Son birkaç haftada dünya genelinde COVID-19 vakalarında artış yaşandığını anımsatan Harris, "Vaka artışlarıyla beraber ölen kişi sayısında bir artış yaşanmaması iyi bir haber. Henüz hastanelerin de ağır hastalarla dolu olduğunu görmüyoruz ancak artan vaka sayısından kesinlikle endişeliyiz." dedi.
Harris, COVID19'un BA.2.86 ve EG.5.1 (Eris) gibi varyantlarının bu artışta etkili olduğunu, bu iki varyantın statüsünü "izlenmesi gereken varyant" olarak güncellediklerini anımsattı.
"Eris varyantı özellikle Asya ve Çin ile aynı zamanda ABD'de vakalardaki artışla ilişkilendirildi." diyen Harris, bu varyantın daha şiddetli veya ölümcül olduğunun gözlenmediğini vurguladı.
Harris, son olarak ortaya çıkan BA.2.86 varyantına yönelik erkenden hassasiyet gösterildiğine işaret ederken bu varyanta, henüz yalnızca 3 ülkeden, 3 vakada rastladıklarını kaydetti.
"Doktor veya hastanelerden COVID-19 testi yapmasını istiyoruz"
BA.2.86 varyantının 30 farklı mutasyona uğradığını vurgulayan Harris, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bununla ilgili yaptığımız uyarıları artırıyoruz ancak bu yeni varyantın mutlaka bir etkisi olduğu için değil. Biz gerçekten ülkelerin bununla ilgilenmesini ve bir sorun oluşturup oluşturmadığına dair bize bilgi vermesini istiyoruz. Ülkelerden daha fazla COVID-19 testi yapmasını istiyoruz. COVID-19'un uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu olarak sona erdiğini, ancak ülkelerin hala test yapmasına ihtiyacımız olduğunu açıkça belirttik. Ancak birçok ülke bunu yapmıyor. Hastaneye COVID-19 semptomlarıyla gelenlere test yapılmasını kastediyorum. Doktor veya hastanelerden COVID-19 testi yapmasını istiyoruz. Çünkü eğer pozitif çıkarsanız, numune alınıp DNA dizilimi tespit edilebilir ve bu sayede hem hastalığınız hem de o varyantı taşıyıp taşımadığınız anlaşılır. Ve bu da varyantın problem yaratıp yaratmadığının anlaşılmasına yardımcı olur."
Harris, COVID-19 semptomları olan bireylere de toplu ortamlara girmemeleri yönünde çağrıda bulundu.
"Yeniden maske takılması kararı yerel düzeyde alınması gerekir"
Son dönemde artan vakalardan dolayı bazı ülkelerde "yeniden maske takılması" konusunun gündeme geldiğini belirten Harris, "(Maske takılması kararı) Bu gerçekten yerel düzeyde alınması gereken bir karar. Bulaşma seviyesinin ne olduğunu gerçekten biliyorsanız bu kararı alabilirsiniz." diye konuştu.
Aşıların yeni varyantlara karşı etkili olmadığına ilişkin iddiaların olduğuna da değinen Harris, bunun doğruluğu konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını kaydetti.
Harris, hatırlatma dozlarında orijinal aşılara göre değişiklikler yapıldığını, uzmanların, mevcut COVID-19 aşılarının güncelleme kararı ve hatırlatma dozlarının bileşimine nelerin eklenmesi gerektiğine dair tüm faktörleri göz önünde bulundurduğunu ve buna yönelik tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.
Margaret Harris, aşılarla insanları en iyi nasıl koruyacakları konusunda kararlar verebilmek için ülkelerde yapılacak COVID-19 testlerinin ve bunların sonuçlarının DSÖ'ye bildirilmesinin önemine işaret etti.
"COVID-19 testi yapmaya devam etmek kritik önem taşıyor"
Genel olarak ülkelerin sağlık sistemleriyle ilgili bilgiyi ve yoğun bakım ünitelerinin COVID-19'lu hasta sayısı nedeniyle baskı altında olup olmadığını DSÖ'ye bildirmediğini kaydeden Harris, ülkelerin bu verileri toplamasına ve rapor etmesine ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Harris, "İnsanların COVID-19'un yeni varyantları karşısında çok endişe etmesine gerek yok. Ancak COVID-19 testi yaptırmaya devam etmek kritik önem taşıyor. COVID-19'un hala bitmediğini hepimiz anlıyoruz." dedi.
Son dönemde bazı Avrupa ülkelerinde COVID-19'un hızla yayılmasıyla ilgili endişeler olduğuna da işaret eden Harris, "COVID-19'un değişimi hakkında düzenli raporlama yapan ülkeler, yapmayanlardan daha az endişeli olmalı." ifadelerini kullandı.
COVID-19'un yeni varyantları BM'nin radarında
DSÖ, 9 Ağustos'ta Eris varyantına ilişkin bir rapor yayımlamıştı.
Rapora göre, önceden "gözlem altındaki varyant" olan ve statüsü "izlenmesi gereken varyant" olarak değiştirilen Eris'in yaygınlığında istikrarlı bir artış olduğu belirtilmiş, 7 Ağustos itibarıyla 51 ülkeden 7 binin üzerinde numune paylaşılmıştı.
Mevcut kanıtlara dayanarak Eris'in oluşturduğu halk sağlığı riski, diğer mevcut COVID-19 varyantlarının riskine benzer şekilde "küresel düzeyde düşük" olarak değerlendirilmişti.
Eris'in, özelliklerine bağlı olarak küresel olarak yayılabileceği ve vakalarda artışa neden olabileceği de kaydedilmişti.
DSÖ 17 Ağustos'ta COVID-19'un "BA.2.86" varyantının statüsünü, taşıdığı çok sayıdaki mutasyon nedeniyle "gözlem altındaki varyant" olarak güncellemişti.
DSÖ'nün şu anda 3 "izlenmesi gereken" ve 7 "gözlem altındaki" COVID-19 varyantını takip ettiği de belirtilmişti.
Kaynak: AA
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.