Son Dakika Haberler

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Okuduğumuz her bir kıraat ve her bir rivayet; bizi, çağları aşarak sahabe-i kirama, oradan da Peygamber Efendimize uzanan bir yolculuğa çıkarmaktadır" "Müslümanlar olarak bizler, ilahi vahyin yalnızca içerik olarak değil, aynı zamanda lafız itibariyle de tamamen Allah'tan geldiğine inanırız" "Yaşadığımız koronavirüs salgını sürecinde daha da önem kazanan sosyal paylaşım mecralarında, dijital ortamlarda artan bir şekilde ehil olmayanların Kur'an ve kıraat dersleri y

Anadolu Ajansı haberine göre;

ANKARA (AA)- Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Müslümanlar olarak bizler ilahi vahyin yalnızca içerik olarak değil, aynı zamanda lafız itibariyle de tamamen Allah'tan geldiğine inanırız." ifadelerini kullandı.


Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ile İstanbul 29 Mayıs Üniversitesinin birlikte düzenlediği 6. Uluslararası Öğrenci Sempozyumunun açılış oturumuna katıldı.


Erbaş, "İslam Dünyasında Kur'an-ı Kerim ve Kıraat Kültürü" temasıyla online düzenlenen sempozyumda kıraat ilminin, Müslümanların Hazreti Peygamber ve sahabe ile olan iletişimini ve etkileşimini pekiştirdiğini vurgulayarak, "Okuduğumuz her bir kıraat ve her bir rivayet; bizi, çağları aşarak sahabe-i kirama, oradan da Peygamber Efendimize uzanan bir yolculuğa çıkarmaktadır." ifadelerini kullandı.


Sempozyumda kıraat ilmi çerçevesinde ortaya konan okuyuş farklılıklarının, Kur'an'ın mana ve mesajının ortaya çıkarılmasına doğrudan katkıda bulunduğuna dikkati çeken Erbaş, şunları kaydetti:


"Bu bağlamda çeşitli mana takdirlerine ve hüküm çıkarımına imkan veren mahiyetiyle de kıraat ilmi önem arz etmektedir. Öte yandan, İslam düşüncesinin şekillenmesinde kıraat farklılıklarının katkısı inkar edilemez. Nitekim fıkhi ve kelami düşüncede kıraatlerden, hüküm kaynağı ve tefsir imkânı olarak devamlı surette istifade edilmiştir."


Sempozyumdaki konuşmasında, "Okuyuş farklılığının herhangi bir tezat ve çelişki oluşturmaması ancak mucize ile izah edilebilir" ifadelerini kullanan Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in, sahih ve güzel bir seda ile gönüllere inşirah, kalplere huzur verecek şekilde tilavet etmenin, onun üstün hakikatlerinin ve rahmet yüklü mesajlarının insanlığa ulaştırılması için önemli bir vesile olduğunu belirtti.


Erbaş, şunları belirtti:


"İlk vahiyden beri nice kimseler, Kur'an tilavetinin güzelliğinden etkilenerek onun hayat veren hakikatleri ile tanışmışlardır. Özellikle kıraat ilmi, Kur'an'ın, Yüce Mevla tarafından tescil edilen mucizevi yönüyle tüm Müslümanlar tarafından gerekli özen ve önemi celp etmektedir. Bu yönüyle ilm-i kıraat, Cebrail (a.s.) vasıtasıyla indirilen vahyin, Hz. Peygamber'in fem-i muhsininden sadır olduğu gibi telaffuz edilerek kıyamete kadar taşıma çabasının adıdır. Bu da Kur'an'ın mucize oluşunu gösteren önemli delillerden biridir. Zira bunca okuyuş farklılığının herhangi bir tezat ve çelişki oluşturmaması ancak mucize ile izah edilebilir."


Konuşmasında "Müslümanlar olarak bizler, ilahi vahyin yalnızca içerik olarak değil, aynı zamanda lafız itibariyle de tamamen Allah'tan geldiğine inanırız." ifadelerine vurgu yapan Erbaş, şu değerlendirmede bulundu:


"Bunun dışında ortaya konan görüş ve düşünceler, Kur'anî gelenek dairesinde itibar görmeyen indi görüş ve düşüncelerdir. Hiçbir itibarı yoktur. Bu noktada ilm-i kıraatin, kaynağı ilahi olan Kur'an metnini korumak için vaz edildiğini ifade etmek gerekir. Asr-ı saadetten günümüze ışık tutan bu inanç, ibadet tasavvurumuza da yansımıştır. Öyle ki, anlama ve bu doğrultuda yaşama sorumluluğundan bağımsız olarak bizatihi Kur'an okumak ibadet telakki edilmiştir."


Erbaş, hitabında Kur'an-ı Kerim'in en güzel şekilde okunması yanında, insanlığın ufkunu aydınlatan hakikat ilkelerinin bilinmesi ve yaşanmasının, insanın bireysel hayatı ve insanlığın küresel serüveni açısından oldukça önemli olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:


"O, hakka çağıran, en doğru yolu gösteren, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir kitaptır. Nitekim Kur'an-ı Kerim; getirdiği tevhit, kulluk, özgürlük, hak ve hürriyetlerin dokunulmazlığı; yardımlaşma, hakkaniyet, yetime sahip çıkma, yoksulu doyurma gibi makasıt ilkeleriyle insanlık mefkûresinde en büyük ahlak ve iyilik inkılabını gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla, Kur'an ile ilgili yapılan bütün çalışmaların ve hizmetlerin nihai hedefi, onun hayat veren ilkeleriyle yaşanan hayatı buluşturmaktır."


Üzerinde durulması gereken önemli bir hususun da Kur'an-ı Kerim'in doğru anlaşılması olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, görüşlerini şöyle aktardı:


"Bugün şiddet ve terör faaliyetleriyle huzur ve güveni tehdit eden, DEAŞ, PKK, Boko Haram, FETÖ gibi unsurlar yanlış ve sapkın bir anlayışın sonucudur. Diğer taraftan, insanlığın değerlerini tahrif edenler, yeryüzünü tahrip edenler, hukuku, adaleti, merhameti ihlal edenler, küresel ölçekte İslamofobi endüstrisi kurarak Kur'an'la alakalı ilgi ve algıyı tahrip etmeye çalışmaktadır. İslam'ın mukaddes değerlerini istismar ederek hayat yüklü mesajlarını tahrif eden gruplar da bu mecradan beslenmektedir. Küresel düzeyde oluşturulmaya çalışılan bir algı operasyonu ile merhametten uzak, şiddete dayalı bir din algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla İslam ve Kur'an tasavvuru konusunda, başta bizler olmak üzere herkes bu durumun farkında olarak hassas bir duyarlılık ve feraset sahibi olmalıdır."


Erbaş, kıraat ilminin, Enbiya suresindeki, "Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır..." ayetini şiar edinen ecdadın zihin ve gönül dünyasında her zaman çok ayrı ve özel bir yere sahip olduğunu dile getirerek, "Milletimizin her bir ferdinin Kuran'a gösterdiği hürmet ve hizmet, onu yaşamak ve yaşatmak için tarih boyunca milletçe gösterdiğimiz gayret her türlü takdirin üstündedir. Nitekim özelikle Osmanlı döneminde Kur'an ilimleri içerisinde, hakkında en fazla kitap ve risale kaleme alınan konunun kıraat ve tecvit olması bunu açıkça göstermektedir." ifadelerini kullandı.


-"Hedefimiz, kardeşlerimizin Kur'an-ı Kerim'i anlamalarına rehberlik etmek"


Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Kur'an merkezli eğitim-öğretim faaliyetlerini, 4-6 yaş Kur'an kurslarından, hafızlık eğitimine kadar en doğru metodolojiyle ve alanında yetkin insan kaynaklarıyla en ideal boyutta icra etmeye çalıştıklarını aktaran Erbaş, şu bilgileri paylaştı:


"Tüm bu çabalar, geçmişe vefanın bir gereği olduğu gibi, geleceğe karşı sorumluluğumuzun da ifası olacaktır. Hedefimiz, ülkemizdeki her yaştan bütün kardeşlerimizin Kur'an-ı Kerim'i okuyup anlamalarına rehberlik etmektir. Dünyanın bütün dillerinde İslam'ın hakikatlerini yeryüzünün her köşesine ulaştırmaktır. Bu gayeyi kuşanarak yurt içinde ve yurt dışında inşa ettiğimiz binlerce Kur'an kursu ile zihinleri aynı ufukta, gönülleri aynı safta, kalpleri aynı hakikatte buluşturmaya gayret etmekteyiz."


- "Kıraat araştırma merkezlerini artık hayata geçirmemiz elzem"


Kur'an-ı Kerim özelindeki eğitim-öğretim faaliyetlerinin içeriği ve mezunların yeterliliğinin önemine dikkat çeken Başkan Erbaş, görüşlerini şöyle aktardı:


"Bu açıdan Kur'an dersleri ile ilgili öğretim programları güncellenmeli, teorinin yanında staj ve uygulama dersleri ile zenginleştirilmelidir. Diğer taraftan, yaşadığımız koronavirüs salgını sürecinde daha da önem kazanan sosyal paylaşım mecralarında, dijital ortamlarda artan bir şekilde ehil olmayanların Kur'an ve kıraat dersleri yaptıklarına şahit oluyoruz. Hepimizce müsellemdir ki, bu kadim geleneğin belirli bir ilmi silsile dairesinde, yetkin kimseler eliyle deruhte edilmesi önemli bir lüzum şartı ve sorumluluktur. Bu sebeple, sözünü ettiğim olumsuz tablonun giderilmesi adına hepimizin gereken özveri ve çabayı göstermesi gerekmektedir."


Kıraate dair tüm rivayetlerin infirad metoduyla okunduğu bir hatmi ilim dünyasına kazandırıp bunu arşiv hâline getirmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Öte yandan, Kur'an kursları ve Tashih-i Hurûf kurslarımız başta olmak üzere, her düzeye uygun muhtasar ve müfit tecvit kitaplarının kaleme alınmasının bir gereklilik olduğunu düşünüyorum. Bu meyanda, 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz 'II. Uluslararası Kıraat Sempozyumu'nda, 2018 yılında gerçekleştirdiğimiz 'Uluslararası İbnü'l-Cezerî Sempozyumu'nda ve geçtiğimiz yıl düzenlenen Haseki Abdurrrahman Gürses Eğitim Merkezi birinci dönem aşere-takrib kursu icazet merasiminde dile getirdiğim ve gün geçtikçe daha da önemli hâle gelen kıraat araştırma merkezlerini artık hayata geçirmemiz elzemdir. Bu birlikteliğin, sözünü ettiğim hedeflere ulaşma noktasında önemli katkılar sunmasını temenni ediyorum."



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”