Hedefimiz yatırım, üretim, istihdam, ihracat temelinde büyüme. Üretimde verimlilik artışı sağlayarak potansiyel büyümemizi artıracağız. Reel ekonomiyi daha da güçlendirerek katma değerli üretimle ihracatta rekorlar kıran yerli ve milli bir ekonomi hedefliyoruz. Toplantının akabinde sizlere kitapçıklar dağıtacağız ayrıca ülkemizdeki büyükelçilere, uluslararası camiaya dağıtacağımız kitapçıklarımız var.
Tam da İstiklal Marşımıza yakışır şekilde ve aynı ruhla yaşadığımız devrin ihtiyaçlarına göre hazırladığımız yeni yol haritasını milletimizle paylaşıyoruz.
Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için gece gündüz çalışarak hedeflerimize ulaşacağız.
Yakın tarihe baktığımızda ülkelerin ekonomilerinin en çok siyasi istikrarsızlıklarından ve güven ikliminin bozulmasından etkilendiğini görüyoruz. Biz de bu tespitten hareketle 2002 yılında ülkenin yönetimini devraldığımızdan beri Türkiye'yi güven ve istikrar esasına göre büyütmenin güçlendirmenin mücadelesini veriyoruz.
Güvensizlik ikliminin ağır bedellerini ödemiştik. Bu tablo ekonomik, sosyal krizlere de hazırlıksız yakalanmamıza yol açmıştır. Hükümetlerimiz döneminde bu sıkıntıyı hep gördüğümüz için sürekli tetikte olduk. 2009 küresel krizi gibi 2013 sonrasındaki pek çok siyasi, ekonomik tüm sarsıntıları başarıyla göğüslemeyi ve ülkemizi 2023 hedefleri rotasında tutmayı başardık.
Çalışmamızın özünde ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı bulunuyor.
Koronavirüs salgını 18 yılda ülkemizde kurduğumuz güçlü altyapının adeta bir sınaması olmuştur.
Koronavirüsle mücadele
Aşı ve ilaç, adil bir şekilde tüm ülkelerin kullanımına açılmadıkça, dünyanın zenginlerinin de huzur bulamayacağı, büyük ekonomilerin istikrar kazanamayacağı ortadadır.
Yeni yönetim sistemimizin gerektiğinde geliştirilmek suretiyle asırlar boyunca ülkemizde istikrar ve güven ikliminin teminatı olacağına inanıyoruz. Yeni ve sivil bir anayasayla birlikte bu yönde ihtiyaç duyulan bazı adımları atacağız.
Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgını hem 18 yılda ülkemizde kurduğumuz güçlü altyapının hem de yeni yönetim sistemimizin adeta bir sınamasına dönüşmüştür. Hamdolsun sağlıktan üretime güvenlikten sosyal dayanışmaya kadar her alanda bu sınamayı başarıyla verdik.
Türkiye'nin her türlü farklı senaryoya hazırlıklı olduğunu ve hızlı hareket edebildiğini tüm dünyaya gösterdik. Salgına rağmen 2020 yılında yüzde 1,8 oranında büyüdük. G20 ülkeleri arasında ekonomisini reel olarak büyütmeyi başaran iki ülkeden biri olduk ve Çin'in ardından ikinci sırada yer aldık.
Türkiye salgın sonrası özellikle bu dönemin ekonomik yapılanmasına uygun şekilde sürdürülebilir güçlü ve kaliteli büyümeyi mutlaka ama mutlaka yakalayacaktır.
Ekonomik reformlar
Makroekonomik istikrar kapsamında, kamu maliyesi, enflasyon, finansal sektör, cari açık ve istihdam alanlarına odaklandık. İstikrarı sürdürmek için makro politikalar yanında bir dizi yapısal tedbirin ve dönüşümün gerçekleştirilmesi şart.
Harcama disiplini, kamu borç yönetimi, vergi düzenlemeleri, kamu alım ihaleleri, kamu-özel işbirlikleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri gibi hususları kapsayan yeni politikaları hayata geçiriyoruz.
İlk reform alanımız, risklere karşı daha güçlü bir kamu maliyesi yapısını oluşturmak olacaktır. Yapısal politikalar tarafında ise kurumsal yapının güçlendirilmesi, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet politikaları, piyasa gözetimi ve denetimini reform kapsamımıza aldık.
Meclisin bütçe hakkının kapsamını genişletirken, şeffaflık ve hesap verebilirliği artırıyoruz. Bunun için 2 önemli politika değişikliğine gidiyoruz. Döner sermayeleri gözden geçiriyor, verimli olmayanları kapatıyor ve diğerlerini de kademeli şekilde merkezi yönetim bütçesine, dolayısıyla Meclis denetimi kapsamına alıyoruz.
İsrafa kesinlikle tahammülümüz olmadığı için kamu idarelerinde tasarruf anlayışını yaygınlaştıracak önemli düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama gibi harcama alanlarına sınırlamalar getiriyoruz.
Kamu personeliyle ilgili iş ve işlemlerin tek bir idare tarafından yürütülmesini sağlıyoruz. Kamu idaresinin bir bütün olduğu anlayışıyla, merkezi yönetimin yanı sıra yerel yönetimlerde de tasarrufçu bir bakış açısının oluşmasını hedefliyoruz.
Borç stokunun dış şoklara karşı duyarlılığını azaltabilmek için döviz cinsi borçların toplam borç stoku içerisindeki payını düşürüyoruz. Bütçe sonuçlarını, politika gelişmelerini ve hedeflerimizi üç ayda bir Kamu Maliyesi Raporuyla milletimizle paylaşıyoruz. Ağırlıklı olarak kendi paramızla borçlanacak, Türk Lirası cinsi senetleri kullanacağız.
850 bin esnaf vergiden muaf tutulacak
Reform paketimizde dar gelirli küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor. Basit usulde vergilendirilen kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, tornacı, çay ocağı işletmecisi, terzi ve tamirci gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini de kaldırıyoruz.
Hazine nakit yönetimini de daha güçlü hale getiriyoruz. Bunun için Hazine'nin kullanımı dışında kalan kurumların hesabını, Tek Hazine Kurumlar Hesabı Sisteminde toplayarak, nakit yönetiminde verimliliği sağlıyoruz. Ülkemizin risk primini düşürerek, borçlanma maliyetlerimizi aşağıya çekecek politikaları tahkim ediyoruz.
Vergi Usul Kanunu'nu kayıt dışılığı azaltacak ve vergiye uyumu teşvik edecek şekilde güncelliyoruz. Elektronik defter ve elektronik belge kullanımı uygulamasını kademeli olarak yaygınlaştırarak, vergi kayıp ve kaçağını azaltıyoruz. 7 gün 24 saat hizmet verecek Türkiye Dijital Vergi Dairesi uygulamasını başlatıyoruz.
Uluslararası yatırımcıların vergi hususunda karşılaştıkları sorunları da reform kapsamına aldık. Kamu alım ihalelerinde yeni ve dijital bir sisteme geçiyoruz.
Vergi denetiminde standart, öngörülebilir ve haksız rekabeti önleyen modellere geçiyoruz. Kamunun ithal ürün kullanımını azaltmak için Sanayileşme İcra Komitemizin çatısı altında merkezi izleme sistemi kuruyoruz.
Enflasyonla mücadele
Öncelikli gündem maddelerimizden birisi de enflasyonla mücadele olacaktır. Hedefimiz tek haneli düşük enflasyon oranlarına ulaşmaktır.
Gıda Komitesinin politika önerilerini şekillendirebilmesini ve piyasanın etkin çalışabilmesini temin için veri akışını sağlayacak bir erken uyarı sistemi kuruyoruz. Gıda tarafında kayıp ve israfın azaltılması için de harekete geçiyoruz. Tarlada ve hallerde kalan taze meyve ve sebzeleri piyasaya kazandıracak mekanizmalar geliştiriyoruz.
Erken uyarı sistemi üzerinden özellikle üretim, toptan ve perakende aşamasında gıda zincirinin tamamı anlık olarak takip edilerek raporlanacaktır. Sistemin getirdiği anlık veri akışı sayesinde karar alma hızımız artacaktır. Tarımsal üretimde öngörülebilirliği artırmak ve fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek için sözleşmeli tarım mekanizmaları geliştiriyoruz.
Yıllık cirosu 500 milyar lira olan gıda sektöründe yaşanan israfı sadece yüzde 2 azaltsak 10 milyar liralık bir tasarruf elde etmiş olacağız. İşlenmemiş gıda fiyatlarında aracılık maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlayacak Hal Yasası ile ilgili çalışmaları da hızla tamamlıyoruz.
Enflasyonda risk oluşturan yapısal şokları değerlendirmek, gerekli politikaları belirlemek ve yönetmek için Fiyat İstikrarı Komitesi'ni tesis ediyoruz.
Finansal istikrarın sağlanması ve finans sektörünün geliştirilmesi de öncelikli konularımız arasındadır. Sektörün sahip olduğu gücü koruyup, bağışıklığını daha da kuvvetlendirmek istiyoruz.
Zorunlu kredilere yönelik girişim sermayeli fonlarının kurulması amacıyla mevzuat altyapısı oluşturuyoruz. Varlık yönetim şirketlerinin rekabetçi ve kurumsal bir yapıda faaliyet gösterebilmeleri için bu şirketlere uygulanan damga, harç ve kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi istisnasını süresiz hale getiriyoruz.
Salgının gecikmeli yansıyabilecek olumsuz etkilerini şimdiden bertaraf etmek ve bankacılık sektörünün aktif kalitesini daha da iyileştirmek üzere bazı tedbirler alıyoruz.
Katılım finans sektörünün gelişimini hızlandıracak yeknesak bir kanuni düzenleme hazırlıyoruz. Bu düzenlemeyle katılım finans sektörü tek çatı altında toplanırken, sektöre yönelik bir merkezi danışma kurulu da hayata geçiyor.
"Uluslararası standartlarda bir katılım finans tahkim mekanizması kuruyoruz"
Finans sektörünün kurumsal altyapısını geliştirmek için de bir dizi adım atıyoruz. Bu maksatla ülkemizin tüm kredi ve risk verilerinin toplandığı Risk Merkezini yeniden yapılandırıyoruz.
Dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturacak adımları atıyoruz.
Finansal sektörün sigortacılık ayağını da ihmal etmeyerek, bireysel emeklilik sisteminin derinleşmesine ve gelişmesine katkı sağlıyoruz.
Finansal sektörün sigortacılık ayağını da ihmal etmeyerek, bireysel emeklilik sisteminin derinleşmesine ve gelişmesine katkı sağlıyoruz.
Cari açıkla mücadelede 3 temel politikayı takip edeceğiz. İlk olarak, yapısal cari açığa odaklanıyoruz. İkinci önceliğimiz, ihracatın tabana yayılmasını sağlayarak, potansiyeli olup hiç ihracat yapmamış KOBİ'leri ihracata teşvik etmektir. Üçüncü ve son alanımız ise sanayide yeşil dönüşümü desteklemektir.
Sandık, vakıf ve dernek gibi kuruluşlardaki emeklilik birikimlerinin, 2023 sonuna kadar bireysel emeklilik sistemine aktarımına imkan veriyoruz.
Yenilikçi ve güçlü bir sağlık endüstrisinin geliştirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığına bağlı Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz.
"Cumhurbaşkanlığı himayesinde Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz"
Sanayimizde kapasite artışı sağlayacak ve rekabet gücümüzü bir üst basamağa taşıyacak adımlar atıyoruz. Özellikle Kredi Garanti Fonu teminatıyla 5. ve 6. bölgelerde yapılacak imalata dayalı ithal ikamesini sağlayan ve ihracatı önceleyen yatırımlara uzun vadeli cazip kredi destekleri veriyoruz.
Enerji verimliliği desteklerinin kapsamını genişletiyoruz. Elektrik enerjisi depolama tesislerinin kurulmasına yönelik yasal altyapıyı tamamlıyoruz.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltan politikaları etkin şekilde uygulamayı sürdüreceğiz. Enerji verimliliği desteklerinin kapsamını genişletiyoruz.
İhraç ürünlerimizin daha hızlı ve daha düşük maliyetle pazarlara erişimi için yurt dışında lojistik merkezleri kuruyoruz.
Mesleki eğitim merkezlerini gençler için cazip kılmak amacıyla çocuklarımızın kalfalık döneminde aldıkları ücretleri yükseltiyoruz.
Salgının istihdam piyasalarında oluşturduğu tahribatı gidermek için ilave İstihdama Finansman Desteği adıyla yeni destek modeli getiriyoruz.
Geleceğin mesleklerinde yeni iş imkanları oluşturmak için İŞKUR desteklerinde revizyona gidiyoruz.
Kamu görevlileri, kadrolarına bağlı pozisyonları dışında, en fazla bir kurumun yönetim veya denetim kurullarında görev alabileceklerdir.
Üretken yatırımların artmasını sağlamak için özel sektörde öngörülebilirliği güçlendirecek adımlar atıyoruz.
Üretken yatırımların artmasını sağlamak için özel sektörde öngörülebilirliği güçlendirecek adımlar atıyoruz.
Devlet desteklerinde kamu kaynaklarının etkinliğini ve verimliliğini artırmak için tüm destek uygulamalarının ilke ve esaslarını belirleyen, etki değerlendirmesi yapılmasını mümkün kılan bir çatı mevzuat oluşturuyoruz.
Kaynak: