Teknoloji, birçok alanda olduğu gibi okuma alışkanlıklarını da değiştiriyor. Dünya genelindeki pek çok insan, artık basılı yerine elektronik kitapları tercih ederken, yayıncılık faaliyetleri de üretken yapay zekayla birlikte dönüşüyor. B2Press ise UNESCO tarafından Dünya Kitap Günü ilan edilen 23 Nisan’da hem Türkiye’deki hem de farklı coğrafyalardaki okurların değişen alışkanlıklarına ışık tutuyor. Online PR Servisi gerçekleştirdiği araştırmalardan hareketle, geçmişi 70 yıla yaklaşan yapay zekanın okuma pratikleri ve yayıncılık sektöründe kapı açtığı yenilikleri de paylaşıyor. B2Press, tüketici davranışlarını kökten değiştiren pandeminin de etkisiyle üç kişiden birinin (yüzde 35) kitap okumayı hobi haline getirdiğini, bir okurun yılda yaklaşık 33 kitap bitirebildiğini açıklıyor.
Statista’nın 56 ülkedeki 18-64 yaş grubunu baz alarak yaptığı araştırmayı inceleyen Online PR Servisi B2Press’in aktardığı verilere göre, dünyada en çok kitap okuyan kitleye sahip bölgelerin başında yüzde 48 ile Sırbistan, yüzde 47 ile Polonya ve Çek Cumhuriyeti bulunuyor. Onları, İspanya (yüzde 45) ve Portekiz (yüzde 43) takip ediyor. Türkiye listede altıncı sırada konumlanırken, nüfusun yüzde 35’ini oluşturan bu yaş aralığındaki yaklaşık 30 milyon kişinin yüzde 43’ünün, kitap okuma alışkanlığına sahip olduğu kaydediliyor.
E-KİTAP OKURLARI 1 MİLYARI AŞACAK
Kitap okumanın fiziki bir hissi olsa da teknolojik cihazlar, okuma alışkanlıklarına da yön veriyor. Cep telefonu, tablet ve bilgisayarlarla birlikte kitaplara erişim giderek kolaylaşırken, e-kitap havuzu da büyüyor ve çok seçenekli bir deneyim alanı oluşturuyor. Öyle ki e-kitap okurlarının sayısının pandemi öncesi döneme göre yüzde 37,5 artarak 2027’de 1,1 milyar kullanıcıya ulaşması bekleniyor.
B2Press’in analiz ettiği çalışmalara göre, artık yüzlerce sayfalık kitaplar, taşınabilir cihazlardan kolaylıkla okunabilirken, özellikle son yıllarda günlük yaşamımızdan iş yapış şekillerimize kadar pek çok dinamiği değiştiren yapay zeka, bu alanda da etkisini göstermeye başlıyor. Metin kopyalama, özet çıkarma, sorular sorma, sesli yanıt verme gibi özellikler barındıran yapay zeka uygulamaları, kullanıcıların kitap okuma pratiğini kişiselleştirilmesini sağlıyor. Yayıncılar da bu olanaklardan faydalanarak kitap endüstrisini hem okurlar hem de kendileri için iyileştiriyor. Online PR Servisi B2Press’in bildirdiği istatistikler, bu durumu doğruluyor: Örneğin, yayıncılar taslak metinlerde yapay zeka teknolojisinin sunduğu otomatik metin değerlendirme özelliklerini uygularken geleneksel yayınlama sürelerini yüzde 50 azaltıyor.
YAPAY ZEKA, YAYINCILARA 5,9 MİLYAR DOLAR GELİR KAZANDIRACAK
Yapay zeka sistemlerinin metinler üzerinde pek çok işlevi gerçekleştirmeye yardımcı olduğunu belirten B2Press’ten edinilen bilgilere göre, bunların ilk sıralarında yapay zeka sistemlerinin metin taslaklarını verimli ve etkili bir şekilde inceleyebilmesi, değerlendirebilmesi yer alıyor. Okurların davranışları, tercihleri ve kitaplarla olan etkileşimleriyle ilgili verileri analiz ederek hangi kitapların ilgilerini çekebileceğine dair yüzde 80 oranındaki doğruluk payıyla bilinçli tahminler yapılmasının önünü açıyor.
Bugün, yaklaşık her 5 yayıncıdan biri, editoryal içerik oluşturma süreçlerinde yapay zeka teknolojisini benimsiyor. Düzenleme, biçimlendirme ve dağıtım gibi görevlerin otomasyonunda kullanarak, üretim maliyetlerini yüzde 10 ila 15 azaltıyor, müşteri memnuniyetini yüzde 67 oranında artırıyor. Sektörü önemli derecede etkileyen yapay zekanın yayıncılara bu yılın sonuna kadar 5,9 milyar dolar gelir kazandıracağı tahmin ediliyor. Yayıncıların yüzde 65’i yapay zekanın kitap endüstrisinde dağıtım başta olmak üzere birçok konuda devrim yaratacağını düşünüyor.
Kaynak: DHA