"Bir Aradayız, İdlib'in Yanındayız" kampanyası kapsamında Türk yardım kuruluşlarının da destekleriyle yaptırılan briket evlerle, ailelerin derme çatma çadırlardan sıcak bir yuvaya kavuşmalarının sağlandığını belirtti.
Kınık, brüt 38 metrekarelik 2 odadan oluşan briket evlerin bulunduğu alanlarda sağlık merkezi, okul, sosyal faaliyet merkezleri ve ibadet alanlarının da yer aldığı bilgisini verdi.
Suriye krizinde 11 yılın geride bırakıldığını aktaran Kınık, bu durumun ülke içerisinde büyük yıkıma neden olduğunu ifade etti.
Kınık, Suriye'de yaşanan iç savaşın ülke dışına çıkmak zorunda kalan 6 milyon insanda büyük bir acı bıraktığını anlatarak, özellikle İdlib bölgesinin kırılgan nüfusları barındırdığını dile getirdi.
Türkiye sınırına yakın bölgelerde 4 milyona yakın kişinin barındığını hatırlatan Kınık, şöyle konuştu:
"Nüfusun yaklaşık yarısı evlerini barklarını terk etmiş durumda ve çok sayıda insan İdlib ve kuzey Halep bölgesinde yaşamaktadır. 700'ü aşkın derme çatma çadır kentin bulunduğu İdlib'de artık bu hal sürdürülebilir değil. Karın, soğuğun ve su baskınlarının etkisiyle çamurların içerisinde perişan olan insan manzaralarını her kış görüyorduk. Cumhurbaşkanı'mızın bir talimatı oldu ve bu talimat çerçevesinde bütün sivil toplum kuruluşları AFAD ve bize uluslararası destek veren paydaşlarımızla bir seferberlik başlattık. Daha insani yaşam alanları oluşturuyoruz."
"Bölgede kalıcı eserler bırakıyoruz"
Briket ev çalışmalarının aralıksız sürdüğünü hatırlatan Kınık, "İdlib'de şu ana kadar 50 bini aşkın briket ev tamamlanarak 350 bin civarında insanın, insani şartlarda barınacağı ortam oluşturuldu. Briket evlerle artık köy ve sokak olmaktan çıkan kasaba haline dönüşen mekanlarda insanların geçimlerini sağlayabileceği imkanlar da yaratmaya çalışıyoruz. Bir taraftan meslek edindirme kurslarımız diğer taraftan o bölgelerde gönüllü geri dönüşü destekleyerek tarım ve el sanatları gibi alanlarda üretim yapılması noktasında da birtakım teşviklerimiz var." diye konuştu.
Kınık, İdlib'de briket evlerin yanı sıra sağlık alanında da önemli çalışmalar yürüttüklerine değinerek, "Kızılay olarak bölgede Sağlık Bakanlığı ile beraber 8 hastane, 40 tıp merkezi ve mobil kliniklerden oluşan bir 'sağlık ordusu' barındırıyoruz, bölgede kalıcı eserler bırakıyoruz. 3 bin sağlık personeli bu sistemde çalışıyor. 12 yetimhanemizden 10 bin yetim ve dul istifade ediyor ve bunların sayısını artırmaya çalışıyoruz. Eğitime destek vermeye çalışıyoruz. Ciddi içme suyu altyapısı hasarı olduğu için bu bölgelere Türk Kızılay tankerleri aracılığıyla su taşınıyor." sözlerine yer verdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.