Heyet, Türk Borçlar Kanunu'nun 136'ncı maddesi gereği borcun sona erdiğine kanaat getirerek, belirtilen miktarın veliye ödenmesini kararlaştırdı.
Bunun üzerine okul, yapılan işlemin hukuki olmadığını ileri sürerek dava açtı. Tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakan Zonguldak 3. Asliye Hukuk Mahkemesi de mücbir sebep nedeniyle eğitimin Milli Eğitim Bakanlığınca uzaktan yapılması kararı verildiğini, sözleşme esasının "örgün eğitim" kapsamında yapıldığını belirterek, okulun başvurusunu reddetti.
Kararın ardından Adalet Bakanlığı, söz konusu davada, örgün eğitime ara verilen döneme ilişkin servis, yemek, barınma gibi ücretlerin davaya konu edilmediği, okul tarafından da eğitime uzaktan devam edildiğini ifade ederek, verilen hükme ilişkin kanun yararına bozma isteminde bulundu.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, sonuca etkili olmamak üzere, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasını kararlaştırdı.
Kararın gerekçesinden
Dairenin kararında, eğitim hizmetinin şekil ve kapsamının kamu otoritesi tarafından belirlendiği, bu kapsamda da Kovid-19 salgını nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığınca eğitimin uzaktan verilmesinin kararlaştırıldığı vurgulandı.
Somut olayda, eğitim hizmetine ilişkin borcun yerine getirilmesinde kısmen veya tamamen imkansızlık, aşırı ifa güçlüğünün bulunmadığı aktarılan kararda, şu tespite yer verildi: "Ara verilen döneme ilişkin servis, yemek, barınma ücreti gibi diğer yan ücretlerin davaya konu edilmediği ve uzaktan eğitimin ayıplı hizmet anlamında eksik veya kusurlu ifa edildiği hususunda da bir iddiada bulunulmadığına göre, davacının eğitim hizmetine ilişkin sözleşmeden doğan edinimini uzaktan eğitim vermek suretiyle yerine getirdiği anlaşılmaktadır."
Bu kapsamda, okulun başvurusunun mahkemece kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasının kararlaştırıldığı aktarıldı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.