Çift, doğduğundan bu yana ağır kalp yetmezliği gibi sağlık problemleri olan bebeklerini birçok hastaneye götürdü.
Bir süre sonra solunum desteği sağlanması için entübe edilen Yunus Emre, Erzurum'dan ambulans uçakla Konya'ya getirildi.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Öç, Cerrahi Tıp Bilimleri Anesteziyoloji ve Reanimasyon Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar Öç'ün de aralarında bulunduğu ekiple zorlu ameliyatı başarıyla gerçekleştirdi.
Bebek, 6 aylıkken sağlıklı şekilde taburcu edildi.
"Bebeğin bütün sağlık sorunları düzeltildi"
Bebeğin sağlık durumuyla ilgili AA muhabirine bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Öç, Konya'ya getirildiğinde bebeğin hayati tehlikesi olduğunu söyledi.
Kalp yetmezliği, nefes darlığı ve vücudunda enfeksiyon gibi çeşitli şikayetleri olan bebeğin ameliyata hazırlandığını vurgulayan Öç, şöyle konuştu: "Yenidoğan servisinde bir süre takibi yapılıp, ameliyat için uygun hale getirildi. Açık kalp ameliyatına alınan bebeğin anne karnında açık kalan damarı kapanmamıştı, kalbinde iki delik vardı. Kalbinden akciğere kan götüren damarında darlık vardı. Bebeğin bütün sağlık sorunları düzeltildi. Anestezi açısından da bebeğin genel durumu kötü olduğu için çok hassas yaklaşılması gerekiyordu. Bu noktada Prof. Dr. Bahar Öç'ten destek aldık. Ekip olarak bebeğimizi sağlıklı şekilde taburcu ettik."
Ameliyattan iki gün sonra solunum desteğine ihtiyacı kalmadı
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Murat Konak da ambulans uçakla solunum cihazına bağlı olarak gelen bebeğin sağlıkla taburcu edilmesinin herkesi çok sevindirdiğini dile getirdi.
Bebeğin kendilerine yaklaşık 4 aylıkken getirildiğine değinen Konak, "Yunus Emre doğduğundan itibaren ailesiyle çok az vakit geçirebilmiş. Sürekli yoğun bakımlarda ve hastanede olmak durumunda kalmış. Hastanın durumu uygun olur olmaz çok başarılı sonuçlanan ameliyata alındı. Neredeyse ameliyattan 2 gün sonra solunum desteğine hiç ihtiyacı kalmadı. Servisimizde kalbiyle ilgili ekstra bir sıkıntı yaşamadık. Yavaş yavaş beslenmesini ayarladık. Oksijen desteğinden tamamen kurtulduğunu gördük. Şükürler olsun taburcu aşamasını yaşadık."
"Sürekli ölüm haberini bekliyorduk"
Baba Osman Aksoy da eşinin hamilelik sürecinin biraz sıkıntılı geçtiğini, doğum için Ağrı'dan Erzurum'a sevk edildiklerini söyledi.
Sezaryenle doğum sonrası oğlu için zor günlerin başladığını aktaran Aksoy, bebeklerinin 10 günlükken rahatsızlanmaya başladığını, fenalaşınca Ağrı'da bir hastaneye götürdüklerini dile getirdi.
Yenidoğan bölümü olan bir hastaneye gitmeleri gerektiğinin söylendiğini, gittikleri Bitlis'te 1 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra bebeklerinin durumunun daha da kötüleşmeye başladığını anlatan Aksoy, şunları kaydetti:
"Sonra tekrar Erzurum'a geldik. Yaklaşık 70 gün yoğun bakımda kaldı. Sonra ameliyat için buraya geldik. Altı aylık oğlumuz şu an 3 kilo 750 gram ağırlığında. Buraya geldiğimizde çocuğumuz çok kötü durumdaydı. Doğduğundan bu yana hiç kilo almıyordu. Zor nefes alıyordu. Tedavilerle ameliyata hazır hale getirildi. Allah'a şükür şu anda durumu çok iyi. Rabbime binlerce şükür olsun, çocuğumuz sağlığına kavuştu. Darısı burada yatan diğer çocukların anne babasının başına."
Anne Aysun Aksoy da çok zorlu bir süreci evlatlarını sağlıklı şekilde kucaklarına alarak geride bırakmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Çocuğumuzun sürekli ölüm haberini bekliyorduk. Nefes alamıyordu, 'Her şeye hazırlıklı olun' diyorlardı. Doktorlarımızın hepsine teşekkür ediyoruz, hepsinden Allah razı olsun. Bir aydır diğer çocuklarımı göremiyorum. Kardeşleri de Yunus Emre'yi çok merak ediyor. Telefonda konuştuğumuz zaman, 'Kardeşimizi getirin' diyorlar. En son küçük kızımla konuştuğumuzda 'Anne hemşirelere dondurma ısmarla da eve gel' diyerek mutluluktan ağladı." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.