Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Bilim Kurulu'ndan çıkabilecek kararları ve salgın sürecinde gelinen son durumu anlattı.
Prof. Dr. Özlü, "Pandemi dediğimiz zaman küresel çapta bir tehditten söz ediyoruz. Coğrafi sınırlar dinlemeyen, kıtalar arası yayılan ve aynı anda birçok kişiyi hasta eden bir salgından söz ediyoruz. Endemi de de sınırlı bir bölgede, tek tük görülen enfeksiyon hastalıklarıdır. Epidemi ise belli bir alanda çok sayıda kişiyi etkileyen bir durumdur. Şu anki durumda pandemiyi yaşadık. Bu süreç nasıl bitecek öngörüleri var. Bana göre en kuvvetli öngörü, COVID-19 virüsünün de diğer virüsler gibi döngüsel bir hastalığa dönüşeceği şeklinde" diye konuştu.
“Pandemide yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz”
Hastalığın ölümcüllüğü azaldığını, ülkemizde de iyiye doğru gittiğini aktaran Özlü, şöyle devam etti: “Pandemide yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz. Sona yaklaşıyoruz deyince de bu virüsün hayatımızdan tamamen çıkacağını varsayamayız. Bu çok gerçekçi bir beklenti olmaz. Ama diğer solunum yolu enfeksiyonları gibi döngüsel, mevsimsel epidemiler yapacağı bir duruma girdiğimizi düşünüyorum.”
“Çin’de vaka sayılarında artış var”
Bu salgının başlangıç noktası olan Çin’de vaka sayılarında yeniden bir artış gözleniyor. Bu artışın nedenlerine değinen Prof. Dr. Özlü, şöyle devam etti:
“Vaka sayılarından değerlendirecek olursak sadece Çin’de değil birçok ülkede vaka sayılarında artış gözleniyor. Çin’deki vaka artışları diğer ülkelere nazaran daha ılımlı. Sadece Çin’in virüsü yönetme politikası farklı, sıfır vaka politikası izlendiği için hastalığın geçirilmesiyle oluşan toplumsal bağışıklık orada sağlanamadı. Aşılama çok iyi fakat inaktif aşı kullandıkları için koruyuculuğu çok kısa sürdü.
Çin’in aşırı koruyucu sıfır vaka politikasının kötü sonuçlar doğurduğunu söyleyebiliriz. Vaka sayılarına göre yorum yapmak doğru değil, ölümler ve ağır hastalara bakmak daha doğru. Türkiye’de de Avrupa’da da hayat normal seyrinde devam ediyor. Bu konuda yeni bir virüs, yeni bir salgın gibi düşünmeyi doğru bulmuyorum. Artık ağır hastalar görmüyoruz. Bu enfeksiyon sıradanlaştı artık. Belki yaz sonunda tamamen normal seyrine girmiş olacak."
Maskesiz günler yakın mı?
Prof. Dr. Özlü, “Artık kısıtlamalar, kapanmalar hayatımızdan tamamen çıktı ve geri döneceğini de düşünmüyorum. Bireysel korunma tedbirleri dediğimiz maske mesafe temizlik gibi kişinin kendi duyarlılığıyla, kendini korumak için yapacağı şeyler olarak geçiyor. Bunlarda da zorlamalar ve yaptırımların hayatımızdan yavaş yavaş çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Maskesiz yaşama geçmeyi herkesin istediğini ama bunun tamamen hayatımızdan çıkacağı anlamına gelmediğini söyleyen Özlü, "Hala risk altında olan gruplar var. Aşılanmamış, 65 yaş üstü veya kronik hastalığı olanlar var. Bu kişilerde hala ölümcül seyredebiliyor. Burada en önemli şey tam doz aşılı olmak" dedi.
"Maskenin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum"
Kapalı alanlarda ve kalabalık yerlerde mutlaka maskesini taktığını anlatan Özlü, şöyle konuştu: “Semptom gösteren kişilerin topluma çıkmadan kendisini evde izole etmesi önem arz ediyor. Bunlar şu anda üzerine yoğunlaşmamız gereken hedefler. Onun dışında hayatın normal seyrinde sıkı tedbirler gerekli olmaktan çıktı. Uzak doğuda insanlar pandemi öncesinde de nezle olduklarında maske takarlardı. Bu koşullarda maskenin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Açık havada maske takmamız hiç gerekmiyor bu konuda rahat olalım.”
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.