Nisan ve mayıs aylarındaki yağışlar ve karların erimesiyle gölde biriken su, yaz döneminde sıcaklığa bağlı buharlaşınca bölge yeniden çorak araziye dönüştü.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle "kesin korunacak hassas alan" ilan edilen gölün zemini çöken tuz nedeniyle beyaza büründü.
Her yıl birçok türden kuşa göç yolculuğunda ev sahipliği yapan gölün kuruması doğaseverleri de üzdü.
"Van Gölü havzasında şiddetli buharlaşma yaşanıyor"
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, tüm dünyada küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin belirgin şekilde görüldüğünü söyledi.
Van Gölü havzasında su kaynaklarının kurumaya başladığına dikkati çeken Alaeddinoğlu, şunları kaydetti:
"Dünyanın ısınması farklı bölgelerde farklı şekillerde etkisini gösteriyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu bölge dünya geneline göre yüzde 20-30 oranla daha fazla ısınıyor. Buna bağlı birçok şey değişiyor. Yağışlar azalıyor, buharlaşmanın şiddeti artıyor. Yaz sezonu ve yağışsız dönem uzuyor, kış mevsimi kısalıyor, yağışlı sezon çok kısa bir döneme giriyor. Önceden bu bölgede yağışlar sonbaharda başlar, kışın devam eder, ilkbahara sarkardı. Yani yağışlı sezon fazlaydı. Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle Van Gölü havzasındaki iklim büyük ölçüde değişti. Tüm bunlar havzanın su döngüsünde olumsuzluğa neden oldu."
Van Gölü havzasının sulak alanlar ve göller açısından zengin olduğunu aktaran Alaeddinoğlu, "Van Gölü havzasında şiddetli bir buharlaşma yaşanıyor. Bu buharlaşma havzadaki göllerin alan kaybetmesine, birçok küçük gölün yok olmasına neden oluyor. Akgöl, Tuz Gölü gibi bölgeler bu süreçten olumsuz etkilendi. Bugün, bu göllerin kuruduğuna tanıklık ediyoruz." dedi.
Alaeddinoğlu, Birleşmiş Milletlerin küresel iklim değişikliğiyle ilgili hazırladığı raporlarda 2030 yılı için öngörülen tabloların tamamının bugünden gerçekleştiğini vurguladı.
İklim değişikliğinin insan hayatında çok şeyi değiştireceğini dile getiren Alaeddinoğlu, şunları kaydetti:
"Van Gölü havzasında kontrollü su kullanımına geçmezsek muhtemelen 2030 ve sonrasında önemli sorunla karşılaşacağız. Havzanın büyük bir kısmı yüksek oranda yağış almıyor. Geçmişte göllerin ve barajların doluluk oranlarını etkileyen temel şey soğuk ayların daha fazla olmasıydı. Buharlaşma eylül ayında sona erer, hazirana kadar gerçekleşmezdi. Artık kasım ayında, nisanda da buharlaşma gerçekleşiyor. Başta Van Gölü olmak üzere birçok göl alan kaybediyor. Bu sorunu yönetemezsek yakın zamanda içme ve kullanma suyu konusunda sorun yaşayabiliriz. Bunun için havzadaki su kaynaklarını doğru kullanmalı, baraj sayısını, su tutma alanlarını kesinlikle artırmalıyız. 2030 sonrası senaryolar çok korkunç. Bugünden itibaren bu sorun için adım atmamız gerekiyor."
"Burada birçok kuş türü yaşıyordu"
Tuz Gölü'nü görmeye gelen doğasever Ergin Yıldırımçakar ise kuraklığın etkisiyle gölün kuruduğunu belirtti.
Gölün eskiden birçok türden binlerce kuşa göç yolunda ev sahipliği yaptığını anlatan Yıldırımçakar, "Yaz aylarında yağmurların yağmaması, gölü çorak araziye dönüştürdü. Burada birçok kuş türü yaşıyordu. Ördek, yabani kaz, flamingo gibi kuş türlerine ev sahipliği yapan gölün tekrar suya kavuşmasını ümit ediyoruz. Göl kuruduğu için kuşlar da başka yerlere göç etti." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
