Toplantılarda geçen 3 yılda yapılanları, bundan sonraki süreçte yapılacak çalışmaları, projeleri ve yeni yatırımları konuşacaklarını, istişare edeceklerine değinen Kurum, “Bir sonuç bildirgesiyle kararlarımızı, hedeflerimizi milletimizle paylaşacağız. Toplantımızın, 50 bin personelimiz ve tüm yerel yönetimlerimiz için yol gösterici olmasını, dünyaya ilan ettiğimiz yeşil kalkınma hedefimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
Ekibiyle ülkenin kuzeyinde sel, güneyinde yangın, diğer bölgelerde kuraklık sonucu ortaya çıkan afetlerle, sorunlarla mücadele ettiklerini belirten Bakan Kurum, “Milletimizle birlikte çok büyük badireler atlattık, bu yolda çok tepeler aştık. Eskiler; 'Büyük bir tepeyi tırmandıktan sonra yalnızca, tırmanılacak daha bir sürü tepe olduğunu göreceksiniz' derler. Biz bu sözü kulağımıza küpe yaptık. Milletimizin her an bizden yeni işler, yeni projeler beklediğini biliyorduk. Bir önceki buluşmamızda, aziz milletimize sözler verdik. Sıfır atıktan doğa koruma projelerine, iklim değişikliğine uyumdan millet bahçelerine, kentsel dönüşümden tarihi kent merkezlerine, sosyal konutlardan yeni sanayi alanlarına; 2019 yılında açıkladığımız 18 maddelik sonuç bildirgemizde yer alan tüm hedeflerimizi hamd olsun hayata geçirdik” diye konuştu.
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük icraat planlarının tamamını yüzde 100 başarı oranıyla gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Yeşil Kalkınma Devrimi
11. Kalkınma planında geçen hedeflerin istisnasız tamamıyla ilgili adımları kararlılıkla attıklarını, yatırımlarda hedeflenen mesafenin çok üzerine çıktıklarını vurgulayan Bakan Kurum, “Hiçbir ayrım gözetmeksizin, 81 ilimizin tamamındaydık. 350’yi aşkın ziyaret gerçekleştirdik. 972 ilçemizde proje başlatmadık tek bir yer bırakmadık. Milletimizin takdirine mazhar olan yatırım değeri 300 milyar lirayı aşan, 13 bin kalem çevre ve şehircilik yatırımını hep birlikte başlattık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yepyeni bir ufku, bir hedefi, bir vizyonu ortaya koyduğunu hatırlatan Bakan Kurum, “Ve bütün dünyaya ilan ettiler. İşte bugünkü istişare toplantımızın teması olarak belirlediğimiz bu vizyon; Yeşil Kalkınma Devrimidir. Ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefidir. Bu hedefe giden yolda, 29 Ekim 2021’de Bakanlığımızın ismi; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değişti. Bakanlığımız; özellikle iklim değişikliğine ilişkin alanlarda çok daha geniş bir görevler üstlendi. Yeni dönemde; ülkemize, doğamıza ve milletimize karşı vazifelerimizi en güzel şekilde yerine getireceğinize yürekten inanıyorum, sizlere güveniyorum” açıklamasını yaptı.
"İklim değişikliği sadece bir çevre meselesi değil, bir kalkınma meselesidir"
İklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarının hayatta ve şehirlerde derin etkiler bırakmaya başladığına dikkati çeken Bakan Kurum, küresel bir krize dönüşmesiyle artık görülmemiş seller, yüzlerce farklı noktada orman yangınları, dev tayfunlar, kasırgalar, hortumların can almaya başladığını aktardı.
Türkiye’de 2000’li yıllarda meydana gelen meteorolojik afetlerin sayısında, 60’lı yıllara göre 3 kat artış yaşandığının altını çizen Bakan Murat Kurum, “İşte Konya’mızda görülen obruklar, Ordu, Giresun, Rize, Kastamonu, Bartın ve Sinop’ta yaşanan seller, Antalya ve Muğla’da çıkan yangınları, Marmara Denizi’ndeki müsilaj problemi; iklim değişikliğinin ülkemizdeki olumsuz etkilerinden sadece birkaçı. İklim değişikliği sadece bir çevre meselesi değil, aynı zamanda bir kalkınma meselesidir. Çünkü İklim krizi, etkilerini balıkçılıktan tarıma, şehir yaşantısından tedarik zincirlerine kadar her alanda göstermektedir. Hep söylüyoruz. Ülke olarak; dünyanın bugünkü kötü durumuna dair tarihi bir sorumluluğumuz yok. Ama biz; ortak evimiz dünya için Paris İklim Anlaşması’na taraf olduk. Şimdi 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma Devrimi noktasında adımlarımızı kararlılıkla atıyoruz” ifadelerine yer verdi.
"Yeşil kalkınmanın lider ülkesi olacağız"
Türkiye’nin yol haritası, açık ve net olduğunu vurgulayan Bakan Kurum, çevre ve şehircilikte, sanayide, ticarette, tarımda, ekonomide, enerjide, ulaştırmada, ülkemiz, milletimiz, doğamız ve tüm insanlık alemi için; Türkiye’nin Yeşil Kalkınma Devrimini en muazzam sonuçları alarak gerçekleştireceklerinin altını çizdi. Türkiye’yi sürdürülebilir kalkınmanın örnek ülkesi yapacaklarının önemine değinen Kurum, Yeşil Kalkınma’nın lider ülkesinin Allah’ın izniyle Türkiye olacağını kaydetti.
Doğa ile insanın kardeş olduğuna inanan bir medeniyetin mensupları olduklarına değinen Kurum, Türkiye’nin yeşil kalkınmadaki en temel düsturunun, tabiatı koruyarak güçlenmek, vahşi bir ekonomi anlayışıyla değil; milletin ve doğanın refahını sağlamaya gayret göstereceklerine değindi.
"Yeşil kalkınma sürecinde yol haritası"
Önümüzdeki dönemde; ekolojik, doğal sermayeyi koruyarak güçlendireceklerinin altını çizen Bakan Kurum, şöyle konuştu: ”Yeşil inovasyonu, yeşil teknolojilerin kullanımını yaygınlaştıracağız. Bilim ve sanayide; düşük emisyonlu, yeşil endüstriyel üretimi artıracağız. Enerjide; temiz enerji tekniklerini ve yenilenebilir enerji sistemlerini sayısını miktarını arttıracağız. Şehircilikte; arazi kullanımı noktasında titiz davranacağız. Yani bir gayrimenkul geliştirmede, öncelikle daha önce imara açılmış alanların kullanım oranını artıracağız. Tarım alanlarını koruyarak, sürdürülebilir tarım uygulamalarını her zamankinden daha da yüksek noktaya taşıyacağız. Şehircilikte, tüm imar planlarında yeşil alan kullanımını maksimum seviyeye çıkaracağız. Kentsel tüketimin ve atıkların azaltılmasını sağlayacağız. Üretimde; geri dönüşümlü malzeme kullanımını teşvik edeceğiz. Evsel katı atıkların kaynağında ayrıştırılması ve atık suların yeniden kullanılmasına yönelik teşvik mekanizmaları oluşturacağız. Mevcut binaların yeşile dönüştürülmesi çok önemli. Yeşil çözümlü yeni bina tasarımları geliştirilmesi çok değerli. Özellikle bina yer seçiminde etkinliği, verimliliği geliştireceğiz. Binalarda su verimliliği çözümlerini, yeşil inşaat malzeme ve teknolojilerinin kullanımını en yüksek seviyeye çıkaracağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptığımız etkin müzakereler sonucunda, uluslararası kuruluşlarla bir mutabakata vardık."
3 milyar 157 milyon dolarlık iklim destek paketini açıklarını aktaran Bakan Kurum, bu kaynağı, yeşil kalkınmayı destekleyen tüm sektörlerde, 3 yıl içinde kullanacaklarını belirtti.
Konya’da iklim şurası
Bu ay Konya’da, İklim Şurası’nı gerçekleştireceklerine değinen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Orada yenilenebilir enerjideki başarılarımızı artırmanın yollarını arayacak, tarım, sanayi ve ticaretten sağlık ve kültürde, ar-ge yatırımlarına kadar her alanda yeni kararlarımızı almış olacağız. Ben şimdiden, Türkiye’yi bu devrimin lideri yapacak kadrolara, bakanlıklarımıza, milletvekillerimize, belediyelerimize, üniversitelerimize, özel sektörümüze, tüm çevre dostlarına sonsuz şükranlarımı sunuyorum” dedi.
2017 yılında; milletin takdirine mazhar olan çok kıymetli bir yola çıktıklarını hatırlatan Bakan Kurum, “Ülkemizin en büyük çevre hareketini başlattık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Sıfır Atık Projesi dalga dalga ülke geneline yayılıyor. Bugüne kadar 24,2 milyon ton geri kazanılabilir atığı işleyerek ekonomiye kazandırdık. Toplanan atıklardan; 30 milyar lira ekonomik kazanç sağladık. Yani ülkemize en az 2 bin tam donanımlı okul kazandırdık. 265 milyon ağacımızı kurtardık” diye konuştu.
"Yeşil kalkınma sürecinde projelerin önemi"
Türkiye Çevre Ajansı’nın destekleriyle Depozito Yönetim Sistemi uygulamalarını 1 Ocak 2022 itibariyle başlattıklarını kaydeden Bakan Kurum, depozito iade makinelerine bırakılan her bir dönüştürülebilir atık, ülkeye ekonomi olarak, istihdam olarak geri döneceğinin altını çizdi. Yeşil kalkınma sürecinde, bu tür projelere çok ağırlık vermek zorunda olduklarını işaret eden Bakan Murat Kurum, “Çünkü biz, kaynaklarını verimli kullanan, atığını dönüştüren, yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştıran, sürdürülebilir ekonomiyi başaran ülkelerin, önümüzdeki süreçte çok büyük fark oluşturacağını, diğer ülkelerin önüne geçeceklerini çok iyi biliyoruz. Biliyorsunuz son 3 yılda, iklim krizinin en olumsuz etkilerini gördük, neredeyse her 6 ayda bir yeni bir afet yaşadık, canlarımızı yitirdik. Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla ilk andan itibaren, bakan arkadaşlarımızla ve sizlerle birlikte hemen afet alanlarında olduk. Gerçekten zor bir süreçti. Hasar tespit çalışmalarımızı Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüzle en hızlı şekilde tamamladık. Şehirlerimizin alt yapısını İller Bankamız eliyle tamamen yeniledik. Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğümüzle dönüşüm sürecinin tüm adımlarını en muazzam şekilde gerçekleştirdik. Hiçbir vatandaşımızı mağdur etmedik, açta açıkta bırakmadık. Vatandaşlarımıza kira, eşya ve taşınma yardımlarımızı aksatmadan yaptık. Cumhuriyet tarihin en hızlı şekilde yatay mimariye uygun dünyada eşi benzeri olmayan ir hızla inşa ve yapım sürecini başlattık. Rize, Giresun, Kastamonu, Sinop ve Bartın’da zarar gören, yıkılan binlerce konutumuzu ve köy evlerini süratle yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta Giresun’daydık. Yeni Dereli, Yeni Doğankent dedik ve çok kısa bir sürede yöresel mimariye uygun yepyeni bir ilçe inşa ettik. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle afetzede kardeşlerimize yeni yuvalarını teslim ettik” ifadelerine yer verdi.
Bakan Kurum, Antalya ve Muğla’daki orman yangınlarında zarar gören tüm donatıları, ahırıyla, deposuyla, camisiyle, okuluyla, sosyal alanlarıyla 1 yıl içerisinde vatandaşlara teslim edeceklerini bildirdi.
Müsilaj
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden birisinin Marmara’daki müsilaj sorunu olduğunun altını çizen Bakan Murat Kurum, “ Geçtiğimiz 6 Haziran’da bakanlıklarımız, valiliklerimiz, belediyelerimiz, bilim insanlarımızla; 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı’mızı ilan ettik. 7 gün 24 saat çalışarak, Marmara’mızda deniz yüzeyini tamamen müsilajdan temizledik. Şimdi uzun vadeli çözümleri içeren Bütünleşik Stratejik Planımızı uyguluyoruz. İnşallah, tüm kalıcı adımları kararlılıkla atacak, denizlerimizdeki doğal yaşamı kurtarmış olacağız” dedi.
"Türkiye'nin havasını yüzde 25 temizledik"
Bakan Kurum, insanın yaşam kalitesinin; hava, su, toprak ve denizin temizliğiyle doğrudan ilişkili olduğuna değindi. Bu çerçevede bakanlık olarak; hava, su, deniz kirliliğiyle 7 gün 24 saat mücadele ettiklerini vurgulayan Bakan Murat Kurum, “360 noktadan havamızı, 423 noktadan denizlerimizi, akarsularımızı anlık olarak izliyoruz. Aykırı bir durumda hemen ekiplerimizle müdahale ediyoruz. 2021 yılında, 56 bin 920 denetim sayısıyla Cumhuriyet tarihinin en fazla çevre denetim sayısına ulaştık. Ülke genelinde; havamızı kirleten tüm gazlarda yüzde 25’i aşan oranda azalma sağladık. Buna göre; Türkiye’nin havası geçtiğimiz yıllara göre yüzde 25 daha temizdir. U kapsamda denetimlerimizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Korunan alan büyüklüğünde hedef yüzde 17
Şehirlerin en değerli yerlerinde yaptıkları yeşil alanlar, millet bahçelerinin insanların nefes alması ve çevre kirliliğinin azaltılması, iklimin dengelenmesi anlamında önemli adımlar olduğuna değinen Kurum, şu ana kadar tam 68 milyon metrekare büyüklüğe sahip 423 millet bahçesinin projelendirildiğini, 125’ininhizmete sunulduğunu kaydetti.
Korunan alanların genişliğini her geçen gün arttırdıklarına dikkat çeken Bakan Kurum, “Korunan alan büyüklüğümüzü yüzde 9,6’dan yüzde 11,9’a çıkardık. Hedefimiz bu oranı OECD ortalaması olan yüzde 17’ye çıkarmaktır. Bu hedefe, çocuklarımızın daha temiz, daha doğal, daha güzel bir ortamda büyümesine imkan sağlamış olacağız” dedi.
Salda açıklaması
Doğa harikası Burdur’un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü ve çevresini de tıpkı Marmara Denizi gibi Özel Çevre Koruma Bölgesi alanı ilan ettiklerini işaret eden Kurum, ”Bugün bakıldığında Salda’da araçlar artık gölün kıyısına inemiyor. Çöp yığınları artık yok. Göl çevresinde kaçak bütün yapıları yıktık. Gölümüzün su kalitesini iyileştirecek adımlarımızı attık. Salda Gölü’ne artık hiçbir şekilde atık su bırakılmamasını sağlayacak yatırımları yapıyoruz. Ve Salda çevresinde ahşap yapılarla vatandaşlarımızın günlük ihtiyaçlarını yine oradaki halkımızın yöresel ürünlerini sergileyebileceği satış üniteleri yapmak suretiyle eskisinden çok daha güzel hale getirdik. Atacağımız adımlarla çok daha güzel olacak. Gelecekte Salda’ya gittiklerinde milletimiz çevrenin ve doğanın tadını en güzel şekilde çıkaracak” diye konuştu.
Bu çalışmaları Beyşehir, Mogan ve Van Göllerinde de benzer bir çalışma yürüttüklerine değinen Kurum, dip çamurunu ve hayalet ağları temizliyor, bu çerçevede su seviyesini, kalitesini, balık sayısını artırdıklarını belirtti.
İl müdürlerine çağrı
Çevre doğa koruma projelerini önemsediklerinin altını çizen Bakan Kurum, “Bunlar örnek olacak arkadaşlar, sayısını miktarını her geçen gün arttıracağız. İlinizde ne kadar önemli bir çevre, doğa alanı, tarihi alan varsa onların değerini kıymetini bilin, onlara sahip çıkın. Gelin her bir il müdürümüz bu kapsamda, proje getirsin. İlinizde korunmasını düşündüğünüz ve mağara olabilir, anıt ağaç olabilir, doğal güzellik olabilir, o alanlara ilişkin bir proje başlatabilirsiniz. 81 ilde sizin de bir eseriniz, kendinize ait bir fikriniz, geliştirdiğiniz bir eseriniz olsun isterim. Bu kapsamda yapacağınız her projeye destek vereceğimizi ifade etmek isterim” ifadelerine yer verdi.
"2.8 milyon konutun dönüşümünü tamamladık"
Bakan Kurum, bir şehrin yaşam kalitesinin en önemli parametresinin afet risklerine karşı direnci ve gücü olduğunun altını çizdi.
Bugün şehirlerin önünde bir deprem gerçeği olduğunu işaret eden Bakan Murat Kurum, “Bunun yanında; şehirlerimizin ekonomiye, istihdama katkı sunmasına, marka değerlerini en yüksek noktaya taşımasına çok ihtiyacımız var. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında başlattığı Yerinde, Gönüllü ve Hızlı Kentsel Dönüşüm Seferberliğimizle bu hedeflere ulaşmak adına, tam 2.8 milyon konutun dönüşümünü tamamladık, şehirlerimizin çehresini baştan aşağı değiştirdik. Vatandaşımın rızasıyla gönlüne girerek bu seferberliği yürütüyoruz. Bugün, sahada inşası devam eden 350 bin dönüşüm konutu ve sosyal konutumuzu; komşularımızla birlikte huzur içinde yaşayacağımız şekilde; yatay mimariye, her bölgenin özgün mimarisine uygun olarak inşa ediyoruz. Bundan tam 20 yıl önce; istedik ki bu ülkede kimse evsiz, okulsuz, hastanesiz, yolsuz, susuz, elektriksiz kimse kalmasın istedik. Kimse umutsuz ve çaresiz olmasın. Yıllarca ihmal edilmiş bu milleti biz mutlu edelim. Evini yapıp, yuvasını kurup, anahtarlarını verelim. TOKİ’mizle yaklaşık 5 bin şantiyemizde, dünyada eşi benzeri olmayan bir konut sayısına ulaştık, milletimize tam 1.1 milyon sağlıklı yuva kazandırdık” açıklamasını yaptı.
"Birinci el satışta TOKİ payı yüzde 14'e yükseldi"
Bakan Kurum, çalışmaları; sosyal konut üretimi, kentsel dönüşüm, tarihi alanların ihyası, yeni sanayi alanları üretimi, millet bahçeleri, afetler sonrası konut ve sosyal donatı üretimi ve yurtdışında konut yapımı gibi 7 farklı alanda yürüttüklerini aktardı.
2021 yılında; 810 şantiyede yaklaşık 70 bin kişiye istihdam sağladıklarını kaydeden Bakan Kurum, yine 2021 yılında Türkiye genelinde birinci el konut satışlarında TOKİ’nin payını yüzde 14’e yükselttiklerini belirtti.
TOKİ'de indirim
Vatandaşlardan gelen talep doğrultusunda yıl içinde 2 ayrı indirim yaptıklarını hatırlatan Bakan Kurum, “Düzenlediğimiz kampanyalarla; yüzde 20 oranında indirim imkanı sağladık. Kampanyalardan toplam 28 bin vatandaşımız faydalandı. Buradan vatandaşımıza bir de müjde vermek istiyorum. Mart 2022’de TOKİ konutlarımıza dair yeni bir indirim kampanyası daha düzenleyeceğiz” dedi.
"İzmir tarihinin en büyük dönüşümü"
TOKİ’nin özellikle afetzedelere yeni yuvalar sunmak için var gücüyle çalıştığını dile getiren Kurum, “Bugün Elazığ ve Malatya’da tarihi bir dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Büyük bir bölümünü tamamladığımız 36 bin yeni yuvamızı teslim etmek üzereyiz. Yine İzmir’de, toplam 5 bin 400 konutluk projelerimizle İzmir’e damga vuracak tarihi dönüşüm seferberliğini kararlılıkla yürütüyoruz. Biz İzmir’de enkaz altından uzanan Ayda bebeğin elini bırakmadık. Güzel İzmir’imizi çaresiz bırakmadık. 9 ay gibi kısa bir sürede tamamladığımız ilk konutlarımızı Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, İzmirli kardeşlerimize teslim ettik. İnşallah 2022’de İzmir’de; evine kavuşturmadığımız tek bir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız. İzmir tarihinin en büyük dönüşümünü gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu.
Bakan Murat Kurum, bugün İstanbul’un 39 ilçesinde; Gaziosmanpaşa, Esenler, Kâğıthane, Zeytinburnu, Beyoğlu, Başakşehir, Fatih, Güngören, Sultangazi, Ataşehir, Eyüp Sultan, Çatalca, Arnavutköy, Üsküdar, Tuzla, Pendik ve Bağcılar’da 140 bin konutun dönüşümüne hızla devam ettiklerini bildirdi.
"Yüzlerce yıllık eserleri geleceğe taşıyoruz"
“Bizi mazimizle buluşturan, yüzlerce yıllık yüksek mimari değer taşıyan evlerimizi, dükkanlarımızı, meydanlarımızı en güzel şekilde geleceğe taşıyoruz” diyen Bakan Murat Kurum, “Bugün tam 45 ilimizde; 80 tarihi meydanımızı yeniden ihya ediyoruz. Konya’da Yeni Mevlana Meydanı’mızla tarihi yeniden gün yüzüne çıkarıyoruz. Edirne’de Mimar Sinan’ın emaneti Selimiye ve çevresini ayağa kaldırıyoruz. Bursa’da Ulu Camii’yi de içine alan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesini ihya ediyoruz. Hanlar Bölgesi’nde yer alan ve tarihi aksı gölgeleyen binaların yıkımını gerçekleştirdik. Ulu Cami’nin yanında, Osmanlı payitahtına yakışır bir meydanı da Türkiye’nin Çınarı Bursa’mıza kazandırıyoruz. Başkentimizin ilk toplu konut projesi olan Saraçoğlu Mahallesi’nin ihya sürecini başlattık. Ankara’nın merkezine, hemen Kızılay’ın yanına; havuzu, parkları ve anıt ağaçlarıyla, 44 tescilli yapımızı koruyarak yaşattığımız yemyeşil bir yaşam alanı kazandırıyoruz. Şimdi Ankara Hergelen Meydanı, Erzurum Tarihi Meydanı, Yozgat Çapanoğlu Cami, Kastamonu Nasrullah Cami çevresi, Zonguldak, Bitlis, Muş, Kütahya, Isparta, Bingöl ve Kayseri yenileme projelerimizi de, “Tarihe vefa, geçmişe saygı” anlayışıyla sürdürüyoruz” dedi.
"E-Devlet kapısından 189 uygulamayla vatandaşa hizmet"
81 ile otelleri, restoranları, eğitim, sosyal ve kültürel alanlarıyla son derece güzel sanayi siteleri inşa ettiklerini kaydeden Bakan Kurum, şimdiye kadar 4 bin 842 sanayi iş yerini esnafın hizmetine sunduklarını aktardı. Bakanlığın e-Devlet Kapısına taşıdığı 189 uygulamayla vatandaşlara online hizmet verdiğini dile getiren Bakan Kurum, “Türkiye’nin, bölgemizin dijitalleşme öncüsü olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Son 20 yılda, İller Bankamızla, yerel yönetimlerimize öz kaynaklarımızdan toplam 80 milyar lira destek sağladık. Sadece 2021 yılında, 3,5 milyar yatırım değeriyle tam 871 projemizi tamamladık. Belediyelerimize 2 bin 35 proje için toplam 8,5 milyar lira finansal destek sağladık. 32 projede tam 880 binanın sokak sağlıklaştırma ve cephe iyileştirmelerini tamamladık. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüzle; Tapu faaliyetlerimizin tamamını dijitalleştirdik. Ocak 2019’da QR kodlu yeni tasarım tapu belgelerimizi vermeye başladık. Vatandaşımızın çok büyük beğenisini alan Parsel Sorgu sistemimizde; günlük 2 milyonun üzerinde sorgulama yapılıyor. Yeni dönemde de bu çalışmalarımızın sayısını, çeşidini arttırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"Güçlü Türkiye'nin yolu güçlü şehirlerden geçiyor"
Bakanlığın hizmetlerini Türkiye’nin her noktasına ulaştırmayı amaçladıklarını dile getiren Bakan Kurum, “Türkiye’nin dört bir yanında, her ilinde, her ilçesinde hatta her köyünde Bakanlığımız hizmet yarışında olmalıdır. Çünkü Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü şehirlerden, güçlü kentlerden geçmektedir. Hep birlikte; 81 ilimize, 84 milyon vatandaşımıza, tüm ekibimizle; gece gündüz demeden hizmet etmeye aşkla, şevkle, azimle devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılını; birbirinden değerli, büyük eserlerle taçlandıracağız” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.