Şentop, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün korona virüs salgını sebebiyle çevrim içi olarak kutlanacak olmasını da takdir ettiğini belirtti. Sendika kelimesinin Fransızca’dan dilimize geçtiğini anlatan Şentop, işçi sınıfının çalışma şartlarını ve ücret taleplerini gerçekleştirebilmek için sendikalar çatısı altında örgütlendiğini söyledi. Türkiye’de birçok kanuni düzenleme yapıldığını fakat yeterli olmadığını dile getiren Şentop, “Çoğulcu demokrasinin en önemli unsurlarından olan sendikaların katkısıyla işçi ve çalışan kardeşlerimizin haklarının daha da genişletilmesi gerektiğine inanıyorum. Gündemde olan yeni ve sivil bir anayasanın kabulü halinde özellikle sendikal haklar ve çalışma hayatının düzenlenmesi konusunda müspet gelişmeler kaydedileceğini düşünüyorum. Bu arada elbette sendikaların yeni ve sivil bir anayasa yapılmasına katkı ve destek sağlamalarını da bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Kamu hizmetinin devamlılığı ve kamu çalışanlarının haklarının korunmasının sağlanması noktasında çalışmalar yapılması gerektiğini dile getiren Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık 20’nci yüzyılın paradigmalarıyla 21’inci yüzyılı anlayıp yönetmemiz mümkün değildir. Hazırlıklarımızı geleceğin imkân ve şartlarını öngörerek yapmak mecburiyetindeyiz. Covid-19 salgını bizlere çalışma düzeni ve imkanları açısından ne durumda olduğumuzu, hangi eksikliklerimizin bulunduğunu göstermiş oldu. Bu salgın döneminde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde çalışma hayatını düzenleyen kararlar ivedilikle alındı ve salgının bu alanda meydana getirdiği menfi etkiler en aza indirilmiş oldu.”
Kongreye Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin de katıldı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.