ANKARA (AA) - Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Fransa ve AB'nin, ABD, İngiltere ve Avustralya arasında oluşturulan üçlü "AUKUS" özel güvenlik anlaşması konusunda ABD'ye yönelik eleştirilerine katılmadığını söyledi.
Euractiv sitesinin haberine göre, Frederiksen, 22 Eylül'de New York'ta Danimarka gazetesi Politiken'e yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden'ın Avrupa'ya "çok sadık" olduğunu savundu.
Frederiksen, " Avrupa'da devam eden görüşmeler göz önüne alındığında, Biden'ı transatlantik ittifaka çok sadık gördüğümü söylemenin önemli olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Paris ve Brüksel'den gelen eleştirilere anlam veremediğini belirten Frederiksen, "Genel olarak, müttefikler arasında her zaman var olacak somut zorlukları, olmaması gereken bir şeye dönüştürmemeliyiz. Buna karşı ciddi uyarıda bulunuyorum." diye konuştu.
Frederiksen, Danimarka hükümetinin, ABD yönetimi ile her konuda hemfikir olmadığını ancak yeni yönetime karşı da kesinlikle bir hayal kırıklığı hissetmediklerini söyledi.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın politikalarına atıfta bulunan Frederiksen, "Joe Biden'ın, ABD'nin dış politikasını soyutlama taraftarı bir konumdan uzaklaştırdığına şüphe yok." değerlendirmesinde bulundu.
Frederiksen, Washington'ın "bir kez daha dünya liderliği rolünü, yalnızca ABD'nin üstlenebileceği bir rolü, üstlenmek üzere hareket ettiğini" belirterek, "Ve eğer ABD bunu yapmazsa, onların yerini başka kimse alamaz." dedi.
- AUKUS güvenlik ortaklığı anlaşması
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 16 Eylül'de düzenledikleri sanal ortamdaki toplantının ardından yayımladıkları ortak bildiride, "AUKUS" adlı yeni bir güvenlik ortaklığının başlatıldığını duyurmuştu.
Bildiride, Avustralya Kraliyet Donanmasının nükleer enerjili denizaltılar edinmesini sağlamak için bu ülkenin destekleneceği belirtilmişti.
Avustralya'nın sahip olacağı nükleer enerjili denizaltının, Hint-Pasifik'te istikrarı destekleyeceği ve anlaşmaya taraf ülkelerin ortak değerleri ve çıkarlarına katkı için kullanılacağı ifade edilmişti.
Anlaşmanın, Hint-Pasifik bölgesinde Çin'in büyüyen askeri varlığına karşı yapıldığı açıklanmıştı.
Kaynak: