamda Hepatit B virüsü taşıyanların oranı yüzde 2,7-5,3 arasında bulunuyor. Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon Hepatit B virüs taşıyıcısı bulunmaktadır. Bu enfeksiyonun görülme oranı risk gruplarında yüksek olup, yüzde 20'lere kadar yükselmektedir. Ülkemizde yaygın aşılamaya paralel olarak Hepatit B virüs enfeksiyonunun sıklığı çocukluk döneminde azalmış olmakla beraber, genç erişkin ve erişkin yaş grubunda aynı durum söz konusu değil. Dolayısıyla Hepatit B virüs enfeksiyonunun ülkemiz için halen güncelliğini ve önemini yitirmeyen bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirtmek gerekir."

Prof. Dr. Aygen, Hepatit C virüs enfeksiyonun ise Türkiye'de genel sıklığının yüzde 0,5-1 olduğunu, 334 bin-1 milyon 170 bin vaka bulunduğunu kaydederek, ileri yaşlarda enfeksiyonun görülme sıklığının artığına işaret etti.

Türkiye'de ileri evre siroz olgularının yüzde 40'ından, karaciğer kanseri olgularının yüzde 60'ından Hepatit C virüsünün sorumlu olduğunun bildirildiğini anlatan Aygen, Hepatit D virüsünün Hepatit B virüsü olmadan enfeksiyon yapma kapasitesine sahip olmadığını, bu nedenle görülme sıklığının genel olarak hepatit B virus enfeksiyonunun görülme sıklığına bağlı olarak değiştiğini belirtti.

- "Türkiye'de Hepatit C ilaçlarının geri ödeme kapsamına alınması çok önemli bir gelişme"

Prof. Dr. Bilgehan Aygen, kronik Hepatit C tedavisinde son 5 yılda önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayarak, tam tedavi sağlanan ilk viral enfeksiyonun kronik Hepatit C enfeksiyonu olduğu ve doğrudan etkili antiviral ajanlarla, 3-6 aylık tedavilerle yüzde 90-100'e ulaşan kalıcı virolojik yanıt oranları elde edildiği bilgilerini verdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 18 Haziran 2016 tarihli ve 29746 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlatan Aygen, şöyle devam etti:

"Türkiye'de Hepatit C ilaçlarının geri ödeme kapsamına alınması çok önemli bir gelişme. İlaçların dağıtılacağı merkezlerin belirlenmesini takiben hastalarımıza tedaviye başlayabiliyoruz artık. Bazı merkezlerde rapor veya reçete çıkarılması ile ilgili sorunlar devam ediyor ancak, önümüzdeki günlerde bu problemin de giderileceğini düşünüyorum. Dünyanın kronik Hepatit C'de birincil kabul ettiği ve tedavideki başarı oranının yüksek olduğu ilaçların ülkemizde de kullanılabilmesi çok önemli bir sağlık sorununa çözüm getirecek. Özellikle daha önce defalarca tedavi alıp, bu tedavilere yanıt vermeyen ve karaciğer hastalığı ilerlemiş hastalarımızın bu yeni tedavi seçenekleri dışında tedavi şansı yok. Hepatit C tedavisinde kullanılan ilaçların maliyeti gerçekten yüksek ancak, bu yalnızca ülkemize ait bir sorun değil."

KLİMİK Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bilgehan Aygen, Dünya Hepatit Günü'nün bu yılki temasının "2030 yılına dek viral hepatitleri eradike etmek" olarak belirlendiğine değinerek, yeni olgu sayısını yüzde 90 oranında azaltmak ve 7,1 milyon kişinin hayatını kurtarmak olarak belirlenen hedefe ulaşmak için Hepatit B aşılamasında infantların yüzde 90'ının aşılanması, kan donörlerinin yüzde 100'ünün taranması, tüm enjeksiyonların yüzde 90'ının güvenli olması, hepatit hastalarının yüzde 90'ına tanı konması ve yüzde 80'inde tedavi başlamış olması gerektiğini belirtti.


Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BENZER HABERLER

X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”