Forumda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Orgeneral Akar, son 25 yılda dünya genelinde yeni aktörlerin ortaya çıkmasıyla değişimin gözlemlendiğini söyledi.
İki kutuplu düzenden çok kutuplu düzene geçişin yanı sıra yaşanan teknolojik gelişmelerin sonucu olarak, çok daha yıkıcı silahların ortaya çıktığına dikkati çeken Orgeneral Akar, bu silahların sadece devletlerin elinde olmadığını, aynı zamanda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), DEAŞ, PKK, PYD, YPG ve El Kaide gibi terör örgütlerinin de eline geçtiğini kaydetti.
Orgenaral Akar, Soğuk Savaş sonrasında güvenlik ortamının değiştiğini, bu şekilde ortaya çıkan sorun ve değişimlerle mücadele etmek için güçlü liderliğe ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek, "Bu noktada, terörist organizasyonların diğer terörist organizasyonlara karşı ya da vekalet savaşlarında kullanılmasının bizi tehlikeli bir uygulamaya götürdüğünü söylemem lazım." ifadelerini kullandı.
Akar, terörist ideolojilerin aşırı uçlardaki terör gruplarının ortaya çıkmasına neden olduğunu belirterek, YPG, PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin de bu grup içinde yer aldığını vurguladı.
Ortadoğu’da rejimlerin hızlı şekilde değişim geçirdiğini söyleyen Akar, “YPG, PYD ve PKK, birbirlerine eşit ve özelikle dikkat edilmesi gereken örgütlerdir. Bunlar, birçok ülke ve uluslararası örgüt tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiştir." diye konuştu.
"DEAŞ'ın İslamiyet'le hiçbir alakası yok"
Orgeneral Akar, terör örgütlerinin çatışma içinde alet olarak kullanıldığını kaydederek, "Bazı müttefiklerimiz, PKK’nın yandaşı ve eş değeri olan YPG ve PYD gibi örgütlerle iş birliğine gidip bunları her alanda desteklemiş ve savaş suçuna iştirak etmişlerdir. Ne yazık ki bazı müttefiklerimizin söz konusu terör örgütlerine silah temin ettiklerini görmek üzüntü vericidir. Buradaki silah ve cephaneler, Türk vatandaşları aleyhine kullanılmıştır." şeklinde konuştu.
Terör örgütleriyle mücadelenin başka bir terör örgütü kullanılarak yürütülmesine anlam veremediklerine dikkati çeken Akar, "Herhangi etnik grup veya dini inanışın bir terör örgütüyle mücadele ettiğini ifade etmesi, kesinlikle mantık dışı bir kavramdır ve DEAŞ'ın İslamiyet'le hiçbir alakası bulunmamaktadır." ifadelerini kullandı.
"Kimsenin müttefikliğimizi ve dayanışmamızı baltalamasına izin vermemeliyiz"
Genelkurmay Başkanı Orgenaral Akar, Türkiye'nin Rusya ve İran ile Astana toplantılarında alınan kararları uyguladığını belirterek, şunları kaydetti:
"Biz çatışlamaların en çok yaşandığı yerlerden birisi olan İdlib'e birliklerimizi yerleştirdik. Aynı şekilde Fırat Kalkanı Operasyonu'ndaki çabalarımız da o bölgedeki hayatın normalleşmesi, yerel halkın yerleşim yerlerine geri dönmesi ve yerel yönetim birimlerinin kurulması konularına odaklanmıştı."
Hulusi Akar, NATO tatbikatındaki "Atatürk ve Erdoğan düşmanlığı" skandalına ilişkin, "Yakın zamanda NATO'nun düzenlendiği askeri tatbikatların birisinde söylenilenlere göre, bireysel olarak ve belki de FETÖ tarafından desteklenmiş kişiler tarafından gerçekleştirilmiş çirkin ve kabul edilemez bir olay yaşandı. NATO idarecileri zamanında ve gereğine uygun bir şekilde tepki gösterdi. Kimsenin müttefikliğimizi ve dayanışmamızı baltalamasına izin vermemeliyiz." dedi.
Çelik ve Akar, Halifax’taki Çanakkale anıtına çelenk bıraktı
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Halifax'taki Çanakkale anıtını ziyaret etti.
Türkiye'nin Ottawa Büyükelçisi Selçuk Ünal’ın refakat ettiği Bakan Çelik ve Genelkurmay Başkanı Akar, Türk ve Kanadalı askerlerin Çanakkale'deki ortak tarihi anısına Pier 21 Göçmen Müzesi bahçesine dikilen anıt önünde saygı duruşunda bulunarak, çelenk bıraktı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
