TBMM (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Her insanın intiharı hepimizi üzer ama dünyada, Türkiye'de de oluyor maalesef. Hepimiz aile sahibiyiz, hepimizin başına kötü işler gelebilir ama geride bıraktıklarımıza hiç olmazsa o kötü işlerin mirasını ömür boyu sırtlarında bir yük olarak bırakmayalım." dedi.
TBMM Genel Kurulunda Sağlık, Çevre ve Şehircilik ile İçişleri Bakanlığının bütçeleri ile ilgili ve bağlı kuruluşların 2021 yılı bütçeleri üzerinde AK Parti milletvekilleri söz aldı.
AK Parti Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün, 18 yıllık AK Parti iktidarı döneminde birçok sessiz devrim gerçekleştirildiğini, özellikle sağlık sisteminde yaşanan dönüşümün başarısının öne çıktığını söyledi.
Türkiye'de 934'ü hastane, 8 bini aile sağlığı merkezi olmak üzere 14 bini aşkın sağlık kuruluşuyla hizmet verildiğini belirten Düzgün, 2002'de 19 bin olan toplam nitelikli yatak sayısını 2019'da 147 bin 655'e yükselttiklerini dile getirdi.
Düzgün, sağlıkta katedilen bu yolda pandemi döneminde insanüstü gayretle ülkesine hizmet eden sağlık çalışanlarının şartlarını da iyileştirmeye devam edeceklerini belirtti.
AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Kovid-19 salgınının hem dünya devletlerinin hem de Türkiye'nin sunduğu sağlık hizmetini net şekilde görme fırsatı verdiğini söyledi.
Bazı ülkelerde parası olanların hizmet alabildiğini, parası olmayanların ise kendi kaderine terk edildiğini kaydeden Güneş, Türkiye'de imkanların, 83 milyon vatandaşın sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın seferber edildiğine dikkati çekti.
Acil sağlık hizmetlerinin, yurt geneline yaygınlaştırılmakla kalmadığını, ayrıca ücretsiz hale getirildiğini anlatan Güneş, "Ambulans sayısı 618'den 5 bin 936'a çıkarılmakla kalmadı; paletli ambulans, helikopter ambulans, uçak ambulans, bot ambulanslar devreye sokularak hayallerimiz gerçekleştirildi. Hava yolu ambulansıyla 48 bin vatandaşımıza kimliğine, ekonomik durumuna, sosyal durumuna bakılmaksızın hizmet verildi." diye konuştu.
- "Kimse Kovid-19 aşısıyla ilgili polemik yapmasın"
AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, sağlıkta dönüşüm programıyla dünya modeli ortaya çıkardıklarını belirtti.
Şehir hastanelerinin kısa süre içinde hayata geçirilmesinin, salgınla mücadeleye büyük katkı sağladığını dile getiren Esgin, "Küresel salgınla ancak devlet millet el ele, hiçbir siyasi parti ayrımı gözetilmeksizin mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Virüs hiçbirimiz için bir siyasi polemik malzemesi olamaz." dedi.
Esgin, küresel salgın karşısında bütün insanlığın yaşadığı zor durumun, gündelik siyasete malzeme yapılmaması gerektiğini ifade ederek, "Kovid-19'la en ön saflarda mücadele eden sağlık ordumuz politik çıkar hesaplarının sermayesi yapılmamalı. Hiçbir parti temsilcisi, yerel yönetici veya meslek örgütü kendisini devletin resmi organı yerine koymamalı, halkımızda infial oluşturacak açıklamalardan uzak durmalı. Grip aşısıyla ilgili yapılan talihsiz polemikleri lütfen hiç kimse Kovid-19 aşısıyla ilgili yapmasın." şeklinde konuştu.
AK Parti Niğde Milletvekili Selim Gültekin, Türkiye'nin sağlık çalışanları başta olmak üzere tüm kurumlarıyla Kovid-19 salgını karşısında dünyanın takdirini kazanan önemli bir mücadele yürüttüğünü belirtti.
Dünyada ilk ve tek olma özelliğine sahip İlaç Takip Sistemi (İTS) sayesinde Türkiye sınırları içindeki her ilacın üretim, ithalat işleminden hastaya ulaşımına kadar her aşamada takip edildiğini, güvenle hastalara ulaştırıldığını dile getiren Gültekin, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, Kovid-19'a karşı aşılama sürecinde etkin rol alarak ithal edilecek tüm aşıların, güvenlik testlerini kendi laboratuvarlarında yapacağını bildirdi. Gültekin, kurumun, Türkiye standartlarına uygun olduğunda ise aşıya izin vereceğini, sonrasında bedelsiz aşılama sürecinin güvenle başlayacağını ifade etti.
AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) özellikle Kovid-19 sürecinde aşı projelerinin fonlanması, test merkezlerinin açılması ve işletilmesi ile yerli solunum cihazıyla beraber kitlerin öne çıkarılmasında rol oynadığını belirtti.
TÜSEB'in, Kovid-19 aşısıyla ilgili 8 yerli firmaya veya çalışma grubuna destek verdiğini söyleyen Tamer, "Bunlardan en önemlisi Erciyes Üniversitesinin de içinde olduğu ve inşallah nisan ayında yerli aşıyla tanışacağımız aşının desteklenmesi oldu." dedi.
Tamer, TÜSEB bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Sağlık Politikaları Enstitüsünün (TÜSPE) de gerçekleştirdiği ulusal ve uluslararası çalışmalarla kanıta dayalı sağlık politikalarının şekillenmesine katkılar verdiğini anlattı.
- "Dönüşüm konusunda hızlı adım atılması gerekiyor"
AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya, depremin, şehirlerin en önemli meselesi olduğunu belirtti.
Türkiye'nin depremle gerçek anlamda 1999'da yüzleştiğini, hem standartların hem de yapı stoklarının hiç uygun olmadığının öğrenildiğini anımsatan Kaya, AK Parti hükümetlerinin, depremle ilgili ilk hukuki düzenlemeleri yaptığını ve ülke genelinde de büyük bir kentsel dönüşüm seferberliği başlatıldığını anlattı.
Türkiye genelinde yaklaşık 1,5 milyon ve İstanbul'da 300 bin bağımsız birimin acilen dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Kaya, bu konuda ise yalnızca merkezi yönetim ve belediyelerin değil, vatandaşlar ve STK'lerin de hızlı adım atması gerektiğini söyledi.
AK Parti Bursa Milletvekili Atilla Ödünç, tapu ve kadastro faaliyetleri kapsamında Hazine'ye 2019'da 12,2 milyar lira, 2020 yılı 30 Kasım itibarıyla yaklaşık 16,2 milyar lira harç geliri sağlandığını dile getirdi.
Almanya Berlin'de açılan tapu ve kadastro temsilciliğinin, 3 yıla aşkın süredir faaliyetlerine devam ettiğini söyleyen Ödünç, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne yurt dışı teşkilatı kurma yetkisi verilmesinden sonra dünyanın birçok ülkesinde yurt dışı temsilcilik açılması çalışmalarının sürdüğü bilgisini paylaştı.
Ödünç, mevzuatta yapılan değişiklikle, tarafların farklı yerlerde bulunması durumda işlem yapılabilmesinin önünün açıldığını, bürokratik aşamaların ortadan kaldırıldığını anlattı.
- "AK Parti hükümetleri teröre karşı amansız mücadeleye kararlılıkla devam ediyor"
AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, AK Parti hükümetlerinin, 2002'den bugüne PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C gibi her türlü terör örgütüne karşı amansız mücadele verdiğini, vermeye de kararlılıkla devam ettiğini belirtti.
"Bu istikamette, yeni güvenlik konsepti gereği olarak tehdidi yanı başımıza geldiği zaman değil, oluştuğu anda ve yerde yok etmeyi amaçlayan bir hareket tarzı benimsendi." diyen Altınok, devletin bir yandan silahlı operasyonlar ve saha baskısıyla, diğer yandan ikna çalışmalarıyla terörü kaynağında kuruttuğuna dikkati çekti. Altınok, bu kapsamda 2020'de yapılan toplam 106 bin 836 iç güvenlik operasyonuyla 839 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminden sonra mülki idare, emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Genel Komutanlıklarında yürütülen çalışmalar sonucunda FETÖ'cü hainlerden temizlenen güvenlik güçlerinin, savunma sanayisindeki muazzam gelişmenin de katkılarıyla terör örgütlerine karşı büyük başarı kazandığına işaret eden Altınok, terör örgütü PKK'nın gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bitme noktasına getirildiğini vurguladı.
Altınok, terörle mücadeledeki benzer bir kararlılık örneğinin uyuşturucuyla mücadelede de görüldüğünü anlattı.
- "Emniyet güçlerimiz binlerce terör odağını tarumar etti"
AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, "Türkiye'de terör birinci gündem maddesi olmaktan çıkmışsa, küresel güçlerin taşeronları şehirlerimizde eylem yapamaz, hendek kazıp bomba patlatamaz, masum vatandaşlarımızı katledemez hale gelmişse İçişleri Bakanlığımızın koordinesinde emniyet güçlerimizin özverili, fedakar hakimiyetlerinin rolü büyüktür." dedi.
Emniyet güçlerinin yalnızca 2020'de 102 bin iç güvenlik operasyonu yaptığını ve operasyonlarda binlerce terör odağını tarumar ettiğini söyleyen Dalkılıç, Kovid-19 salgınında da milleti korumak için fedakarlıklarla mücadele eden emniyet mensuplarına teşekkürlerini iletti.
Dalkılıç, "İnsanımızın moralini bozacak, muhalefeti, siyasi farklılıkları millete düşmanlık olarak besleyen dili, Türkiye düşmanlarının dilini burada duymak gerçekten bizi acıtıyor, gerçekten üzüyor. Milli birlik, beraberlik gerektiren konularda siyasi parti farkı gözetmeksizin burada birlik, beraberlik sağlamamız gerekiyor." diye konuştu.
AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, İçişleri Bakanlığının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sağlanan devlet kurumları arasındaki güçlü koordinasyonla terörle mücadelede büyük başarılara imza attığını belirtti.
Bu başarıda güçlü liderlik, güçlü sivil idare ve hızlı karar alabilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Cumhur İttifakı'nın en belirleyici etken olduğuna işaret eden Çelik, "Bu güçlü irade tüm güvenlik ve askeri istihbarat birimlerimizin eş güdüm içinde hareket etmelerini sağlıyor. Bugün millet iradesine karşılık gelen devlet yönetimiyle cihanda da çıkarlarımızı koruyabilmekte ve sınır ötesinde alan hakimiyeti sağlayabilmekteyiz." dedi.
Türkiye'nin iç güvenlikte sağlanan huzur ortamı sayesinde ordusuyla, Suriye'de sınır operasyonlarında başarıyla terörü kaynağında kurutabilen bir ülke olduğuna işaret eden Çelik, "Türkiye, Libya'da oyunu bozdu. Karabağ'da Azerbaycan'ın zaferine destek oldu. Tüm bu başarılar ve gelişmeler karşısında güvenlik güçlerimizin ve ordumuzun içte ve dışta hedef alınması da hiç tesadüf değil ve ordumuzu hedef alanları bu millet unutmayacak." ifadelerini kullandı.
- "Jandarma 'dosta güven, düşmana korku' ilkesini ete kemiğe büründürdü"
AK Parti Adana Milletvekili Ahmet Zenbilci, Jandarma Genel Komutanlığının 1839'dan bu yana halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması ile kamu düzeninin korunmasında, iyi eğitimli personeli ve donanımıyla "dosta güven, düşmana korku" ilkesini ete kemiğe büründürdüğünü belirtti.
Zenbilci, Jandarma Genel Komutanlığının, Suriye'nin kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından oluşturulmak istenen terör koridoru ve terör devleti kurma planını bozmak için icra edilen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarında etkin rol aldığını ve halen bölgenin huzur ve güvenliğini sağlamak için mücadele ettiğini söyledi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Emine Sare Aydın, Türkiye'nin son 3 yıldır sayıları giderek artan ve 113 bini aşan düzensiz göçle ilgilenmek durumunda olduğunu ifade etti.
Göçün, korkulacak bir şey olmadığının altını çizen Aydın, "Ben de 1969'da Almanya'ya göç eden, gurbetçi bir babanın evladıyım. Gençliğini orada geçirmiş biriyim. Yabancı düşmanlığına maruz kalmanın, etiketlenmenin ne olduğunu çok iyi biliyorum. 'Mülteci, göçmen, sığınmacı, misafir', ne derseniz deyin, ülkemizde bir misafirin yabancı düşmanlığına maruz kalmasını ne tarihimizle ne de değerlerimizle bağdaştırmıyorum. Bizlere düşen görev, içinde yaşadığımız göç gerçeğini kabul edip ülkemizin faydasına olacak şekilde yönetmektir." dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar, yapılan bir anketin sonuçlarına göre 2019 itibarıyla 100 binden fazla göçmen çocuğun, Avrupa ülkelerine geldikten sonra kaybolduğunu belirtti.
Bu rakamın bile buz dağının yalnızca görünen yüzü olduğunu dile getiren Yaşar, "Çocukların güvende tutulmaları tüm devletler için hem hukuki hem de vicdani bir zorunluluktur. Kayıp mülteci çocuklar sorunu çözülene kadar kimse yatağında huzur içinde uyumamalıdır." dedi.
Yaşar "Geride daha nice Elifler, Aylanlar var ama ne mutlu bize ki aynı zamanda alicenap bir milletimiz, göçmenleri merhametle kucaklayan güçlü bir liderimiz, kadim devlet anlayışımız ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü gibi güçlü devlet kurumlarımız da var." diye konuştu.
AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu da 2020'nin Kovid-19 salgınının yanı sıra depremden sele kadar birçok afetin meydana geldiği bir yıl olduğunu söyledi.
Türkiye'nin afet yönetimi alanında yetkili teşkilatı ve uluslararası yardım kuruluşu olan AFAD'ın, bir yandan afet yönetimi faaliyetlerini sürdürdüğünü, diğer yandan da salgınla mücadelede vefa sosyal destek gruplarında görev aldığını, yurtlardaki karantina süreçlerini yönettiğini söyleyen Uncuoğlu, "AFAD, 2 bini arama kurtarma uzmanı olmak üzere 6 bin personeliyle, 780 araçlık arama kurtarma parkıyla Türkiye'nin ve insanlığın hizmetinde." dedi.
- "Meclis'in gazetelerin dillendirildiği yer olmaması gerekir"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın, bir gazete haberini hatırlatarak, "Sivas'ta intihar girişiminde bulunan bir vatandaşa sokağa çıkma kısıtlamasını deldiği için 3 bin 150 lira ceza yazıldığı" iddiasına cevap verdi.
Soylu, Sivas Emniyet Müdürlüğünün konuya ilişkin açıklamasını hatırlatarak, iddiayı yalanladı.
Meclis'in, gazetelerin dillendirildiği yer olmaması gerektiğini belirten Soylu, şunları kaydetti:
"Bunu en iyi siz bilirsiniz. Konuştuğumuz mesele bir insanın canıdır. Her insanın intiharı hepimizi üzer ama dünyada, Türkiye'de de oluyor maalesef. Biz bu intiharların nedenlerini, bu gazetelerde yazmasına rağmen o insanların geride kalanları incinmesin diye söyleyemiyoruz, anlatamıyoruz ve içimize atıyoruz. Oysa bunu istismar edenler o kadar fazla ki. Ne olursunuz. Hepimiz aile sahibiyiz, hepimizin başına kötü işler gelebilir ama geride bıraktıklarımıza hiç olmazsa o kötü işlerin mirasını ömür boyu sırtlarında bir yük olarak bırakmayalım. Bunu bu Meclis'e de ne olursunuz bırakmayalım, Allah rızası için. Ben rica ediyorum, yalvarıyorum.
Aynı şey kadın cinayetlerinde de oluyor. İnanın bir aile mensubu, bir kız çocuğu babası olarak söylüyorum. Öyle işlerle karşılaşıyoruz ki böyle iki elimi bacağımın arasına koyup 'Ben ne diyeceğim?' diyorum. Ama bunu istismar edenler o kadar acımasız istismar ediyorlar ki şuramıza geliyoruz. Bizi, olayların ne olduğunu kamuoyuna resmen açıklamak zorunda bırakıyorlar. Burada siyaseti keselim, ne olursunuz. Ben, sizden de yardım istiyorum. Meclis'ten de yardım istiyorum ve bunu istismar edenlere karşı hep beraber mücadele edelim ne olur."
Kaynak: