Aralarında kadınların da olduğu çilek üreticilerinin kovalarla su taşıyarak bahçelerinin yakınına kadar gelen ateşi engellemeye çalıştı. Mevlüt Kıldırak, “Şu anızı yakmayın, o kadar canlı hayvan yanıyor. Allah aşkına, mal için diyorsunuz da, bunlar da benim malım. Köyden Alaaddin abimin 75’lik borularının hepsi yanmış. O kadar karınca, böcü börtü var. ‘Müslümanım’ diye hem yağmur duasına çıkıp da nasıl anızları yakarsınız ya. Yazık günah ya. Bir bizim buralar kaldı anızı yakan. Yakın, devam edin, yağmur duasına çıkarsınız gelecek sene de” diye yaşanan duruma tepki gösterdi.
"Çilek bahçelerimiz zarar görüyor, ağaç yetiştiremiyoruz"
Kıldırak, bölgede zaman zaman yakılan anız yangınlarından bazı çilek üreticilerinin bahçelerindeki damlama su borularının yanarak zarar gördüğünü, bazılarının bahçelerinde ise ceviz ve kavak ağaçlarının yandığını belirterek, “Burada birisinin ceviz ve kaçak ağaçları yanmış. Yine bahçesinin etrafını sürdüğü halde birinin sünen alevler yüzünden 5-6 kadar ağacı yanmış. Bunlar birkaç gün önce çıkan bir yangında zarar görmüşler” ifadelerine yer verdi.
Mevlüt Kıldırak, "Hüyük’e çilek götürürken ben Köşk ve Görünmez köyleri arasında da itfaiye anız yangını söndürüyordu. Maalesef, 7 yıl önce oğlumla yaşıt olsunlar diye bir bahçeye 10 kadar ağaç dikmiştim. Sürekli anız yaktıkları için fidanlar öldü. Eskiden tamamı bağ olan bölge, tarlaya dönüştüğü için, insanların tepkisi; ‘boşuna dikme, yakarlar’ oldu. Nitekim de dedikleri gibi oldu, hiç ağaç yetiştiremedim” dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.