Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Uzmanlar uyardı: Çocuklarda günlük ekran süresi en fazla 1 saat olmalı

Ankara Etlik Şehir Hastanesi Çocuk-Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği İdari, Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Ayşegül Efe, uzun ekran süresinin, dikkat eksikliğinin en önemli nedenlerinden olduğunu belirterek, "İlkokul çağındaki çocuklarda günlük ekran süresi en fazla 1 saat, 12 yaş ve üstü çocuklar ile yetişkinlerde ise 2 saat olmalı." dedi.

Uzmanlar uyardı: Çocuklarda günlük ekran süresi en fazla 1 saat olmalı

Doç. Dr. Ayşegül Efe, ekran süresinin telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon izlemeyi içine alan toplam bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

 

Amerikan Pediatri Akademisinin çocuklar için belirlediği ekran sürelerine işaret eden Efe, "0-3 yaş aralığındaki çocuklarımızın mevcut gelişimsel becerilerinden kaynaklı mümkünse ekrana hiç maruz kalmaması gerekiyor. Çünkü ekrandaki yoğun dikkat dağıtıcı, yoğun duyusal uyaranlar, bu yaş grubundaki çocukların bilişsel becerileriyle denk değil." bilgisini paylaştı.

 

3-6 yaş arasındaki çocukların maksimum yarım saat, ebeveyn kontrolünde ve ebeveynle iletişim halinde ekrana bakabileceğini anlatan Efe, şöyle devam etti:"İlkokul çağındaki tüm çocuklarda günlük toplam ekran süresinin en fazla 1 saat olmasını öneriyoruz. 12 yaş ve üstü çocuklar ile yetişkinlerde ise tüm ekran kullanımının 2 saat ile sınırlandırılmasını tavsiye ediyoruz. Özellikle 12 yaş altında telefonun, sosyal medyada çocuğun kendine ait bir hesabının olmaması önemli. Şayet varsa, çocukların siber zorbalığa karşı korunması açısından aile denetiminde ilerlemesini önemli buluyoruz. Önerimiz, okulun uzak olması, iletişim kurma gerekliliği gibi zor koşullar oluşmadığı sürece 12-17 yaş aralığında içerik kontrolünün yapılamadığı akıllı telefon sisteminin çocuklara verilmemesi."

 

Her yaş grubunun dikkat süresi farklı
Çocuklarda yaşa göre değişen dikkat sürelerinin bulunduğuna dikkati çeken Efe, "Dikkat süresi 6 yaşın altındaki bir çocukta kısıtlıdır, ancak ilkokul sürecine geçtikten sonra yarım saate ulaşabiliyor." ifadesini kullandı.

 

Ekrandaki yoğun uyaranların dikkat süresini kısalttığını belirten Efe, "Çocukların zaten kısa olan dikkat süresini, ekran gibi yoğun bir uyaranın karşısına bıraktığınızda, dikkat süresinin daha da kısaldığını görüyoruz. Oysa ekran kısıtlaması uygulandığında, çocuklar masa başı etkinliklere yönlendirildiğinde, dikkat sürelerinin zamanla arttığını da gözlemliyoruz." şeklinde konuştu.

 

Hangi durumlar "ekran bağımlılığı" olarak tanımlanıyor?
Ekran bağımlılığının "8 saatin üstünde kullanan bağımlıdır, aşağısı değildir" gibi bazı tanımlamaların olduğunu ama bu konuda bir mutabakata varılamadığını anlatan Efe, şunları kaydetti:"Saatten bağımsız olarak, davranışsal bir bağımlılıktan bahsedebilmek için o şeyin kötüye kullanımı, ondan uzak kalmaktan dolayı yoğun endişe duymak, uzak kalındığında birtakım davranışsal ve duygusal belirtiler gösterme, strese girme, stresle baş edememe gibi durumların eşlik etmesi gerekiyor. Biz bu durumlarda bağımlılık tanısı ve tedavisine başlıyoruz."

 

Merkezi sınavlara hazırlanan çocuklar haftada 4 saat ekrana bakmalı
Fazla ekran kullanımının dikkat eksikliği veya dikkat dağınıklığının en önemli nedenleri arasında yer aldığını vurgulayan Efe, şöyle konuştu:"Okul sürecinde daha çok ilkokul çocuklarının dikkat eksikliğinden muzdarip olduğunu görüyoruz, bu nedenle toplam ekran süresi 1 saati aşmamalı. Merkezi sınavlara hazırlanan çocuklara ise hafta içi haftanın 4 günü birer saat ya da hafta sonu ikişer saat olacak şekilde, toplam 4 saat ekran süresini geçmemelerini öneriyoruz. Bunun olumlu faydaları olduğunu da biliyoruz.

 

Ekran süresi uzadıkça, özellikle kısa videolar gibi hızlı geçişleri, hızlı ses, görüntü ve ışık uyaranı olan sistemlerin dikkat üzerindeki olumsuz etkileri oluşuyor. Bunu gidermenin tek yolu, olumsuz etkiyi oluşturan sistemi kısıtlamak. Ailelere bunu öneriyoruz ve bunu yaparken olumlu örnek oluşturabilmeleri için kendilerinin de buna uygun hareket etmelerini, çocukları ekranı kullanırken içerik takibi yapmalarını bekliyoruz."

 

"Hepimiz bağımlılık riskiyle karşı karşıyayız"
İnternet kullanımı ve akıllı telefon sahibi olma oranlarının özellikle pandemi ve sonrası ciddi artış gösterdiğine işaret eden Efe, şu değerlendirmelerde bulundu:"Aslında hepimiz bağımlılık riskiyle karşı karşıyayız. Telefondan uzak kalamama, 'nomofobi' (cep telefonuyla kurulan iletişimden kopma korkusu), sosyal medyada sürekli gelen bildirimleri, kendi bildiriminin ne kadar tıklandığını kontrol etme, bunları yapmadan duramama, şarjın biteceği, internetin kesileceğine yönelik yoğun kaygı ve stres altında kalma gibi çok yönlü davranışsal, duygusal ve uzun süreli etkileri olan bir durum. Bundan dolayı ekran bağımlılığı günümüzün halk sağlığı problemi.

 

Ekran bağımlılığı çok küçük yaşlarda başlayabiliyor, erken yaşta yakaladığımızda, ailelerin ekranı kısıtlayarak evde, bir arada gelişimsel uyaran veren türde aile içi etkinlikler yapmalarını sağlayarak, davranışı bozan faktörün yerine davranışı düzelten ve gelişimi destekleyen uygulamayı yerleştiriyoruz. Bu şekilde tedavi etmeye çalışıyoruz."

 

Siber zorbalığın da bir halk sağlığı sorununa dönüşmeye başladığının altını çizen Efe, "dijital okuryazarlık" olarak tanımlanan, internetin doğru, kontrollü ve uygun içerikte kullanımının çocuklara öğretilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.


Kaynak: AA

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”