"AŞI KARŞITLIĞININ NEDENİ BİLGİ KİRLİLİĞİ"
Dünyada bir aşı karşıtlığı olduğunu ve bunun Türkiye'de de kısmen yaygın olduğunu belirten Çolak, "Çünkü aşılarla ilgili bir bilgi kirliliği söz konusu. Vatandaşlarımız bundan etkilendi. Bazı aşılarla ilgili çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Bu süreci aşı karşıtlığını ve aşı kararsızlığını önlemek, süreci daha şeffaf, daha çok bilgi vererek ve özellikle bilimsel bilgiyi teyit ederek yürütmekte yarar vardı. Ama maalesef bilgi kirliliği ve spekülasyonlar böyle bir olgunun oluşmasına neden oldu. Ve Türkiye'de de yüzde 25 oranında aşıya gitmeyen vatandaşımız var. Bu yüksek ve korkutucu bir rakam. Şu anda bir salgınla karşı karşıyayız ve bu salgının ilacı şu anda yok. Tek tedavi edici olgu aşılar. Hangi ülkeden hangi firma üretirse üretsin bu aşıların Türkiye'ye getirilmesi, çeşitlendirilmesi ve vatandaşlarımızın hizmetine verilmesi lazım. Aşı karşıtlığına karşı bir tavır takınmakta çok doğru bir şey değil. Yani o bilgiyi, şeffaflığı yaygınlaştırarak aşı karşıtlığını önleyebilme olanağına sahibiz. Burada da doğru ve bilimsel bilgiyi vatandaşa ulaştırmamız lazım" diye konuştu.
"AŞIDA PATENT OLGUSUNA KARŞIYIZ"
Çolak, çeşitli ülkelerde üretilen aşılara patent alınmasıyla ilgili de, "Aşı olsun ya da ilaç olsun; bunlar insanlığın hizmetine sunulması gereken ürünler. Çünkü bunların yaşamsal önemi var. Bunlar olmadığında o yaşamı idame ettirmenin olanakları ortadan kalkıyor. O yüzden aşı önemli. Aşıda patent konusu sadece bu aşıyı bulanların ondan faydalanması gereken bir süreci sağlayabilir. Bu insanlık açısından çok doğru bir yaklaşım değil. Onun için biz sağlıkçılar olarak aşıda patent olgusuna karşıyız. Hele hele böyle bir salgında yani dünyayı kasıp kavuran bir salgında ise patent olgusu bizi daha vahim noktalara taşıyabilir. Çünkü biz biliyoruz ki zengin ülkeler olanaklarıyla birlikte aşı aldığında, kendilerini aşıladığında, Afrika'daki ya da Uzakdoğu'daki yoksulları aşılamadıklarında, bu aşı onları da korumayacak. Dolayısıyla insanlığın hizmetinde olması gereken aşıda patent olgusunun ortadan kaldırılması lazım. Ve tüm ülkelerin bunu üretebilir hale getirilmesi lazım. Ancak öyle olursa o zaman bu hastalığı ortadan kaldırma ihtimalimiz olabilir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: