ANKARA (AA) - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, İsrail'in Süleyman Mabedi'ni yeniden inşa etmek istediğini belirterek, "Askerlerin Mescid-i Aksa'ya postallarıyla girmelerini, hiç ilgisi yokken oradaki Yahudiler'in avluya alınmasını, olayları şiddetle bastırma yöntemlerini, bu hesapların bir parçası olarak görüyoruz" dedi.
Arslan, AA muhabirine İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınına ilişkin yaptığı değerlendirmede, İsrail'in temel politikalarından birisinin Mescid-i Aksa'nın bulunduğu yerde Süleyman Mabedi'ni yeniden inşa etmek olduğunu söyledi.
Yaşanan olayları da bu projenin bir parçası olarak görmek gerektiğini ifade eden Arslan, İsrail'in, İslam dünyasının içinde bulunduğu sıkıntıyı da değerlendirerek bu tür provakasyonlar yaptığına dikkati çekti.
Arslan, "Mescid-i Aksa'ya postallarıyla girmelerini, hiç ilgisi yokken oradaki Yahudiler'in avluya alınmasını, olayları şiddetle bastırma yöntemlerini, İsrailin Mescid-i Aksa ile ilgili var olan hesaplarının bir parçası olarak görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Başta İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere bütün İslam dünyasının olaya tepki göstermesini isteyen Arslan, alınacak uluslararası bir kararla İsrail'in yaptıklarının karşılıksız bırakılmaması gerektiğini, aksi halde Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'yı Süleyman Mabedi yapma girişimlerinin hız kazanacağını söyledi.
Arslan, bir taraftan "Barış yapalım" denilirken diğer taraftan bu tür tahriklerde bulunulmasının İsrail ile Filistin ve İslam dünyası arasındaki ilişkilere zarar verdiğini dile getirdi.
Konfederasyon olarak yaşananları kınadıklarını bildiren Arslan, şunları kaydetti:
"Yaralanan AA muhabirine ve gazeticilere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İsrail'in bu bildik, tanıdık yüzü. Maalesef zaman zaman bunu pervasızca ortaya koyuyorlar. Sorun sadece Filistinlilerin değil tüm İslam dünyasının sorunu. O kutsal mekana yapılan saldırılar doğrudan Müslümanlara yönelik saldırı olarak değerlendirilip, buna karşı demokratik ve uluslararası tepki ortaya konulmalıdır."
-Dünya artık zulme "dur" demeli
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da geçen hafta Mescid-i Aksa'yı 1967'den bu yana ilk kez tamamen kapatan İsrail'in, bugün de Mescid-i Aksa külliyesine ait kubbenin altına kadar girip mihrabı askerlerine çiğneterek çirkin bir saldırıda bulunduğunu söyledi.
"Katil devlet İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yaptığı çirkin saldırıya sessiz kalmak, zulmü onaylamak, saldırıya ortak olmak anlamına gelmektedir" ifadelerini kullanan Gündoğdu, uluslararası kurumlar, insan hakları örgütleri, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve UNESCO'nun Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların son bulması, kuşatmanın kaldırılması için harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
İsrail'in, faşist uygulamalarıyla, işgaliyle, saldırılarıyla uluslararası hukuku, bütün semavi dinlerin hukukunu ihlal etmeyi sürdürdüğünü ifade eden Gündoğdu, şunları kaydetti:
"Kudüs bütün semavi dinlerin ortak coğrafyası, Mescid-i Aksa bütün Müslümanların ortak mabedi ve tüm insanlığın ortak mirasıdır, belleğidir. Bu belleği yok etme çabasına giren İsrail, tüm insanlığın şuurunu hedef aldığını bu hain saldırıyla bir kez daha belgelemiştir. İsrail'in Filistin'deki soykırımına sessiz kalan dünya artık zulme 'dur' demeli, insan hakları ihlalleriyle işgali sona erdirmelidir. Uluslararası kurallar medeniyet ve kültür mirasına karşı bu tür saldırıları yasaklamasına rağmen İsrail'in Mescid-i Aksa'yı hedef alması dünyanın sessizliğinden ve seyirciliğinden aldığı cesaretle hareket ettiğini belgeliyor."
Gündoğdu, tüm dünyayı, terör devleti İsrail'in Mescid-i Aksa'yı hedef alan saldırılarını, faşizan uygulamalarını uluslararası düzeyde açıkça kınamaya ve bu mukaddes mekanı korumaya çağırdıklarını bildirdi.
İsrail'i şiddetle kınadıklarını ve lanetlediklerini belirten Gündoğdu, "İsrail ateşle oynuyor. Bunun farkına varmalı, aksi halde kendi tutuşdurduğu fitne ateşinde yanacağı konusunda uyarılmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Gündoğdu, Türkiye'nin, devleti, milleti, sivil toplum örgütleriyle Filistin konusundaki hassasiyetini artırarak sürdürmesi gerektiğine işaret ederek, "İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'ya yönelik siyonist işgalin sona ermesi ve tekrarlanmaması için bölgedeki dinamiklerin ortak tepki vermesini sağlayacak insani, siyasi ve diplomatik girişimde bulunulmalıdır" ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.