İSTANBUL (AA) - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Bizler, sahip olduğumuz değerlerimizi korumak, yaşatmak ve yeni nesillere ulaştırmak için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu çabanın en kıymetli sonuçlarından biri de bugün Darülaceze bünyesinde halkımızın hizmetine sunacağımız yurt ve kültürel tesisimizdir. Darülaceze, yaşlılarımıza hürmetin, çocuklarımıza merhametin simgesi haline gelmiş göz bebeği bir kuruluşumuzdur. Ülkemizde sosyal hizmet anlayışının beslendiği en değerli mihmandar kurumlardan biridir." dedi.
Yanık, Darülaceze Yurt ve Kültürel Tesis Açılışı ve Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri Tanıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, güçlü bir sosyal devlet olmanın simgesi haline gelecek önemli bir eserin açılışı ve medeniyetin köşe taşlarından olacağına inandıkları bir projenin tanıtımı için bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Bakan Yanık, kültür mirasından devraldıkları bir anlayışla inşa ettikleri ve hiç durmadan bir yenisinin müjdesini verdikleri bu kıymetli eserlerin, insana hizmetin Hakk'a hizmet olduğu bir değerler bütününün yansıması olduğunu kaydetti.
Kendileri için birer iftihar kaynağı olan bu çalışmaların, sosyal hizmetler alanında uluslararası düzeyde pek çok projeye ilham kaynağı olduğunu anlatan Yanık, "Bir millet ancak değerlerini, birlik ve beraberlik halini koruyabildiği sürece ayakta kalır. Bizler, sahip olduğumuz değerlerimizi korumak, yaşatmak ve yeni nesillere ulaştırmak için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu çabanın en kıymetli sonuçlarından biri de bugün Darülaceze bünyesinde halkımızın hizmetine sunacağımız yurt ve kültürel tesisimizdir. Darülaceze, yaşlılarımıza hürmetin, çocuklarımıza merhametin simgesi haline gelmiş göz bebeği bir kuruluşumuzdur. Ülkemizde sosyal hizmet anlayışının beslendiği en değerli mihmandar kurumlardan biridir." diye konuştu.
Yanık, tanıtımını yaptıkları "Büyük Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri"nin de aynı kadim anlayışın tezahürü olduğuna işaret ederek," sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz yüzyıllardır inancımızın ve kültürümüzün bir parçası olarak, yaratılanı seven, koruyan ve ihya eden bir hizmet anlayışıyla hareket ediyoruz. Bizim çalışmalarımızdaki temel amacımız, ülkemizdeki bütün vatandaşlarımızın, kadın-erkek, genç-yaşlı, çocuk-yetişkin, herkesin aynı huzur ve mutlulukla yaşamasını sağlamaktır. Bu yaklaşım, geniş kıtalara ve kültürlere hakim olan Osmanlı medeniyetinde nasılsa aynı canlılığıyla bugün de devam etmektedir. Kuş evleri inşa eden, genç kızlara çeyiz hazırlayan, kırılıp dökülenleri dahi tazmin eden vakıflar kuran ecdadın torunları olarak bugün bizler de halkımızın gündelik hayatlarını dolduran eserler üretmenin sevinci içindeyiz.
Ülkemiz pek çok alanda görüldüğü gibi sosyal hizmetler alanında da 2002 itibarıyla insan merkezli bir anlayışı benimsemiştir. Yaşlı, engelli ve kimsesiz vatandaşlarımızı hiçbir ayrım gözetmeksizin bağrına basmış ve onlara kendi şartlarına uygun olarak sunduğu hizmetlerle bakım sağlamıştır. Bu anlamda bakım sağlayan kurumların, insanları sadece hayatta tutmakla kalmadığı onların topluma aktif katılımını sağlamaya yönelik çalışmalar yürüttüğünü söylemek de mümkündür. Ülkemizdeki yaşlılık çalışmalarıyla, büyüklerimizin sağlıklı bireyler olarak tecrübelerinin yeni nesillere aktarılması, toplumsal hayat bağlarının güçlendirilmesi ve kuşaklar arası dayanışmanın desteklenmesi hedeflenmektedir."
- "YADES ile hizmete ihtiyaç duyan 65 yaş üstü yaşlıların korunması ve desteklenmesi gerçekleştiriliyor"
Bakan Yanık, insanın, hayatının her döneminde kıymetli olduğunu ve sosyal devletin, insana kendini kıymetli hissettirmeyi şiar edindiğini dile getirerek, "Bu doğrultuda Bakanlığımız, çağımızın en önemli meselelerinden biri olan yaşlanma ile ilgili çalışmaları yakından takip etmektedir. Yaşlılara yönelik hizmetlerde temel başlıklar, dünya çapında benimsenen ve yaygınlaştırılan 'aktif ve sağlıklı yaşlanma' çerçevesinde belirlenmektedir. Yaşlılara verilen değerin göstergesi olarak, aktif ve sağlıklı yaşlanmanın desteklenmesi ve yaşlı haklarının güçlendirilmesi amacıyla, '2023 Aktif Yaşlanma Vizyon Belgesi' hazırlanmıştır. Bu çalışma, yoksulluğu ve sosyal dışlanmayı önleyerek, kuşaklar arası dayanışma ile uyumlu bir toplum öngören sosyal politikaların daha yararlı olduğu görüşüne dayanmaktadır. Aile içi bakım desteği ile yaşlı ya da engelli vatandaşlarımız, ihtiyaç duydukları yardıma evlerinden çıkmadan erişebilmekte, hem kendileri hem de ailelerine ekiplerimiz ulaşmaktadır. Gündüz Yaşlı Yaşam Merkezleri Modeli ile kurumsal bakıma olan ihtiyacın azaltılarak, ailelerin de istihdama katılımlarının artırılması sağlanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Yaşlı Destek Programı olan YADES ile hizmete ihtiyaç duyan 65 yaş üstü yaşlıların korunması ve desteklenmesinin gerçekleştirildiğini anlatan Yanık, şunları kaydetti:
"Büyüklerimizin yaşadıkları mekanlarda gerekli olan bakımlarının yapılarak yaşam kaliteleri artırılmaktadır. Attığımız bu adımlar, giderek dijitalleşen dünyada yaşlılarımızın bireysel hareket alanını genişletmek, aktif ve sağlıklı yaşlanma perspektifini toplumsal hayatın her alanında benimseyebilmek adına büyük önem taşımaktadır. Yaşlılarımızla bir arada kalarak, geçmişimizle bağımızı koruyan ve gelişen dünyayla uyum sağlayan hizmetlerimizi hayata geçirmek temel hedeflerimiz arasındadır. Yaşlılarımız için hazırladığımız birçok sosyal proje engelli vatandaşlarımız için de hayata geçirilmiştir. Tıpkı yaşlı hizmetlerimizde olduğu gibi engellilere yönelik hizmetlerimizde de aile odaklı bakışımız sebebiyle bakımına yönelik desteklerimizi artırmış durumdayız. Bugün geldiğimiz noktada, insanı yaşatmanın ülkemiz sosyal politikaları ölçüsünde bir sanata dönüştüğünü görmekteyiz. Bizler, medeniyet anlayışımızda var olagelen uygulamaları güncel hayatın getirdiği şartlarla bir arada değerlendirerek, yaşlılarımızı koruyan ve onları toplumsal hayatın içinde tutmayı önceleyen politikalar üretmeyi hedefliyoruz."
Bakan Yanık, her bir bireyin hayatı boyunca topluma katacağı değerler olduğunu bildiklerinin altını çizerek, "Hepimizin bu toplumda üretilen refahtan payını alması gerektiğine inanıyoruz. Bu anlamda yaşlı ve engelli nüfusun üretkenliğini ve aktif toplumsal katılımını hem bir hak, hem de yaşam kalitelerini artırıcı bir destek olarak görüyor ve 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, devleti yaşat ki insanlara hizmet etsin' ilkeleriyle hareket etmeyi sürdürüyoruz. 1895 yılında kurulduğu günden bugüne 100 bin kişiye 'Şefkat Yuvası' olmuş Darülaceze, bu anlayışın kadim simgelerindendir. Bugün yeni açılan tesisleri ve tanıtımı gerçekleştirilen sosyal hizmet şehri ile kurulduğu ilk günkü bakışla, en nitelikli hizmetleri, misafir ettiği herkese hiçbir ayrım gözetmeden sunmaya devam edecektir. Bu noktada en büyük yardımcısı ise yine halkımızın kendisidir." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet tarihinde Mustafa Kemal Atatürk ve Cevdet Sunay'dan sonra Darülacezeyi ziyaret eden üçüncü Cumhurbaşkanının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu hatırlatan Yanık, "Bu güzel projelere verdiği desteklerden dolayı en kalbi şükranlarımızı arz ederiz. Bu kıymetli çalışmalarda bizimle olan, emek veren ve en önemlisi iyiliğin gücüne inanan herkese müteşekkiriz. İnsanımıza hak ettiği onurlu yaşamı sağlamanın mutluluğunu sizlerle paylaşırken, hizmetlerimizin bütün insanlığa fayda sağlamasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum." dedi.
-"Darülaceze'yi 1895 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han kurdu"
Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci ise kurumdakilerin her birinin çok farklı heyecanlar taşıdığını, Darülaceze'de 30-35 yıl geçiren insanların heyecanını ve mutluluğunu dile getirdiğini söyledi.
Cebeci, Darülaceze'yi 1895 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han'ın kurduğunu anlatarak, 550 kişiyi aşkın kapasiteyle hizmete devam edildiğini aktardı.
"Darülaceze kurulduğundan bugüne en güzel, en verimli dönemini yaşıyor." diyen Cebeci, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişten bugüne desteğine de değindi.
Törene, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan da katıldı.
Kaynak: