Yargıda adaletin dağıtılmasında İstinaf Mahkemelerinin önemine değinen Samancı “Kuşkusuz yargı sistemimizin en önemli sorunlarından birisi yüksek mahkemelerle, ilk derece mahkemelerindeki iş yükünün fazlalığıdır. Bu sorun yargılama sürelerinin uzamasına yol açmış, bu nedenle kararların makul süre içerisinde verilememesine neden olmuştur; oysaki adalet, Hazreti Mevlana'nın dediği gibi her şeyi yerli yerine koymaktır" dedi.
Bu sıkıntı ve aksaklıkları gidermek adına AK Parti'nin iktidara geldiği günden bugüne yargıda etkinliğin ve verimliliğin artırılması, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması ve adaletin eksiksiz gerçekleştirilmesini temin etmek amacıyla ilgili kanunlarda pek çok düzenlemeye gidildiğini anlatan Samancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sadece mevzuat değişikliğiyle yetinilmeyip hak arama hakkının kullanılması ve adaletin dağıtılması sürecinde fizikî ve teknik altyapıların oluşturulması gibi pek çok alanda yatırımlar yapılmak suretiyle dosyaların karara çıkmasında zaman kaybının önüne geçilmesi sağlanmıştır.
Mahkemelerce verilen adil kararlar ve davanın taraflarınca verilen kararların isabetli bulunması ve memnuniyet o ülkede hukuka ve yargıya olan güveni de gösterir. Bu hususların gerçekleştirilmesinde, adaletin tecelli etmesinde ikinci kez dosyaların incelenip denetime tutulmasında istinaf mahkemeleri oldukça önemli bir işlev üstlenmiştir. Yargıda ve adaletin dağıtılmasında önemli bir vazifesi olan istinaf mahkemelerinde FETÖ dava dosyalarıyla iş yükü ve yoğunluğunun daha da artmasından dolayı getirilen bu teklifle birden fazla heyet oluşturulabilecek, böylece hem iş yükünün azalması hem de daha isabetli kararların alınarak adaletin tecelli etmesi sağlanacaktır"
İstinafın hayata geçirilmesinin yargı teşkilatında bugüne değin gerçekleştirilen en kapsamlı yapısal değişikliklerden birisi olduğunu anlatan Samancı "Zira yargının iş yükünün yönetilmesi ve kaliteli bir adalet hizmeti sunulması en önemli önceliktir. Bugün ülkemizde adli ve idari yargıda, bölge adliye ve bölge idare mahkemelerince verilen kararlar için temyiz kanun yolu bulunmaktadır. Temyiz mahkemesi olarak Yargıtay ve Danıştayın asli görevi mahkemelerce verilen kararların hukuka uygunluğunu denetlemektir" dedi.
Gülay Samancı konuşmasını şöyle tamamladı:
"İlk derece mahkemelerinin görevine giren ve iki yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlar bakımından bölge adliye mahkemelerince verilen her türlü kararların kesin olunduğuna ilişkin düzenleme bulunmaktaydı. Anayasa Mahkemesi bu hükmü ilk defa bölge adliye mahkemesinde verilen mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olmak üzere, hak arama hürriyeti ve iki dereceli yargılama ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. Ancak biz, yapılacak değişiklikle iki yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlar bakımından ilk defa bölge adliye mahkemesi dairelerince verilen mahkûmiyet kararlarına karşı temyiz yolunu açmaktayız. Belirtmek isterim ki istinaf kanun yolu, daha kaliteli bir yargılama faaliyetine de imkân sağlamıştır. Görüşmekte olduğumuz teklifle getirilen başka bir düzenlemeyse Hâkim ve Savcılar Kanunu'nda olmuştur. Buna göre hâkim ve savcı adaylığı için yapılacak sınavlarda 70 puan alma zorunluluğu tekrar getirilmiştir. Adaylık süreleri iki yıl olmakla birlikte avukatlık mesleğinden gelen hâkim ve savcı adayların ise adaylık süreleri bir yıla çıkarılmıştır. Bu teklifle hem nitelikli bir eğitim hem de kaliteli bir süreçle birlikte hukuki değerlendirmelerin daha isabetli olması sağlanmış olacak, mahkemelerin yargılama sırasında yoğunluktan kaynaklı işleyişini aksatan durumlar da ortadan kaldırılmış olacaktır.”
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.