Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerine göre, yıllık hava kirliliği oranları da belli oldu.
Havada asılı kalan ince partikül maddeler gibi kirleticiler insanların yaşam beklentisini ve refah algısını azaltırken, birçok kronik akut solunum ve kardiyovasküler hastalığa yol açtığı aktarıldı.
Hava kirliliği beklenilen oranda azalmıyor
2000 yılından 2020 yılına kadar yıllık hava kirliliği oranları belli olurken, en yüksek hava kirliliğinin 2011 yılında yaşandığı belirlendi. O yıldan beri hava kirliliği oranları düşse de, 2019 itibarıyla hala Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği seviyeye ulaşmadığı görüldü.
EUROSTAT verileri Avrupa ülkelerini kapsarken, 2019 yılındaki yıllık ortalama ince partikül konsantrasyonun 12,6 ug/m3 olduğu kaydedildi. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği en yüksek seviye ise 10 ug/m3 olarak saptandı.
Hava kirliliği ile ilgili 9 bin 50 haber yapıldı
Hava kirliliği ile alakalı basına yansıyan haber adetleri de incelendi. Dijital basın arşivinden derlenen bilgilere göre, 2020 başından bugüne kadar hava kirliliği ile alakalı basına 9 bin 50 haber yansıdığı tespit edildi.
Hava kirliliği özellikle büyük şehirlerde sorun teşkil ederken, yerellerde çok fazla yansıma bulunmuyor.
7 milyon erken ölümün sebebi
Medyada öne çıkan başlıklar arasında ise dikkat çekici ayrıntılar yer aldı. Dünya genelinde her yıl 600 bini çocuk olmak üzere toplam 7 milyon erken ölüm hava kirliliği kaynaklı oldu.
Küresel ekonomiye 2,9 trilyon dolarlık ek yük getiren hava kirliliği, dünya nüfusunun yüzde 90’ından fazlasını etkiliyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.